Sayfa 5350/7020 İlkİlk ... 435048505250530053405348534953505351535253605400545058506350 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 42,793 - 42,800 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Alman ressam Gotthardt Kuehl'un olum yildonumu (9 Ocak 1915)

    Waisenkinder in Lübeck, 1884




    Lübecker Waisenhaus (Orfanotrofio di Lubecca, 1894) Museum für Kunst und Kulturgeschichte, Lübeck


  2. Turklerin zaferi karsisinda itilaf devletleri 9 Ocak 1916 tarihinde yenilgilerinin kabul edip Gelibolu yarimadasini terk ettiler. / The Battle of Gallipoli came to an end with an Ottoman victory when the last Allied forces were evacuated from the Dardanelles. / Il 9 gennaio 1916 si conclude la campagna di Gallipoli: vengono ritirate le ultime truppe dell’Intesa, lasciando l’Impero ottomano vittorioso.





    The Gallipoli Memorial at the Arboretum remembers the terrible loss of life during the unsuccessful attempt to defeat the armies of the Ottoman Empire.

  3. Turk sair (Mahmut) Cahit Kulebi'nin dogum yildonumu (9 Ocak 1917)



    Your lips are red
    Your hands are white
    Take my hands, child,
    Hold them a while.

    In the village where I was born
    There were no walnut trees
    That's why I yearn for coolness
    Fondle me a while.

    In the village where I was born
    There were no cornfields
    So scatter your hair child
    Flaunt it a while.

    In the village where I was born
    The north winds blew
    That's why my lips are cracked
    Kiss them a while

    In the village where I was born
    Bandits struck by night
    That's why I hate to be alone
    Speak with me a while

    In the village where I was born
    Men did not know how to laug
    That's why I'm still so unhappy
    Make me laugh a while

    You are light and beauty, like my country
    The village where I was born was beautiful too
    Now tell me of the place where you were born
    Tell me a while.

  4. Yeni Zelandali modernist kisa oyku yazari Katherine Mansfield'in olum yildonumu (9 Ocak 1923)



    "Hayir, hayir, benim sevdigim kafanin hala yabanil yanlari olmali, koyu murdum eriklerinin SIK cimenlere damladigi dal budak salmis bir meyve bahcesi, gur bir kucuk koru, olasilikla bir-iki yilan, hic kimsenin derinligini olcmedigi bir gol; ruzgarin diktigi o kucuk ciceklerin sira sira dizildigi keciyollari."



    "Hayat ne kadar korkunc.Yalnizlik cok guzel gorunuyor. Yapraklar gibi savruluyoruz, kimse nereye dustugumuzu bilmiyor, kimsenin umurunda degil hangi siyah nehrin bizi alip goturdugu." Album Yapragi



    "Oh, how terrifying life was, how dreadful. It is the loneliness which is so appalling. We whirl along like leaves, and nobody knows - nobody cares where we fall, in what black river we float away."


    "Yureklilik, soz dinlemeyen kopege benzer, bir kez kacmaya koyuldu mu ne kadar cagirmaya kalkissaniz o kadar hizla kosar." Cocuksu Bir Sey



    "Courage is like a disobedient dog, once it starts running away it flies all the faster for your attempts to recall it."


    “Insan geceleri nicin degisik duyumsar kendini? Herkes uyurken uyanik olmak nicin boylesine heyecan vericidir? Gectir, vakit cok gectir. Ama gene de her an kendinizi daha uyanik duyumsarsiniz; sanki yavas yavas, neredeyse her solugunuzla, yeni, olaganustu, gun isigi dunyasindan cok daha urpertici, heyecan verici bir dunyaya uyaniyormussunuz gibi.” Bahce Partisi



    “Why does one feel so different at night? Why is it so exciting to be awake when everybody else is asleep? Late—it is very late! And yet every moment you feel more and more wakeful, as though you were slowly, almost with every breath, waking up into a new, wonderful, far more thrilling and exciting world than the daylight one.”

  5. Gurcistan asilli Ermeni Sovyet sinema yonetmeni, senaryo yazari ve cok yonlu sanatci Sergey Paracanov'un dogum yildonumu (9 Ocak 1924)



    "Sen bizi terk edip gittin ama, biz seni bir koza gibi sarmaladik ki, kozanin icinden bir kelebek gibi cikip yeni dunyana ucup gidebilesin. / You abandoned us and went away, but we the living wrapped you in a cocoon so in your new world you would burst out like a butterfly."





    Narin Rengi (Sayat Nova - The Color of Pomegranates, 1969)

  6. Western filmlerinin kotu adami Amerikali aktor Clarence LeRoy ‘Lee’ Van Cleef’in dogum yildonumu (9 Ocak 1925)






  7. Ingiliz asilli Alman siyaset felsefecisi, yazar ve filozof Houston Stewart Chamberlain’in olum yildonumu (9 Ocak 1927)

    7 Ekim 1923 tarihinde Adolf Hitler’e yazdigi mektuptan alinti:

    Saygideger ve Sevgili Herr Hitler:

    Benim icin konusmanin ne kadar zor oldugunu gordukten sonra, bu hamleye sasirmaniz son derece dogal. Ama icimdeki, size birkac kelime etme durtusune engel olamiyorum.

    Agustos 1914'te bu sinsi hastaligin darbesini ilk yedigim o kader belirleyici gunden bu yana uyumadigim kadar uzun ve dinlendirici bir uyku uyumama sebep olan sizin, halki uykusundan ve yavan rutinlerinden uyandirmakta bu kadar olaganustu bir basariya sahip olmanizin nedenini merak ediyordum. Simdi varliginizin tanimlayici ozelliginin tam da bu olduguna inaniyorum; gercek bir uyandirici ayni zamanda gercek bir huzur vericidir.

    Bana huzur vermenizin gozleriniz ve el hareketlerinizle cok alakasi var. gozunuz neredeyse bir el gibi hareket ediyor: insani yakaliyor ve bir daha da birakmiyor ve herhangi bir anda konusmanizi tek bir kisiye odaklamak gibi ozel bir nitelige sahipsiniz. Ellerinize gelince, oyle ifadeli hareket ediyorlar ki adeta gozlerinizle yarisiyorlar. Boyle bir adam aci ceken zavalli bir ruha huzur verir! Bilhassa da kendini anavatan'in hizmetine adadiginda…



    Sehr geehrter und lieber Herr Hitler.

    Sie haben alles Recht, diesen Überfall nicht zu erwarten, haben Sie doch mit eigenen Augen erlebt, wie schwer ich Worte auszusprechen vermag. Jedoch ich vermag dem Drange, einige Worte mit Ihnen zu sprechen, nicht zu widerstehen.

    Es hat meine Gedanken beschäftigt, wieso grade Sie, der Sie in so seltenem Grade ein Erwecker der Seelen aus Schlaf und Schlendrian sind, mir einen so langen erquickenden Schlaf neulich schenkten, wie ich einen ähnlichen nicht erlebt habe seit dem verhängnisvollen Augusttag 1914, wo das tückische Leiden mich befiel. Jetzt glaube ich einzusehen, daß dies grade Ihr Wesen bezeichnet und sozusagen umschließt: der wahre Erwecker ist zugleich Spender der Ruhe.

    Aber, ich weiche ab von meinem Thema, denn ich wollte nur von Ihnen sprechen. Daß Sie mir Ruhe gaben, liegt sehr viel an Ihrem Auge und an Ihren Handgebärden. Ihr Auge ist gleichsam mit Händen begabt, es erfaßt den Menschen und hält ihn fest, und es ist Ihnen eigentümlich, in jedem Augenblicke die Rede an einen Besonderen unter Ihren Zuhörern zu richten, — das bemerke ich als durchaus charakteristisch. Und was die Hände anbetrifft, sie sind so ausdrucksvoll in ihren Bewegungen, daß sie hierin mit Augen wetteifern. Solch ein Mann kann schon einem armen geplagten Geist Ruhe spenden! Und nun gar, wenn er dem Dienste des Vaterlandes gewidmet ist…

  8. Italyan sarkici, aktor, film yonetmeni Domenico Modugno'nun dogum yildonumu (9 Ocak 1928)





    "Ama ben dus gormeye devam ediyorum senin guzel gozlerinde. Gokyuzu kadar mavi olan yildizlarla beneklenmis."

    https://www.youtube.com/watch?v=Z-DVi0ugelc

Sayfa 5350/7020 İlkİlk ... 435048505250530053405348534953505351535253605400545058506350 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •