Sayfa 5992/7020 İlkİlk ... 499254925892594259825990599159925993599460026042609264926992 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 47,929 - 47,936 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Polonya asilli Amerikali yazar Isaac Bashevis Singer'in dogum yildonumu ( 14 Temmuz 1904 )




    " Onlar ne biliyor ki, -butun bu akademisyenler, butun bu dusunurler, dunyanİn butun liderleri- ne biliyorlar ki senin hakkinda ? Onlar butun turlerin en haini olan insanin yaratilis tacini giydigine ikna etmisler kendilerini. Diger butun canlilar sadece iskence gorsunler, yiyecek olsun, giysi olsunlar, sonunda yok edilsinler diye yaratilmislar onlara gore. Hayvanlar icin butun insanlar bir Nazi; hayvanlar icin bu, sonsuz Treblinka'dan baska bir sey degil. "




    “ Hayvanlari oldurmekle Hitler tarzinda gaz odalari yaratma ve Stalin tarzi toplama kamplari kurmak arasinda sadece kucuk bir adim vardir… Insan elinde bir bicak ya da tufekle durup da kendinden daha zayif olanlari oldurmeye devam ettikce adalet diye bir sey olmayacak. ”



    “ There is only one little step from killing animals to creating gas chambers a' la Hitler and concentration camps a' la Stalin...There will be no justice as long as man will stand with a knife or with a gun and destroy those who are weaker than he is. ”

  2. Italyan ressam Giovanni Acci'nin dogum yildonumu ( 14 Temmuz 1910 )

    Autoritratto, 1940




    Donna con i limoni, 1950s


  3. Amerikali animator, yonetmen, yapimci, ses aktoru ve karikatur sanatcisi William Hanna'nin dogum yildonumu ( 14 Temmuz 1910 )






  4. Rus ressam Vladimir Ivanovich Ovchinnikov'un dogum yildonumu ( 14 Temmuz 1911 )

    Kazan Cathedral, 1983




    Noah's Ark, 2005


  5. Italyan ressam Antonio Berti'nin olum yildonumu ( 14 Temmuz 1912 )

    Famiglia Castellani, XX secolo




    Campo fiorito in Toscana, XX secolo


  6. Italyan yazar Natalia Ginzburg’un dogum yildonumu ( 14 Temmuz 1916 )



    “ Delia bes kardesli, babasi ciftci, annesi ev hanimi olan ve yavas yavas olgunlasmaya baslayan bir kizdir. Kardeslerinden en buyugu de kentte oturan Azelia’dir. Ailesi fazla zengin olmayan Delia’nin en buyuk istegi bir an once zengin bir kisiyle evlenip sehirde luks bir hayata sahip olmakti. Ablasi Azelia boyle yapmisti ve su anda sehirde cok luks bir hayata sahipti. ” Kente Giden Yol



    “ Dalia, la disgraziata protagonista, vive in piccolo paesino di campagna, con una madre che non sopporta – sentimento ricambiato, e i suoi fratelli. La sua vita però è divisa tra il piccolo paese, che vuole lasciare, e la città, fonte sempre rinnovata della sua gioia e delle sue speranze. E’ lì che vive la sorella maggiore Azalea, sposata col suo ricco marito, che le permette di vivere tra agi e lussi. ”



    “ Savasin, hemen, hepimizin yasamini altust edecegini sanmistik. Buna karsilik yillar boyu pek cok kimse evinde, hic tedirgin edilmeden, eskiden ne yapiyorduysa onu yapmayi surdurerek gecirdi. Artik herkes, aslinda yakayi kolay siyirdigini, islerin altust olmayacagini, ne evlerin yikilacagini, ne kacmak zorunda kalinacagini, ne de baski gorecegini dusunup rahat bir soluk almaya hazirlaniyorken, birden her yerde bombalar, mayinlar patladi, evler yerle bir oldu, sokaklar yikintilarla, askerlerle, siginmacilarla dolup tasti. Artik hicbir sey olmamis gibi davranan, gozlerini kapayip kulaklarini tikayan, kafasini yastigin altina sokan kimse kalmadi, hic kimse. Italya'da savas boyle basladi. ” Aile Sozlugu



    “ La guerra, noi pensavamo che avrebbe immediatamente rovesciato e capovolto la vita di tutti. Invece per anni molta gente rimase indisturbata nella sua casa, seguitando a fare quello che aveva fatto sempre. Quando ormai ciascuno pensava che in fondo se l'era cavata con poco e non ci sarebbero stati sconvolgimenti di sorta, né case distrutte, né fughe o persecuzioni, di colpo esplosero bombe e mine dovunque e le case crollarono, e le strade furono piene di rovine, di soldati e di profughi. E non c'era più uno che potesse far finta di niente, chiuder gli occhi e tapparsi le orecchie e cacciare la testa sotto al guanciale, non c'era. In Italia fu così la guerra. ”

  7. Alman sair, denemeci, oyun yazari ve elestirmen ve Dadacilik hareketinin kurucularindan Hugo Ball, ilk dadaist manifestoyu 14 Temmuz 1916 tarihinde yayinladi.



    " ...Dilin nasil eklemlenmis oldugunu ortaya koymak ise yarar. Ben birakiyorum seslileri aylak aylak dolassinlar. Birakiyorum seslileri, basbayagi olagelsinler, tipki bir kedinin miyavlamasi gibi... Sozcukler belirir, sozcuklerin omuzlari, bacaklari, kollari, sozcuklerin elleri. Au, oi, uh. Insan cok fazla sozcuk ortaya salmamali. Bu lanet olasi dile, sanki borsacilarin para tutmaktan asinmis elleriyle bulastirilmis gibi yapisan butun pislikleri temizlemeye bir siir dizesi yeter. Sozcugu basladigi ve bittigi yerde istiyorum... "



    " ...Da kann man nun so recht sehen, wie die artikulierte Sprache entsteht. Ich lasse die Vokale kobolzen. Ich lasse die Laute ganz einfach fallen, etwa wie eine Katze miaut... Worte tauchen auf, Schultern von Worten, Beine, Arme, Hände von Worten. Au, oi, uh. Man soll nicht zu viel Worte aufkommen lassen. Ein Vers ist die Gelegenheit, allen Schmutz abzutun. Ich wollte die Sprache hier selber fallen lassen. Diese vermaledeite Sprache, an der Schmutz klebt, wie von Maklerhänden, die die Münzen abgegriffen haben. Das Wort will ich haben, wo es aufhört und wo es anfängt... "

  8. Isvecli oyun yazari ve film yonetmeni Ingmar Bergman!in dogum yildonumu ( 14 Temmuz 1918 )





    " — Yine de olmek istemiyorsunuz.

    —Istiyorum.

    —Neyi bekliyorsunuz ?

    —Bilgi istiyorum.

    —Guvence mi istiyorsunuz ?

    —Adina ne derseniz deyin. Tanriyi duyularla kavramak, oyle amansizcasina anlasilmaz bir sey mi? Neden yarim soz verisler ve gorunmeyen mucizeler sisinde saklar kendini ? Kendimize inancimiz yokken, baska bir seye nasil inanc duyabiliriz? Inanmak isteyip de inanamayanlarimizin basina neler gelecek? Peki inanmak isteyen ama inanmaya gucu yetmeyenler ne olacak ? Tanriyi neden olduremem icimde ? Ona ilenirim, yuregimden sokup atmak isterim de, neden boyle agrilar icinde, boyle asagilanarak yasar durur? Neden, her seye karsin, silkip atamadigim sasirtici bir gercektir o ? Isitior musunuz beni ? " Yedinci Muhur



    " —Yet you do not want to die.

    —Yes, I do.

    —What are you waiting for ?

    —Knowledge.

    —You want a guarantee.

    —Call it what you will. Is it so hard to conceive God with one's senses ? Why must He hide in a midst of vague promises...and invisible miracles ? How are we to believe the believers when we don't believe ourselves ? What will become of us who want to believe, but cannot? And what of those who neither will nor can believe ? Why can I not kill God within me? Why does He go on living in a painful, humiliating way ? I want to tear Him out of my heart...but He remains a mocking reality...which I cannot get rid of. Do you hear me ? ”

Sayfa 5992/7020 İlkİlk ... 499254925892594259825990599159925993599460026042609264926992 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •