Dinler kutsallık içerir. Sıradan halk yığınları için, ahlak, dinden gelir. Din,bilim ve felsefe üç düşman kardeş gibi görünürler. Ahlak olmadan hiç bir şey olmaz.
İssa diye bir peygamber var, yanlış hatırlamıyorsam Cezayir taraflarında yaşamış. Ama ''ölmüş Lazarus'u dirilten İsa'', doğmadan 30 ya da 70 yıl önce ölmüş. Bu bilgi Taitan'ın günümüze gelmiş el yazmasında bulunuyor. Fakat İsa'nın yaşadığı dönemden, günümüze 400 tarihçinin el yazmaları ulaşabilmiş. Bir tanesinde bile ''ölüyü dirilten'' bir peygamberden bahis yok. Musa yaşadı, çünkü Yahudiler bugün varlıklarını sürdürüyorlar. Akheneton İbrahim ise, Musa Ramses olabilir.
İsa'nın yaşayıp, yaşamamasının bir önemi yok. Elimizde kutsal olduğu iddia edilen metinler var. Hıristiyanlık'tan hareketle sanat eserleri yapılmış ve kutsallık içeriyorlar. Hıristiyanlığın bir edebi, ahlakı ve terbiyesi var. Yok derseniz, var olduğuna dair milyonlarca örnek gösterilebilir. Mesela Rahibe Terasa.
200 bin yıllık Homo Sapiens tarihine göre çok kısa olsa da Hıristiyanlık ve İslam arasında 600 yıl, hadi İsa hiç yaşamadı,Pavlus yaydı dersek 300 yıl var. Hıristiyanlık'ta günah çıkarma öne çıkar. Bunun için ruhban sınıfına ihtiyaç var. İslam'da ise bir in*****n din görevlisine ihtiyacı yoktur; dürüst, dik bir duruşla günahını kendi kendine içinde itiraf edebilir. Böyle bir tutum insana mertlik kazandırır.
Bu açıdan bakarsak, İslam'ın Hıristiyanlıktan sonraki aşama olduğunu söyleyebiliriz.
Tabi bunları dini siyasete alet edenler için yazmıyorum. Mesela Diyanet İşleri Başkanı'nın yaptığı konuşma gibi.
Dinler kutsallık içerir. Kutsallık, ilham gibidir. İnsanı yaratıcı yapar.
Bir kaç zeki insanın, diğer insanları manipüle ettiğine katılıyorum. Ama bunu yaparken, insanlarda dürüstlük, namus, cesaret, temizlik merhamet, iyilik, doğruluk, adaleti de ortaya çıkarmaları gerekir. Yoksa inancı yaydıkları topluluk sürekli olamaz.
Neticede Hıristiyanlık Roma'ya saldırıp, ikiye bölüp, Batı Roma'yı yıkarken, İslam, Doğu Roma'yı yıktı. Bu süreç yaklaşık 1700-1900 sene sürdü.
Karşı tarafta bu süreçte defalarca bu dinlerin içine girip, direnci kıracak, yumuşatacak(ılımlı), içini boşaltacak(Panteizm) hareketler yaptı. Bence mezhepler ve mezhep savaşları bundan çıktı.
Bugün dinlere baktığımızda işin içinden çıkmak çok zor görünüyor, tamamen siyasetin kontrolündeler. Bu yüzden en çok gençler olmak üzere tüm halklar dinlerden uzaklaşıyorlar.
Kutsallığa ulaşabilmek için öncelikle dinlerin asıl esas kaynaklarını bulmak lazım.
Yer İmleri