Sayfa 5310/7020 İlkİlk ... 431048105210526053005308530953105311531253205360541058106310 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 42,473 - 42,480 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Turk sair, ogretmen ve yayinci Tevfik Fikret'in dogum yildonumu (24 Aralik 1867)

    Bir yaratici guc var, yuce ve temiz,
    Kutsal ve yuksek, ona vicdanla inandim.
    Yeryuzu yurdum, insan soyu ulusum...Insan
    Ancak insan olur bunu anlamakla; inandim.
    Seytan da biziz, cin de, ne seytan, ne melek var;
    Dunya donecek cennete insanla, inandim.
    Yaradilista evrimin basi yok; bu olgunlasmaya
    Ben Tevrat ile, Incil ile, Kur'an ile inandim.
    Insan ogullari birbirinin kardesi... Hayal bu!
    Olsun, ben o hayale de bin canla inandim.
    Insan eti yenmez; bu avuntuya icimden
    Bir an icin imi unutmakla inandim.
    Kan siddeti, siddet kani besler; bu dusmanlik
    Kan atesidir, hic sonmeyecek kanla, inandim.
    Elbet su mezar hayatini aydinlik bir kiyamet
    Izleyecektir, buna tam inancla inandim.
    Bos inanc yerin dibine gececek, yok olacak,
    Aklin, o ulu buyucunun huneriyle, inandim.
    Karanlik sonecek, parlayacak hakkin isigi
    Birden, bir yanardag patlayisiyla, inandim.
    Kollar ve boyunlar cozulup baglanacak hep
    Yumruklar, o sangirdayan zincirle, inandim.
    Bir gun yapacak teknik su kara topragi altin,
    Her sey olacak bilim gucuyle... inandim.



    There is a universal power, supreme and limitless
    Holy and sublime, with all my heart, so do I believe
    The earth is my homeland, my nation all humankind;
    A person becomes human only by knowing this, so do I believe
    We are Satan, and jinn, there's no devil, no angels
    Human beings will turn this world into paradise, so do I believe
    The perfect is immanent in creation; in that perfection
    By way of the Torah, of the Gospels, of the Koran do I believe
    The children of humanity are each other's siblings... a dream?
    Then so be it, for in that dream, with all my heart and soul, do I believe
    No one eats human flesh; deep-down, in this solace
    -Forgetting my ancient ancestors for a moment- do I believe
    Blood nourishes violence and violence blood; this enmity
    Is a flame in the blood that blood never quenches, so do I believe
    Surely this graveyard-existence will be followed
    By refulgent resurrection, with utter certainty, so do I believe
    Before the miracle of that great sorcerer, reason,
    Superstition will sink frustrated, into the earth, so do I believe

  2. Italyan besteci Giuseppe Verdi'nin Aida operasi promiyerini 24 Aralik 1871'de Kahire'de, Hidivlik Opera Evi'nde Sef Giovanni Bottesini yonetiminde yapti.


  3. 27 yil boyunca Dunya Satranc Sampiyonlugunu koruyan, Polonya dogumlu Alman satranc oyuncusu ve matematikci Emanuel Lasker’in dogum yildonumu(24 Aralik 1868)





    "Iyi bir hamle gorunce, bekleyin, daha iyisini arayin"



    “Gambitlerden alinan zevk satrancta gencligin isaretidir… Aynen genc bir cocugun, erkeklige gecmesi sonucu kizilderili ve macera hikayelerini bir kenara birakip, psikolojik romanlara gecisi gibi bizde gelisen tecrubemizle gambitleri bırakiriz ve daha az heyecanli manevralarla dolu pozisyonel oyunlari tercih ederiz.”

  4. Avusturyali ressam Eduard Friedrich Leybold'un olum yildonumu (24 Aralik 1879)

    Ritratto di una giovane donna, 1824




    Ein Moment aus den letzten Tagen Mozarts, 1857


  5. Kanadali sair Émile Nelligan'in dogum yildonumu (24 Aralik 1879)





    Som altindan yapilmis buyuk bir gemide:
    Goge deyiyordu direkleri, bilinmez denizlerde;
    Deniz kizi vucudu ciplak, saclari dagilmis halde
    Geminin onundeydi, kizgin guneste.

    Gemi gece buyuk bir kor kayaya carptiginda
    Deniz kizi sarki soyluyordu aldatan Okyanus’ta
    Ve korkunc kaza suyun altinda,
    Girdabin derinlerindeki hareketsiz tabutu egdigi sirada.

    Yanlari seffaf, altin bir gemiydi
    Dinsiz denizcilerin hazinelerini ortaya koyuyordu,
    Aralarinda tartistiklari Bikkinligi, Nefreti ve Nevrozu,

    Kisa suren firtinadan ne kaldi geriye?
    Kalbim ne oldu, terkedilmis gemide?
    Heyhat ! Ruyanin okyanusuna gomulup gitti.

  6. Fransiz sair, roman ve deneme yazari Louis Aragon’un olum yildonumu (24 Aralik 1882)





    Ister Pazar ister Pazartesi
    Sabah, ogle, aksam ister aksam otesi
    Cennettede de olur cehennemde de
    Farketmez butun asklar birbirinin benzeri
    Dun fisildadim bunu kulagina
    Sen ve ben bir yastikta olacagiz nasil olsa

    Evet dun de boyleydi yarin da
    Evet evet bir tek sen varsin benim yolumda
    Bak yuregim atiyor senin avuclarinda
    Seninkiyle ortaklasa
    Ve de insanlar hep var oldukca
    Sen ve ben bir yastikta olacagiz nasil olsa.

    Evet sevdalim hep boyle olacak
    Gokyuzu ak bir carsaf ustumuze yayilacak
    Bak kollarimla sardim seni
    Sevdan tir tir titretiyor icimi
    Yeter ki sen iste diledigin anda
    Sen ve ben bir yastikta olacagiz nasil olsa.



    Sana buyuk bir sir soyleyecegim
    Her soz dudagimda bir dilenen zavalli
    Acinacak bir sey ellerin icin kararan bir sey bakisinin altinda
    Iste bu yuzdendir SIK SIK seni seviyorum deyisim
    Boynuna takabilecegin bir tumcenin o parlakca kalp kristali
    Kaba konusmamdan gucenme benim
    Bu konusma ateste su tatsiz cizirtiyi cikaran sudur o kadar

    Sana buyuk bir sir soyleyecegim bilmem ben
    Sana benzeyen zamandan soz acmayi
    Bilmem senden soz acmayi bilir gorunurum
    Tipki uzun bir sure garda
    El sallayanlar gibi gittikten sonra trenler
    Bilekleri sonerken yeni agirligindan gozyaslarinin

    Elsa'ya Siirler

  7. Kanli Korsan (Captain Blood, 1935), Vatan Kurtaran Aslan (The Adventures of Robin Hood, 1938), Kazablanka (Casablanca, 1942), Omre Bedel Kadin (Mildred Pierce, 1945), Eglenceler Oteli (White Christmas, 1954) gibi filmlerin Macar asilli Amerikali yonetmeni Michael Curtiz'in dogum yildonumu (24 Aralik 1886)




  8. Bale Ayyakkabilari romani ile taninan Ingiliz roman yazari Noel Streatfeild'in dogum yildonumu (24 Aralik 1895)

    "Paulıne nezle olmustu. Nana, Petrova ile Posy'yi yuruyuse cikardiginda evde kaldi. Simdi ne yapacakti? Sylvia ona bir parca kumas ve renkli iplikler vermisti; Nana'ya dogum gununde hediye edecegi masa ortusune baslayabilirdi. Asci onu kahve ve bonbon yapmaya davet etmisti. Clara ona kopyalanacak kagitlar getirmis ve bunlari 'hastanedeki zavalli bir cocuga verilecek' bir kitabin uzerine yapistirmasini onermisti. Nana nezle olanlarin nasil hissettigini cok iyi bildiginden ona pirinç parlaticisi ile oyuncak evin pirinc parcalariniuzatmisti.

    'Geri geldigimizde bunlar piril piril olsun,' demisti sertce. 'Yapacak hicbir seyin olmamasindan iyidir.' "



    "Pauline had a cold, and she was left at home when Nana took Petrova and Posy for their walk. She was in that state ohhaving a cold when nothing is very nice to do. Sylvia had got her a piece of linen and some col- ored thread, and she could have started on the dressing- table cover she was going to give Nana for her birthday. Cook had invited her to come to the kitchen and make toffee. Clara brought in a page of transfers, and suggested she stick them on a book to 'Give to a poor child in a hospital.' Nana, who remembered how one felt with colds, gave her some brass polish and the sets of brass out of the dolls’ house.

    'I expect those to shine when we get in,' she said firmly. 'Much better to have something to do. No good sitting around thinking how miserable you feel.' ”

Sayfa 5310/7020 İlkİlk ... 431048105210526053005308530953105311531253205360541058106310 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •