Sayfa 6995/7020 İlkİlk ... 59956495689569456985699369946995699669977005 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 55,953 - 55,960 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Alman ressam Carl Adolf Senff'in olum yildonumu ( 21 Mart 1863 )

    Stadtrat Ledebour, 1836




    Southern coastal landscape with fishermen and town in the background, 1868


  2. Macar sair, roman ve deneme yazari, ressam, editor ve cevirmen Lajos Kassák’in dogum yildonumu ( 21 Mart 1887 )

    Kara bir karga gibi bu gece
    Kara bir karga gibi bu gece
    Nerde kaldi dikisci kucuk kiz
    Nerde sabahlarin horozu

    Ot horozcuk ot artik
    Bitsin sessizligin korkusu
    Bitsin sessizligin korkusu
    Nerde kaldi dikisci kucuk kiz
    Nerde ucusuyor kisa etekleri

    Kara bir karga gibi bu gece
    Kara bir karga gibi bu gece
    Nerelere gideyim nerelere
    Seni bulmak icin sabahtan once

    Kara bir karga gibi gece



    È nera come il corvo stanotte
    è nera come il corvo stanotte
    dove è sparita la piccola sarta
    dove si trova il gallo dell’alba?

    Canta fin da ora gallo mio
    che io non abbia a temere nel silenzio
    che io non abbia a temere nel silenzio
    dove è sparita la piccola sarta
    dove svolazza la sua maglia corta?

    È nera come il corvo stanotte
    è nera come il corvo stanotte
    in che direzione devo andare
    perché prima dell’alba ti possa trovare?

    È nera come il corvo stanotte.

  3. Italyan yazar Federigo Tozzi'nin olum yildonumu ( 21 Mart 1920 )



    9 Mart

    " Tanimadigim bir adama yaklastigim her sefer, bu yaklasmadan korkuyorum; bazen bir arkadasim dahi soz konusu olsa, bu boyle. Tam anlamiyla onun sahsindan degil, konusmaya baslarsa ruhumda doguracagi sonuclardan korkuyorum. Bu nedenle, bazi kisilere kesinlikle yaklasmak istemedim. Floransa’nin biraz disinda, kenar mahallelerin otesinde, sokagin birinde, bir bahcenin yesil kapisi onunden gecmem gerektigini hatirliyorum. Oraya yaklasmadan once, acik kapinin onunde dikilen bahcivani gordugum her sefer, ya gerisin geri donuyor yahut da ona yuzumu donmemeye calisarak sokagin karsi tarafindan segirtiyordum. Eger bazi insanlar bende biraktiklari silinmez izleri bilselerdi, saskinliga duserlerdi. Birbirinin ayni olan gunlere denk dusen pek cok izden yapildigimi dusundugumde, ben var miyim ya da simdi gozlerimin onunde olan bu seyler var mi diye kendime soruyorum. Ve kendime soruyorum, yasamanin ne anlami var... "



    9 Marzo

    " Tutte le volte che mi s’avvicina un uomo che io non conosco, ne ho paura; qualche volta, anche se si tratta di un amico. Non ho paura proprio di lui, ma delle conseguenze che ne posso derivare al mio spirito quand’egli cominci a parlare. A certe persone, per questo, non ho mai voluto essere avvicinato. Mi ricordo che io, trovandomi per una strada a pena fuori di Firenze, dopo le case del sobborgo, dovevo passare davanti al cancello verde di un orto. Tutte le volte che, prima di esserci vicino, vedevo l’ortolano fermo al cancello aperto, o tornavo in dietro o passavo dalla parte opposta della strada; evitando di voltarmi a lui. E se certe persone conoscessero le tracce inestinguibili che hanno lasciato in me, ne sarebbero stupite. Quando penso che io sono fatto di tante strisce che corrispondono ad altrettanti giorni, mi domando se esisto io o le cose che ora ho dinanzi agli occhi. E mi domando che cosa significa vivere... "

  4. Fransiz yonetmen ve senarist ( Jean Marie Maurice Schérer / Maurice Henri Joseph Schérer ) Éric Rohmer'in dogum yildonumu ( 21 Mart 1920 )



    " Her kadinin karsi konulmaz bir yeri vardir. Bazisinin gozleri, kiminin gogusleri, kiminin sirti. Claire’inki ise dizleri. / Je regardais les amoureux et je me disais qu’en toute femme, il y a un point plus vulnérable. La naissance du cou, la taille, les mains. Pour Claire, dans cette position, dans cet éclairage, c’était le genou. / Every woman has her most vulnerable point. For some, it's the nape of the neck, the waist, the hands. For Claire, in that position, in that light, it was her knee. "





    Claire'in Dizi (Le genou de Claire - Il ginocchio di Claire, 1970 ) Yonetmen: Éric Rohmer

  5. Suriyeli diplomat, sair ve yayinci Nizar Kabbani’nin (Nizar Qabbani) dogum yildonumu ( 21 Mart 1923 )



    Ogret bana
    Gozlerimde gozyaslarin
    Ogret bana bir kalp nasil olur ?
    Ve nasil ihtihar eder arzular
    Ermissen
    Kurtar beni bu buyuden
    Bu inkardan
    Askin sanki reddedistir
    Nolur arindir beni bu inkardan
    Gucluysen
    Cikar beni bu ummandan
    Cunku bilmiyorum ben yuzmeyi
    Mavi dalga gozlerinde
    Cekiyor beni derinliklerine
    Yok maviden baska renk
    Ne tecrubem var askta
    Ne de bir kayigim.



    Insegnami
    come muore il cuore…e come si suicidano le passioni.
    Se sei profeta,
    liberami da questo incantesimo,
    salvami da questa miscredenza.
    Il tuo amore è blasfemia,
    purificami…
    Se sei forte…
    portami via da questo mare in tempesta…
    io non so nuotare
    e le onde azzurre nei tuoi occhi…mi trascinano verso
    l’abisso.
    Io non ho esperienza nell’amore,
    e non ho neanche un battello.
    Se ti sono così cara, allora…prendimi la mano.
    Io sono innamorata dalla testa ai piedi.
    Io respiro sott’acqua…



    Sev beni ukdesiz sev beni
    Eriyiver cizgilerinde elimin
    Sev beni
    Bir hafta birkac gun birkac saat sev beni
    Ben onemsemem ebediyeti...



    Amami senza preoccupazioni e
    perditi nelle linee della mia mano
    Amami per una settimana,
    per qualche giorno o solo per qualche ora
    non mi interessa l'eternitá...

  6. Italyan sair Alda Merini'nin dogum yildonumu ( 21 Mart 1931 )





    Baharin yirmibirinde geldim dunyaya
    bilmiyordum deli dogmanin,
    topragi acmanin
    sebep olabilecegini firtinaya.
    Bu yuzden tatli Proserpina
    gorur yagmuru otlarin uzerinde,
    buyuk narin bugday tanelerinde
    ve hep aglar aksamlari
    Bu onun duasi belki de.



    Seni bekliyorum ve her gun
    Kendimi biraz daha sonduruyorum.
    Senin yuzunu unuttum.
    Bana, umutsuzlugum yokluguna denk mi diye soruyorlar.
    Hayir, daha da fazlasi:
    Benim umutsuzlugum
    Sana nasil hediye edecegimi bilemedigim
    Kadim bir olum hareketi

  7. Belcikali yazar Raoul Vaneigem'in dogum gunu ( 21 Mart 1934 )

    " Dunun somurgecilik karsitlari, bugunun genellesmis somurgeciligini insanilestirmeye calisiyorlar. Onlar, genellesmis somurgeciligin en akilli bekci kopegi oldular. Nasil mi? : Gecmis zalimliklerin dogurdugu sonuclara havlayarak. "



    " Les ennemis du colonialisme d'hier humanisent le colonialisme généralisé du pouvoir; ils s'en font les chiens de garde de la manière la plus habile qui soit : en aboyant contre toutes les séquelles de l'inhumanité ancienne. "



    " ...insanin kendi varolusuna iliskin anlayisi hicbir zaman boyle hizli bir deger yitimine ugramamisti. Ozgurlugun ve refahin egemenligini kurma vaadi—evrene meydan okuyan bu vaat—, aristokrasinin tutku ve maceralayla zenginlestirebildigi ve nihayet herkes girebildiginde hizmetci odalarina bolunmus bir saraydan pek farkli olmadigi anlasilan bir yasamin vasatligini daha hissedilir kiliyordu. "



    " ...sur le marché des valeurs humaines, dans la conception de l'existence, pareille dévaluation fut à ce point ressentie. La promesse, —jetée comme un défi à l'univers—d'instaurer le règne de la liberté et du bienêtre, rendait plus sensible encore la médiocrité d'une vie que l'aristocratie avait su enrichir de passions et d'aventures et qui, enfin accessible à tous, n'était plus guère qu'un palais loti en chambres de bonnes. "

  8. Fransiz aktris Françoise ( Paulette Louise ) Dorléac 'in dogum yildonumu ( 21 Mart 1942 )




Sayfa 6995/7020 İlkİlk ... 59956495689569456985699369946995699669977005 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •