-
Westworld dizisinde Theresa Cullen karakterine hayat veren Danimarkali aktris Sidse Babett Knudsen’in dogum gunu ( 22 Kasim 1968 )

-
Amerikan televizyonundaki ilk irklararasi opusme 22 Kasim 1968'de Kaptan James T. Kirk ve Uhura arasinda gerceklesti.
-
The Beatles, 9.studyo albumu The White Album'u 22 Kasim 1968'de Apple Records etiketiyle piyasaya surdu.

-
Persepolis ( 2007 ) filmiyle Akademi Odul adayligi bulunan Iran asilli Fransiz roman yazari, karikaturcu, illustrator, film yonetmeni ve cocuk kitabi yazari Marjane Satrapi'nin dogum gunu ( 22 Kasim 1969 )

" Hayatin boyunca ise yaramayan bircok insanla karsilasacaksin. Seni uzerlerse bil ki bunun nedeni sadece kendi aptalliklaridir. Onlara tepki verirken sakin onlar gibi olma. Dunyada intikam ve kinden daha kotu bir sey yoktur. Basini daima dik tut , kendine karsi da hep durust ol. "

" Dans la vie tu rencontreras beaucoup de cons. S'ils te blessent, dis-toi que c'est la bêtise qui les pousse à te faire du mal. Ça t'évitera de répondre à leur méchanceté. Car il n'y a rien de pire au monde que l'amertume et la vengeance. Reste toujours digne et intègre à toi-même. "
" Rejimin anlayisina gore bir kadin evden cikarken kendine su sorulari sormaliydi: Pantolonum yeterince uzun mu acaba ? Basimi duzgun orttum mu ? Makyajim belli oluyor mu? Ya beni kirbaclarlarsa ? Su sorulara ise yer yoktu: Dusunce ozgurlugum nerede? Ifade ozgurlugum nerede ? Hayatim yasamaya deger mi ? Siyasi tutuklulara ne yapiyorlar ? "

" Le régime avait compris qu'une personne qui sortait de chez elle en se demandant : ' est-ce que mon pantalon est assez long ? Est-ce que mon foulard est à sa place ? Est-ce que mon m**uillage se voit ? Est-ce qu'ils vont me fouetter ?' ne se demandait plus : ' où est ma liberté de pensée ? Où est ma liberté de parole ? Ma vie est-elle vivable ? Que se passe-t-il dans les prisons politiques ? "
-
Turk yazar Sevgi Soysal’in olum yildonumu ( 22 Kasim 1976 )

“ Tante Rosa on bir yasindayken, Sizlerle Basbasa adli haftalik aile dergisinde, Kralice Victoria’nin suvari giysileriyle cekilmis fotografinin altinda yazili su haberi okudu:
‘ Kralice Victoria 18 yasinda, Kraliyet Suvari Birligi’ni teftis etti. Sayin Kralice teftis sirasinda gunun modasi olan asker sapkasi, mahmuzlu cizmeler ve uniforma bicimi elbisesiyle her zamanki gibi vatandaslarinin ve suvari birliginin gonullerini fethetti. ’
Tante Rosa, bu gonulleri fethetti sozcugunu, resimde gorulen atlarla birlikte bellegine yerlestirdikten kisa bir sure sonra at cambazi olmaya karar verdi. Bu karari annesine bildirdigi an annesi, Sizlerle Basbasa adli aile dergisindeki surekli romanin su bolumunu okuyordu:
‘ Aylar yillar gibi, gunler haftalar gibiydi ve o, kiz kardesinin yurek parcalayici gunahiyla buyuyen karnini gormektense, vahsi hayvanlarla dovusmeyi arzulayan gozlerini bu karnindan kaciriyor ve gozyaslarini buna layik olmayan bir nankor icin dokmenin utanciyla, aslinda yufka olan yuregini, dogacak masum gunah cocuguna dusmanca duygularla sertlestirmek icin... ’ ”

“ At the age of eleven, Tante Rosa read the following caption beneath a photo of Queen Victoria in cavalry garb, in the weekly family magazine You and Yours:
‘ The eighteen-year-old Queen Victoria inspects the Royal Cavalry Troops. Decked out in a fashionable military cap, spurred boots, and a uniform-like dress, Her Majesty once again conquered the hearts of the cavalry troops and citizenry alike. ’
Shortly after committing to memory the phrase "conquered the hearts" together with the horses seen in the photo, Tante Rosa decided to become a horse acrobat. When Rosa went to inform her mother of her decision, her mother was reading the following passage of the latest serialized novel in the family magazine You and Yours:
‘ The months dragged on for years, and the days they seemed like weeks, and he, so as not to see his little sister's swelling stomach grown large with her heart-wrenching sin, diverted his eyes, which burned bright with the desire to wage battle against savage beasts, and with the shame of shedding tears for an unworthy ingrate, and so as to foster hostile emotions and harden his—in truth very tender— heart toward the innocent babe about to be born, he… ’ "
-
Amerikali aktris, sarkici, oyun yazari, senarist, komedyen ve seks sembolu Mary Jane ' Mae ' West'in olum yildonumu ( 22 Kasim 1980 )


" Iki kotuluk arasinda duraksadigim zaman, daha once denememis oldugumu secerim. / Quando si sceglie tra due mali, mi piace sempre provare quello che non ho mai provato prima. ”
-
Ingiliz thrash metal grubu Motorhead, Beer Drinkers and Hell Raisers albumunu 22 Kasim 1980'de Big Beat Records etiketiyle piyasaya surdu.
-
Turk yazar Tezer Ozlu, 22 Kasim 1982 tarihinde Bir Intiharin Izinde ( Auf der Spur eines Selbstmordes ) romani ile Alman Malbug Yazin Odulunu kazandi.

( Romanin ismi daha sonra yazarin istegiyle Yasamin Ucuna Yolculuk olarak degistirildi. )
" Simdi, aksi yonde 1041 kilometreyi nicin gittigimi daha iyi anliyorum. Her gidis, her yolculuk, kendi ' benimin ' bilinmeyenine dogru, bilmek icin bir inistir. "

" Jetzt verstehe ich es besser, warum ich die 1041 Kilometer in die entgegengesetzte Richtung gefahren bin. Jede Hinfahrt, jede Reise ist ein Hinuntersteigen in das Unbewußte meines eigenen ' Ichs ', um es zu wissen. "
" Boylesi bir duyguyu anlatmama olanak da yok. Karsima cikan her sey yetersiz. Soludugum her sey yetersiz. Dalgalar, odalar, mekanlar, sevgiler yetersiz. Sularin tadi yetersiz. Gunlerin uzunlugu yetersiz. Haftalarin gunleri yetersiz. "

" Die Möglichkeit, so ein Gefühl zu erzählen, gibt es auch nicht. All das, dem ich begegne, ist nicht ausreichend. All das, was ich einatme, ist nicht ausreichend. Die Wellen, die Zimmer, die Räume, die Lieben sind nicht ausreichend. Die Geschmäcke der Wässer, die Dauer der Tage, die Tage der Woche sind nicht ausreichend. "
" Herhangi bir yerde gunes duruyor. Tanidigimiz tek gunes. Ama gunesi dusunmuyoruz. Oysa erken gelmis yazin sicakligini algiliyoruz. Yumusak bir sicaklik. Ve onunla birlikte acimizi da. "

" An irgend einer Stelle steht die Sonne. Die einzige Sonne, die uns bekannt ist. Aber wir denken nicht die Sonne. Doch wir nehmen die Wärme des früh gekommenen Sommers wahr. Eine weiche Wärme. Und mit ihr nehmen wir auch unseren Schmerz wahr. "
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri