-
Italyan ressam, heykeltiras ve fotografci Severino Saoncella’nin dogum yildonumu ( 14 Eylul 1906 )
Scorcio del porticciolo, Malcesine 1950

Ponte de Pipa, 1970
-
Italyan ressam Giuseppe Guzzardi’nin olum yildonumu ( 14 Eylul 1914 )
Kitchen interior with playful young couple, 20th century

Acquaiole al pozzo ( Venezia ), XX secolo
-
Italyan Usulu Bosanma ( Divorzio all'italiana - Divorce Italian Style ) ve Bastan Cikarilmis ve Terk Edilmis ( Sedotta e Abbandonata - Seduced and Abandoned ) filmlerinin yonetmeni, Italyan aktor, senarist ve yonetmen Pietro Germi'nin dogum yildonumu ( 14 Eylul 1914 )

-
Uruguayli gazeteci, yazar ve sair ( Mario Orlando Hardy Hamlet Brenno Benedetti Farrugia ) Mario Benedetti'nin dogum yildonumu ( 14 Eylul 1920 )


Benim taktigim sana bakmak
nasil oldugunu ogrenmek
nasilsan oyle sevmek seni
benim taktigim seninle konusmak
seni dinlemek
aramizda kelimelerden
yikilmaz bir kopru kurmak
benim taktigim
senin anilarina karismak
nasil ve ne sebeple
bilmiyorum ama
seninle karismak
benim taktigim
samimi olmak ve
senin de samimi oldugunu bilmek
seninle hic -mis gibi
yapmamak, bu sayede
aramizda bir perdeye
ya da ucurumlara
izin vermemek
stratejim ise
taktigimden biraz farkli
cok daha derin
cok daha basit
stratejim
nasil ve ne sebeple
hic bimiyorum ama
sonunda beni yaninda
isteyecegin o gunu beklemek.
Ellerin benim oksanislarim
benim gundelik akortlarim
seni seviyorum cunku ellerin
ellerin adalet icin calisiyor
seni seviyorum cunku sen benim
askimsin, suc ortagim ve her seyim
seninle sokakta omuz omuza veririz
ve ikimizden de cok oldugumuzu biliriz
seni burada seviyorum cennetimde
yani kendi memleketimde
insanlar mutlu yasar her yerinde
buna izin verilmese bile
seni seviyorum cunku sen benim
askimsin, suc ortagim ve her seyim
seninle sokakta omuz omuza veririz
ve ikimizden de cok oldugumuzu biliriz.

Tus manos son mi caricia
mis acordes cotidianos
te quiero porque tus manos
trabajan por la justicia
si te quiero es porque sos
mi amor mi cómplice y todo
y en la calle codo a codo
somos mucho más que dos
te quiero en mi paraíso
es decir que en mi país
la gente viva feliz
aunque no tenga permiso
si te quiero es porque sos
mi amor mi cómplice y todo
y en la calle codo a codo
somos mucho más que dos.
-
Fénéon ve Mallarmé Odullu Fransiz roman ve deneme yazari Michel Butor’nun dogum yildonumu ( 14 Eylul 1926 )

“ Her sanat eserinde ustesinden gelinmis bir intihar tesebbusu vardir. Eser, sadece digerlerine karsi direnebilmek icin degil, ayrica insanin kendisiyle arasinda ' modus vivendi ' bulmasi icindir de, bu baskasi olan benle. “

“ Il y a dans toute œuvre d'art une tentation surmontée du suicide. L'œuvre est là non seulement pour permettre de résister à autrui, mais pour trouver un ' modus vivendi ' avec soi. ”
( Terraluna : Modus Vivendi: Latince: Yasama tarzi / Modus vivendi bulmak: Cekismeli taraflar arasinda bir anlasma saglamak )
-
Alman sair, denemeci, oyun yazari ve elestirmen ve Dadacilik hareketinin kurucularindan Hugo Ball'in olum yildonumu ( 14 Eylul 1927 )

" Dilin nasil eklemlenmis oldugunu ortaya koymak ise yarar. Ben birakiyorum seslileri aylak aylak dolassinlar. Birakiyorum seslileri, basbayagi olagelsinler, tipki bir kedinin miyavlamasi gibi. Sozcukler belirir, sozcuklerin omuzlari, bacaklari, kollari, sozcuklerin elleri. Au, oi, uh. Insan cok fazla sozcuk ortaya salmamali. Bu lanet olasi dile, sanki borsacilarin para tutmaktan asinmis elleriyle bulastirilmis gibi yapisan butun pislikleri temizlemeye bir siir dizesi yeter. Sozcugu basladigi ve bittigi yerde istiyorum... "

" Da kann man nun so recht sehen, wie die artikulierte Sprache entsteht. Ich lasse die Vokale kobolzen. Ich lasse die Laute ganz einfach fallen, etwa wie eine Katze miaut... Worte tauchen auf, Schultern von Worten, Beine, Arme, Hände von Worten. Au, oi, uh. Man soll nicht zu viel Worte aufkommen lassen. Ein Vers ist die Gelegenheit, allen Schmutz abzutun. Ich wollte die Sprache hier selber fallen lassen. Diese vermaledeite Sprache, an der Schmutz klebt, wie von Maklerhänden, die die Münzen abgegriffen haben. Das Wort will ich haben, wo es aufhört und wo es anfängt. "
-
Dansin asi kizi Amerikali Angela Isadora Duncan'in olum yildonumu ( 14 Eylul 1927 )


-
Cek roman ve oyun yazari Ivan Klíma’nin dogum gunu ( 14 Eylul 1931 )

“ Ask ve olum kadar birbirine benzeyen baska hicbir sey yoktur; her ikisinin belirisi de biricik ama ayni zamanda kesindir, tekrara tahammulsuzdur, her ikisi de baska hicbir cagriya cevap veremez ve hicbir erteleme vaat etmez. Aska ve olume iki kere girilmez; onlara Herakleitos’un irmagindan bile az girilir. Dolayisiyla, olmeyi ogrenemeyecegimiz gibi aski da ogrenemeyiz. Ask ve olum, zamani gelince insani bulur; ne zaman gelirse gelsin her ikisi de insani hazırliksiz yakalar. Gundelik kaygilarin gobeginde gelip insani yakalayan ask ve olumle nasil bas edilecegi de bilinemez. ” Sevda ve Supruntu

“ Casi nada se parece tanto a la muerte como el amor realizado. Cada aparición de cualquiera de los dos es única pero definitiva, irrepetible, inapelable e impostergable. Cada aparición debe sostenerse «por sí sola», y lo hace. Toda vez que aparecen nacen por primera vez, o renacen, saliendo de la nada, de la oscuridad del no-ser, sin pasado ni futuro. Sólo se puede entrar en el amor y en la muerte una única vez: menos aún que en el río de Heráclito. De hecho, son sus propios pies y cabeza, desdeñosos y negligentes con respecto a todo lo demás. Sea cuando fuere, nos tomarán desprevenidos. En medio de nuestras preocupaciones cotidianas, el amor y la muerte surgirán ad nihilo, de la nada. ”
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri