Sanat Mozaik

[Terraluna]

Fransiz filozof Maurice Merleau-Ponty'nin dogum yildonumu ( 14 Mart 1908 )



“ Ayna belirir, cunku ben goren-gorunur'umdur, cunku hissedilirin bir yansimasilligi vardir; ayna onu tercume eder ve iki kat yapar. Onun araciligiyla, disim tamamlanir, bende en gizli olan her sey bu yuze gecer, daha once suda yansimamin bana sezdirdiği bu düz ve kapali varliga. “ Goz ve Tin



“ Le miroir apparaît parce que je suis voyant-visible, parce qu’il y a une réflexivité du sensible, il la traduit et la redouble. Par lui, mon de- hors se complète, tout ce que j’ai de plus secret passe dans ce visage, cet être plat et ferme que déjà me faisait soupçonner mon reflet dans l’eau. “


" Bilmece sudur: Vucudum hem gorendir, hem de gorunurdur. O ki her seye bakmaktadir, kendine de bakabilir, ve o zaman, gordugunde kendi gorme gucunun 'obur yanini' taniyabilir. Kendini, goren olarak gormektedir; kendine, dokunan olarak dokunmaktadir; kendisi icin gorunur ve hissedilirdir.Bir kendidir, herhangi bir seyi ancak ozumleyerek, kurarak, dusunceye donusturerek dusunen dusunce gibi saydamlikla degil ama karistirmayla, narsisizmle, gorenin gordugune, dokunanin dokunduguna, hissedenin hissettigine dahil olmasiyla bir kendidir oyleyse seylerin arasinda tutulmus bir kendi, bir yuzu ve bir sirti olan, bir gecmisi ve bir gelecegi olan bir kendi... " Goz ve Tin



"L'énigme tient en ceci que mon corps est à la fois voyant et visible. Lui qui regarde toutes choses, il peut aussi se regarder, et reconnaître dans ce qu'il voit alors l'« autre côté » de sa puissance voyante. Il se voit voyant, il se touche touchant, il est visible et sensible pour soi-même. C'est un soi, non par transparence, comme la pensée, qui ne pense quoi que ce soit qu'en l'assimilant, en le constituant, en le transformant en pensée - mais un soi par confusion, narcissisme, inhérence de celui qui voit à ce qu'il voit, de celui qui touche à ce qu'il touche, du sentant au senti - un soi donc qui est pris entre des choses, qui a une face et un dos, un passé et un avenir... "

[Terraluna]

Amerikali roman, kisa oyku yazari ve mizahci Maximilian 'Max' Shulman'in dogum yildonumu ( 14 Mart 1919 )



" Esine az rastlanir, klas bir entelektuelim ben. Beynim bir dinamo kadar guclu, aklim bir kimyacinin olcum aletleri kadar hassas, dusuncelerim bir cerrahin nesteri kadar keskin. Dusunun bir kere, dusunun! Sadece 18 yasindayim! Onumde nasil parlak bir gelecegin oldugunu varin bir de siz hayal ediverin! Benim gibi genc birisinin bu derece muhtesem bir zekasinin olmasi nadir gorulen bir seydir. Ornegin, Minnesota Universitesi'ndeki oda arkadasim olan Peter Burch'u ele alalim. Ayni yastayiz, ayni okuldayiz, neredeyse ayni gecmisi paylasiyoruz ama o bir okuz kadar salak. Iyi bir cocuk, tamam ama bundan fazlasi yok. " Ask Bir Yanilgidir



" Cool was I and logical. Keen, calculating, perspicacious, acute, and astute--I was all of these. My brain was as powerful as a dynamo, as precise as a chemist's scales, as penetrating as a scalpel. And--think of it!--I was only eighteen. It is not often that one so young has such a giant intellect. Take, for example, Petey Burch, my roommate at the University of Minnesota. Same age, same background, but dumb as an ok. A nice enough fellow, you understand, but nothing upstairs. "

[Terraluna]

Ingiliz sair, komedyen, soz yazari ve radyo ve televizyon programlari sunucusu Pamela Ayres’in dogum gunu (14 Mart 1947)

Evet, seninle evlenecegim canim.
Ve iste nedeni;
Yani seni yataktan uzatabilirim
Bebek aglamaya basladiginda,
Ve eger bir vurusu duyarsak
Urpertici ve gec oldu.
Sana gordugun mesaleyi uzatiyorum.
Ve sen arastiriyorsun.
Evet, seninle evlenecegim canim
Onu anlayamazsin,
Ama yikici-kurutucu gittiginde
Onu duzeltmek zorundasin.
Komsuya karsi gelmelisin
Labrador'umuz ona saldirmali mi ?
Ve eger bir sarhos beni seviyorsa
Onu vurmak zorundasin.
Evet, seninle evlenecegim
Sen hastasin ve yalinsin.
Evim bir domuzcuk gibi
Temiz tutmaya yardimci olabilirsiniz.
Bu seksi kucuk aksam yemegi
Mum isiginda servis ettigin,
Sincaplar yaptigim gibi
Her gece pisirebilirsin!!!



Yes, I’ll marry you, my dear.
And here’s the reason why.
So I can push you out of bed
When the baby starts to cry.
And if we hear a knocking
And it’s creepy and it’s late,
I hand you the torch you see,
And you investigate.
Yes I’ll marry you, my dear,
You may not apprehend it,
But when the tumble-drier goes
It’s you that has to mend it.
You have to face the neighbour
Should our labrador attack him,
And if a drunkard fondles me
It’s you that has to whack him.
Yes, I’ll marry you, my dear,
You’re virile and you’re lean,
My house is like a pigsty
You can help to keep it clean.
That sexy little dinner
Which you served by candlelight,
As I do chipolatas,
You can cook it every night!!!

[Terraluna]

Mario Puzo’nun romanindan uyarlanan, Francis Ford Coppola’nin yonettigi, Marlon Brando, Al Pacino, James Caan, Richard S. Castellano, Robert Duvall’in rol aldigi, Imdb 250 listesinde 2.olan, 3 Akademi Odullu Baba ( The Godfather - Il Padrino ) promiyerini 14 Mart 1972’de New York Loew's State Theatre’da yapti.



“ Gli farò un'offerta che non potrà rifiutare. / Ona asla reddedemeyecegi bir teklifte bulunacagim. “



" Tum yasamim boyunca calistim. Aileme bakmak icin yaptigim islerden dolayı ozur dilemem. Ve kodamanlarin tuttugu iplerle, oynatilan bir kukla olmayi reddettim her zaman. Kimseye ozur borcum yok. Benim sectigim yol bu. / Io ho sempre lavorato e non ho rimorsi, ho avuto cura della mia famiglia e ho sempre rifiutato di fare il pupo attaccato ai fili tenuti in mano da quei pezzi i' novanta. E non ho rimpianti, era la mia vita. " Don Vito Corleone

[Terraluna]

Turkiye'de Fatos olarak bilinen Blondie karakterinin yaraticisi Amerikali karikaturist Murat Bernard 'Chick' Young'in olum yildonumu ( 14 Mart 1973 )

[Terraluna]

Ermeni sair Hovhannes Shiraz'in olum yildonumu ( 14 Mart 1984 )

Ruyamda kapima vurdular
Kim o dedim icerden ben,
Disardan ihtiyar bir kadin,
Dedi sana kurban olam
Bir parca ekmek, aci bana,
Fakir kadinim, oksuz, sahipsiz.
Ve ben, actim kapimi hemen,
Mucize’, Olen anacigimdi.
Korktum, ama dustum kucagina.
Anam dedi, benim, ben,
seni denemeye geldim,
Hayat degistirmemis seni, iyi’.
Dilenci gibi geldim,
dunya da duysun diye.
Yerinde mi vicdanin, vicdanin oglum,
yoksa, o da oldu mu benle ?



In my dreams my door was knocked at,
"Who is it ? " I asked from inside.
Some elderly lady from the outside
Answered and said, "I'd sacrifice myself for you."
"I've come to ask for a piece of bread as charity
I'm a poor orphan woman with no one to support me."
At this point I opened my door immediately,
Only to find a miracle; it was my deceased mother indeed!
I was shocked but fell into her arms;
And my mother said, "It's me, it's me,
I've come to try you and to check on you.
I hope life hasn't changed your spirit and also you ? ! "
I came in the form of a beggar
So that the whole world can be a witness
To see if your conscience, my dear son,
If your conscience also died along with me ?! "

[Terraluna]

Ingiliz teorik fizikci, kozmolog, yazar ve Cambridge Universitesi Teorik Kozmoloji Merkezi Arastirma Direktoru Stephen Hawking'in olum yildonumu ( 14 Mart 2018 )



“ Hayat, her ne kadar zor gorunse de, daima yapabileceginiz ve basarili olabileceginiz bir sey vardir. / Per quanto difficile possa essere la vita c'è sempre qualcosa che è possibile fare. / However difficult life may seem, there is always something you can do and succeed at. ”

[Dore]

Sevgili Dore,

Muhtemelen tum dizinin en iyi bolumu olabilir. Zenginleri Yiyen Katil Joe'nun kurbaninin gozunden onun nasil bir yaratik olduguna taniklik ettik. Ayrica bu bolum, ozellikle romana asina iseniz izlemesi keyifli bir Jekyll ve Hyde unsuru iceriyor bence.

Her zaman ugrayin lutfen

Sevgiler, Saygilar

Yıldızlı bir geceden tekrar merhaba Sn Terraluna

Bu gece yıldızlar harika.. Disardayim şu an gokyuzunu izliyorum.. Bir tarafta Büyük Ayi takım yildiizi, bir tarafta Orion takım yıldızı ve Sirius.. Pırlanta gibi parlıyor.. Çok güzel bir gece..

Diziyi bitirdim öğlen.. 8, 9 ve 10.. Süper ötesiydi.. Ama yarattığı etki açısından sorarsanız 8. bölüm efsaneydi

Buna psikolojide sanırım Çok Karakterli Kişilik Bölünmesi diyorlar.. Roman olarak okumadım ama bu tarz filmler çok izledim. Bayılırım..

Beni Joe nun kendisiyle olan mucadelesi çok etkiledi.. Saygı duydum resmen.. Bütün o işlediği cinayetleri unutturdu bana

Bu sezonu bastan sona tekrar izlicem.. Gerçekten güzeldi.. Siz de iyi bir dizi arkadasisiniz

Sevgiler benden..Rengarenk kalplerle beraber:

Birde bence 5. sezonda Kate ölür