Herkes iş adamı olmak zorunda değil hatta iş adamlığı nesli bitebilir, girişimcilik esas, işe yarar bir iş kurduğunda profosyonel yatırımcılar gelip ortak oluyor bir süre sonra red edemeyeceğin bir teklif yapıp şirketini alıyor.
Paydaş ekonomisi diye bir şey çıkmış, borsanın yapısının yavaş yavaş o şekile dönüştürülmesi lazım. Aracı kurumlara bir kısım imkanlar verdiler, niyet var ama yol yordam tam belli değil gibi.
Mesela berber/kuaför zinciri yok borsada, o alan boş gibi.
Çeşit çeşit çiğ köfte, döner, pizza, hamburger zincirleri yanında nasıl görülmedi hayret bir şey. Bir kaç tane çok şubeli kuaför var ama kitleselleşemediler muhtemelen.
Kuaför zinciri yazınca 2009 tarihli haber çıktı
>>>>>>>>>
Kuaför çırağıydı, 30 ülkede zincir kurdu
FRANSA'DA yılın girişimcisi seçilen Franck Provost, iş yaşamına kuaför çırağı olarak adım atmış. 1975'te ilk salonunu açan Provost dünya kuaför şampiyonasında birinci olduktan sonra 1977'de ikinci salonunu açmış. 1995'te salon sayısı 20'ye ulaşan Provost ünlülerin kuaförü olarak tanınmaya başlamış. 2007 yılında dünyanın en büyük kuaför zinciri Amerikan Regis'in Avrupa salonlarını devralan Provost, dünyanın ikinci büyük kuaför zinciri haline gelmiş. 30 ülkede 2 bin 500 salon ve 20 bin çalışana ulaşan Provost, Cannes Film Festivali'nin resmi kuaförü. Hergün 150 bin kişiye hizmet veren zincirin geçen yılki cirosu 203 milyon euro.
>>>>
fikir varmış ama girişimci yok. memleketin problemi girişimci yetişmiyor.
https://hairist.com.tr/parlak-bir-gelecek/
Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
"Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."
Yer İmleri