istediğin hayat sana verilmez. onu inşa edersin, tuğla tuğla, gün gün.
rivayete göre, osmanlı zamanında, kani efendi adında muhterem biri rumelinde görev yaparken bir rum kızına aşık olur. kızın babası yöredeki kilisenin papazdır. kani efendi inanç farklılığından dolayı önceleri aşkını bastırmaya çalışır. ancak nafile... aşk çok büyüktür, kani efendiyi yakar durur… kani efendi buna daha fazla dayanamaz ve gider kızı babasından ister. papaz olan baba kızını vermek istemez. kani efendinin dini bütün bir adam olduğunu bildiği için bel altı bir hamle yapar.
kani efendiye, kızını kendisiyle evlenmesine razı olacağını söyler. ama bir şartla: papazın kızıyla evlenme karşılığında kani efendi din değiştirecektir. vaftiz olup hırıstıyan olacaktır. kani efendi bu teklif karşısında büyük bir ikilem yaşar önce. sonra kendine gelir ve papaz efendiye tarihe geçecek şu sözü söyler: “kırk yıllık kani olur mu yani”. kani efendi, papaz efendiye bu postayı koyduktan sonra yüreğindeki aşk ateşini söndürmek için varını yoğunu bırakıp girit adasına gidip yerleşir. inzivaya çekilir.
bu arada bilmeyenler için not: kani bir türk, islam ismidir. yani ise yaygın bir rum, hırıstıyan ismidir.
Yer İmleri