Sanat Mozaik

[Terraluna]

Ingiliz okultist, yazar, mistik, satranc ustasi, dagci, sair, ressam ve astrolog Aleister Crowley’in olum yildonumu ( 1 Aralik 1947 )



" Dil insanlar yiyip icebilsin, sevisebilsin, degis tokus yapabilsin, olebilsin diye yapildi. Bir dilin zenginligi Soyutlarindadir; en yoksul dillerin pek cok Somutu vardir. Dolayisiyla Ustatlar sessizligi ovmuslerdir; en azindan konusmak gibi insani yanlis yonlendirmez. " Yasa Kitabi ve Yalanlar Kitabi



" Language was made for men to eat and drink, make love, do barter, die. The wealth of a language consists in its Abstracts; the poorest tongues have wealth of Concretes. Therefore have Adepts praised silence; at least it does not mislead as speech does. "



“ Modern ahlak ve terbiye bicimleri butun dogal icguduleri bastiriyor, insanlari doga hakikatlerine karsi cahillestiriyor ve onlari gulyabani oykuleri uzerinde kavga eden sarhoslar haline getiriyor. “



“ SIKLIKLA herhangi bir ben olmadigi hissine kapilirim; bizler sadece baska bir seyin kendini ifade etmesine araciyiz; kendimiz hakkinda dusundugumuzde ise sadece bir dusun kurbanlari oluyoruz. ”



“ Dogrunun standartlari yoktur. Etik bir zirvadir. Her yildiz, kendi yorungesinde ilerlemelidir. Ahlaki ilke'nin cani cehenneme, oyle bir sey yok! ”

[Terraluna]

Iranli - Amerikali yazar ve Ingiliz edebiyati profesoru Azar Nafisi'nin dogum gunu ( 1 Aralik 1948 )



" Bir yerden ayrilmak uzereyken garip bir his aliyorsun...sanki sadece sevdigin insanlari ozlemekle kalmayacak, ayni zamanda su anda oldugun kisiyi de ozleyeceksin, cunku bir daha asla boyle olmayacaksin. " Tahran'da Lolita Okumak, Kitaplarda Anilar



“ You get a strange feeling when you're about to leave a place...like you'll not only miss the people you love but you'll miss the person you are now at this time and this place, because you'll never be this way ever again. / Hai una strana sensazione quando stai per lasciare un posto... come se non ti mancheranno solo le persone che ami, ma ti mancherà la persona che sei adesso, in questo momento e in questo posto, perché non sarai mai più così. ” Leggere Lolita a Teheran

[Terraluna]

Amerikali aktor, yazar ve pilot Richard Treat Williams’in dogum gunu ( 1 Aralik 1951 )

[Terraluna]

Hugh Hefner, Playboy dergisinin 1. sayisini Marilyn Monroe'nun pozlariyla 1 Aralik 1953'te yayimladi.

( Hefner ve arkadasi Eldon Sellers, ilk Playboy'un 53.991 adetini Hef'in mutfagindaki derme catma ofisinden satti. )

[Terraluna]

Frank Tashlin'nin yonettigi, Tom Ewell, Jayne Mansfield ve Edmond O'Brien'in basrollerini paylastigi komedi Dunya Guzeli ( The Girl Can't Help It - Gangster cerca moglie ), 1 Aralik 1956'da Amerika'da vizyona girdi.

[Terraluna]

Sex and the City romaninin Amerikali yazar Candace Bushnell'in dogum gunu ( 1 Aralik 1958 )



" Diyorlar ki, yazlari insanin basindan bir suru sey gecer.

Ya da gecmez.

Bugun lisedeki son senemizin ilk gunu ve gordugum kadariyla gecen yil neysem oyum.

Kankam Lali de oyle.

' Bu sene erkek arkadas edinmeliyiz, ' dedi, abisinden kalan kirmizi kamyonetin kontagini cevirirken.

' Zirvalama. ' Kapiyi acip yan koltuga kuruldum. Gecen yil da ayni muhabbeti yapiyorduk ama olmamisti. ' Su erkek arkadas olayina bir son versek ? ' Kitaplarimi arka koltuga yigip mektubu biyoloji kitabimin arasina koydum. Herhalde orada kimseye zarari dokunmazdi. ' Unuttun galiba, okuldaki oglanlarin hepsini biliyoruz ve hicbirinden hoslanmiyoruz. '

' Dogru soyluyorsun, ' dedi Lali, geri vitese takip omzunun ustunden arkaya bakarak. Lali usta bir sofordu, hatta arkadaslarim arasinda en iyisiydi. Cunku babasi polisti ve Lali daha on iki yasindayken acil durumlarda gerekebilir diye araba kullanmayi ogrenmesi icin diretmisti.

' Yeni bir cocuk gelmis, ' dedi.

' Eee ? Son yeni cocuk ’ her gun ayni kokusmus seyleri giyen otcunun tekiydi.

' Jen P cok seker oldugunu soyluyor. '

' Yok ya ? ' Kokos Jen P, altinci siniftaki Donny Osmond Fan Kulubu’nun baskaniydi. ' Sahiden o kadar sekerse Donna LaDonna onu hayatta kacirmaz. '

' Cok tuhaf bir adi var, ' dedi Lali. ' Sebastian bir sey. Sebastian Klein miydi ? '

' Sebastian Kydd mi ? ' diye sordum, nefes nefese.

' Ah! Evet, ' diye bagirdi Lali okulun otoparkina girerken. Sonra merakla bana bakti. ' Onu taniyor musun ? ' Elimi kapinin koluna atip duraksadim.

Kalbim neredeyse yerinden firlayacakti. Dayanamayip agzimdan kaciracagimdan korkuyordum." Carrie Gunlukleri



" They say a lot can happen in a summer.

Or not.

It’s the first day of senior year, and as far as I can tell, I’m exactly the same as I was last year.

And so is my best friend, Lali.

' Don’t forget, Bradley, we have to get boyfriends this year, ' she says, starting the engine of the red pickup truck she inherited from one of her older brothers.

' Crap. We were supposed to get boyfriends last year and we didn’t. I open the door and scoot in, sliding the letter into my biology book, where, I figure, it can do no more harm. Can’t we give this whole boyfriend thing a rest? We already know all the boys in our school. And— '

' Actually, we don’t, ' Lali says as she slides the gear stick into reverse, glancing over her shoulder. Of all my friends, Lali is the best driver. Her father is a cop and insisted she learn to drive when she was twelve, in case of an emergency.

' I hear there’s a new kid, ' she says.

' So ? The last new kid who came to our school turned out to be a stoner who never changed his overalls.

' Jen P says he’s cute. Really cute. '

' Uh-huh. ' Jen P was the head of Leif Garrett’s fan club in sixth grade. ' If he actually is cute, Donna LaDonna will get him. '

' He has a weird name, ' Lali says. ' Sebastian something. Sebastian Little ? '

' Sebastian Kydd ? ' I gasp.

' That’s it, ' she says, pulling into the parking lot of the high school. She looks at me suspiciously. Do you know him ? I hesitate, my fingers grasping the door handle.

My heart pounds in my throat; if I open my mouth, I’m afraid it will jump out. "

[Terraluna]

Avustralya'da yasayan Perulu yazar Sergio Bambarén Roggero'nun dogum gunu ( 1 Aralik 1960 )



" Hayaller cok sayida zorlu caba gerektiriyor olabilir. Eger kolay yolu denersek, hayal kurmaya baslama nedenimizi unutabilir ve sonunda artik hayalin bize ait olmadigini fark edebiliriz. Belki yalnizca yureklerimizden gelen bilgeligi takip edecek olursak, zaman kaderimize ulasmamizi saglayacaktir. Sunu asla unutma: Tam vazgecmek uzere oldugunda, yasam sana cok kati davraniyormus gibi geldiginde, kim oldugunu hatirla. Hayalini hatirla. " Yunus: Bir Hayalperestin Oykusu



" Perhaps dreams are made of lots of hard work. Perhaps if we try to cut corners, we lose track of the reason we started dreaming, and at the end we find that the dream no longer belongs to us. Perhaps if we just follow the wisdom from our heart, then time will make sure we get to our destiny. Remembering who you are. Never forget: When you're just about to give up, when you feel that life has been too hard on you, remember who you are. Remember your dream. "



" Gozlerinle goremeyecegin bazi seyler vardir. Onlari yureginle gormen gerekir. En zor kismi da budur. Ornegin, yasam denen bu macerada ilerleyecegin yolu bulmaya calisirken icindeki cocugun ruhunu bulursan, senin anilarin ve onun hayalleriyle, ikiniz birlikte yol alirsiniz. Daima olabildigince tadini cikararak. O zaman yuregin asla yorulmaz ya da yaslanmaz... "



" There are some things you cannot see with your eyes. You have to see them with your heart, and that’s the hard part of it. For instance, if you find the spirit of the youngster inside of you, with your memories and his dreams, you two will walk together, trying to find a way through this adventure called life. Always trying to make the best of it. And your heart will never become tired or old... "

[Terraluna]

Galli - Kanadali fantezi, bilim kurgu yazari, ve sair Jo Walton'in dogum gunu ( 1 Aralik 1964 )



" Yuzuklerin Efendisini okuyorum. Aniden icimde boyle bir istek duydum. Neredeyse ezbere biliyorum, ama hala kendimi kaptirabiliyorum. Yolculuga cikmaya bu kadar benzeyen baska bir kitap bilmiyorum. Bu satirlari yazmak icin kitabi bir kenara kaldirdigimda bile Pippin'le beraber o tasin kuyudan cikaracagi yankiyi bekliyormusum gibi hissediyorum. "



“ I am reading The Lord of the Rings. I suddenly wanted to. I almost know it by heart, but I can still sink right into it. I know no other book that is so much like going on a journey. When I put it down to this, I feel as if I am also waiting with Pippin for the echoes of that stone down the well. ”



" Buyuyecegim ve kendim olacagim, nereye gidersem gideyim kutuphanelere ait olacagim. Belki zamanla diger gezegenlerdeki kutuphanelere de ait olacagim. Hayatta olacagim, kendim olacagim, kitaplarimi okuyacagim. Asla kitaplarimi denize atip asami kirmayacagim. "



" I'll grow and change and be myself. I'll belong to libraries wherever I go. Maybe eventually I'll belong to libraries on other planets. I'll be alive. I'll be me. I'll be reading my book. I'll never drown my books or break my staff. "