Bana kalırsa.

[selimhan01]

Güzel bir Yazı olmuş

Eklemek istediğim birkaç şeyde bende var tabi kabul görür mü bilemem

ABD küresel güç olması 2 dünya Savaşı'nın ortalarında başlar mihver devlerinin üreticiler konusunda başarılı olması dönemin devleti Fransa'yı savaş dışında bırakması ve İngiltere'nin adasında sıkışması Rusya'nın içi boş bir devlet olduğu gerçeği ile müttefik devletlerini yeni bir müttefik arayışına itti tabiki bu davete bir ücret karşılığında icap edecektir.... Bedel olarak Britanya sömürge düzeninden, ABD merkezli dolar+enerji egemenliği düzenine geçilecektir bu ise Britanya nın güneş batmayan bir imparatorluğun sonunu getirdi tüm Avrupa'da askerî ve ekonomik olarak piyasa ABD kontrolü altındadır ve bu kontrolün ilk bebesi NATO olmuştur... Hitler'in Almanyası bile bukadar yapamazdı....
Bir süre sonra ABD İşler tuhaflaşma ya başlar
ABD hızlı büyümesinin temelinde bilimsellik olmadığı ve kendi orijini dışında göçlerin bunu sağladığının görülmesidir özellikle 2 dünya Savaşı'nın etkileri nedeniyle çok sayıda Alman mühendisi ve bilim adamı buraya gelmiş Uzay sanayi,savunma sanayi ve aklınıza gelebilecek birçok kritik yerde 1970 lere kadar bu nesil devam eder ve doğanın kanunu olarak bu neslin ölümü ile ABD eksikliği hissedilen toplumun yerine yeni üretim milletleri aranılır.. ABD özünde obez bir devlet ve toplumdur ama sermaye burada olmasına rağmen üretimin pahalıya gelmesi gözleri uzak doğuya çevirir Sovyetleri dengelemek için önce Japonya'da sonra japonyayı dengelemek için komünist Çini, Çin'in dengelenmesi için Güney Kore ve Tayvan finanse edilirken blr şeyi unutulur oda Uzak Doğu milletlerinin militarizm kültürleri......ve burada yasak aşkın meyvesi Çin bir Süper güç olarak dünyada söz sahibi olur günümüz dünyasında sadece üretim ve sanayi olarak değil ARGE olarak da ABD meydan okumaktadır..ve artık çanlar ABD içinmi çalmaya başlar.....

Gelelim Avrupa'da neler oluyor
2 dünya Savaşı'nın sonunda başına gelenleri gören Fransa ve Almanya Avrupa kömür Çelik topluluğu kurarak ABD direnmeye başlar başlangıç da bu eylem *** bir eylemdir sahipsiz gibi gözükse de işe yarar kısa sürede Avrupa'da AET topluluğu kurulur ve genişler bugüne gelirken adına Euro topluluğu dediğimiz yapıya dönüşür yani ADB dolarına karşı Avrupa merkezli EURO merkezli bir ekonomik sistem...ve bu sistem ekonomik olarak başarılı olurda askeri olarak başarılı olamaz sonuçta NATO Avrupa'da dır ve bazı Avrupa devletlerinin artık natoya ihtiyaç olmadığı Euro Bölgesi'nin ayrı bir askerî sistemi olması gerektiğini ifade ettiği zamanda kucağında Ukrayna krizi bulur paralelinde Uzak Doğu da Savaş bulutlarının artması yeniden tüm dünyada ABD orijinli bir askerî,ekonomi ve mali sistemi etkin kılar
Kısacası 80 yıllık sistem tekrar başa döner ....

Dün aklıma abd geldi.

Kapitalizm'in kalesi abd, serbest piyasanın kalesi abd'nin son 20 yılda yaptıklarına bakın.

Bizde TV de yer alan özellikle siyonist kanallarda başta bloom berg, eskiden cnbc ve e gibi, ntv gibi, cnn gibi kanallardaki ekonomist diye çıkarılan soytarılar. Hala da çıkarılıyorlar. Bir kaçı hariç tabi.

Sürekli abd yi serbest piyasa konusunda örnek verir, bizimde onlar gibi olmadığımız için ilkel yaratıklar olduğumuzu savunurlardı. Halkı bu şekilde yönlendiriyorlardı. Sonra emirlerindeki siyasetçilere kanunları çıkarttırıyorlardı. Halk yönlendirildiği için olması gereken oluyor zannediyordu.

Ne oldu.?

Çin ayağa kalkıp abd yi geçeceği anlaşılınca abd sapıttı. En korumacı ülkelerden biri oldu. Ticaret savaşları başlatıldı, ek vergiler konuldu, 10milyarlarca dolarlık cezalar, yaptırımlar. "Ya abd de fabrika açarsınız yada ebenizi bellerimler." Neler neler.

Hani serbest piyasa edecektik.?

abd ye serbest, kalana değil.

Bir grup toplanmış, gruptaki her bir lavuk "burada demokrasi yok" diyorsa, bilinki "benim istediklerimi yaparsanız demokrasi olur, sizin istediklerinizi yaparsanız başka şey olur" demek istiyordur.

İnsanın doğası böyle, işine geldikçe savunduğu şeyden işine gelmeyince hemen vazgeçer. Şartlar aynıdır ama kazanç başkasına gitmeye başlamıştır.

Buraya kadarı tamam. Ben zaten baştan beridir biliyordum, halkın %20 sinede anlatabilirim. Zaten biliyorlardır, bilmeyenin ilgi alanında değildir anlatınca hak verirler. Kalan %80 e anlatamazsın ama hatip yeteneğin varsa, parada sağlamsa anlamasalar da seni takip ederler.

Her neyse konu bu değil de, asıl anlatmak istediğim abd buraya nasıl geldi.! Anlatmak istediğim buydu.

Aslında parça parça da değindiğimi hatırlıyorum. Ama dün akşam parçaları aklımda toparlamış ve hazırlık yapmıştım. Şimdi unuttum iyi mi.!

abd neyi kaçırdı, neyi hatalı yaptıda işi bu kanlı kavga aşamasına kadar getirdi.

Japonya hızlanınca anında durdurmuşlardı. Çin hızlanınca durduramadılar. Hâlâ çabalıyorlar. Salgın hastalıklar üretip Asya'ya saldılar, hem de kaç tane. Kuş gribi, domuz gribi, covid. Ticaret savaşı başlattılar olmadı, vergiler yasaklar tehditler. Şimdi Rusya'ya uyguladıkları Ukrayna taktiğine döndüler. Taiwan yöneticilerini satın almışlar orayı kaşıyorlar.

Halbuki Rusya da binlerce, Çin'de en az yüzlerce nükleer başlıklı füze var. abd ne yaptığını biliyor mu? Olaya hakim mi acaba.? Yoksa ipin ucunu kaçırınca panikle kontrolsüz iş yapmaya mı başladılar.

Kaç yıl önce yazmıştım hatırlamıyorum ama en az 10 yıl vardır.

"abd ancak dünya savaşı ile Çin'i durdurabilir, 20 yıl daha beklerse iş işten geçmiş olacak, Çin'e silahlı olarak karşı koyamayacak hale gelecekler" demiştim. Bir kaç kez yazmıştım. Ya bu forumda yada önceki forumda. Yazdığımı çok iyi hatırlıyorum.

abd hangi hataları yaptı da bu duruma düştü.?

Redmi Note 9 Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

[selimhan01]

2 kısım

Peki tüm oyuncular 80 yılda bunlari yaparken biz nasıl bir konumda idik

2 dünya savaşının sinyalleri Atatürk Türkiyesi de anlamış olacak ki asker tepkisini vermeye başlamıştı doğası gereği ülkenin kurucuları asker kökenli olduğu için ilk yaptıkları paktlar kurmak olur Balkanlar ve Ortadoğu'da eski düşmanlarla bile birliktelik sağlanır tabi bu gelecek fırtına için yeterli değildir montrö ile boğazlar emniyete alınır Hatay anavatana dahil edilir Savaş vergileri çıkartılır ve ciddi bir erkek nüfusu silah altına alınır ...ülke birinci dünya savaşından çıkalı 16 yıl olmuştur ama daha büyük bir bela kapıdadır...
Savaşa girilmemesi ne rağmen insan kaybı dışında ülke çok etkilenir TC herşeye rağmen bu genç devlet olağanüstü bir başarı ile İnönü sayesinde savaşa girmemiş ve olayların dışında kalmıştır ...
lakin savaşı kazanan ABD ve Sovyetler dünyayı ikiye bölmek konusunda hemfikirdir. Öncelikle İnönü hükümeti çok istekli değil bu işlere bulaşmak istemez fakat Stalin Kars Ardahan ve boğazları istemesi üzerine İnönü istemeyerek de olsa ABD ile anlaşılır ve NATO ya girilir... şimdi şöyle diyebilirsiniz neden bunları anlattınız.. işte o NATO bugün yaşadığımız sorunların nedenleri olan siyasal İslamcıların hamisi koruyucusu ve akıl hocası dır işte o NATO bugün milliyetçi ve muhafazakar olarak kurulan partilerin hamisi ve akıl hocasıdır..
Bizim gibi ülkelerde meydanda bulunan sivil toplum kuruluşları bu NATO nun çocuklarıdır.... Hiçbiri bu ülkenin gerçekleri için faaliyet gösteremez amaçları sadece büyük efendiye hizmettir....1652 yıllarında ilk olarak millî eğitime el atan sonrasında savunma sanayi ve ekonomik politikalara el atan bu zümre resmi olmayan bir işgale başladı....taaki 1960 anayasasına kadar okuyanlar bilir TC hiçbir anayasa bu kadar iyi ve demokratik değildir...bu anayasa özü itibariyle evrensel ilkeleri esas olarak alan yönetimde sadece siyaseti değil aynı zamanda işinde uzmanlaşmış bürokratların da yönetim de etkin olmasını sağlamıştır.... yanlış bilinen bir konuda Menderes hükümeti olan 1949 ve 1960 arasındaki siyasetin ve devlet anlayışının özgürlükçü olduğunu iddia eden anlayışın sakat olmasıdır o yıllar boyunca özgürlük anlayışı konusunda demokrat Parti'nin tahkikat komisyonlarının mahkeme gibi hareket etmesi ise büyük bir ironidir....
Sonuçta bugün karşımıza çıkan TC sorunların %90 gerek siyasi gerek ekonomik terör ve millî eğitim v.b sorunların nedenleri bu dönemde aramak gerekir....

Aydın Doğan tarzında medya, Mafya tarzında suç örgütü kavramı, askeri cuntalar ve siyasal İslamcıların hareketleri bu dönemin mirasıdır hatta iş o kadar rayından çıkmış iki ABD 6 filosuna karşı kıble durup namaz kılacak kadar Şeref yoksunu siyasetçiler bile yetişmiştir ve bu siyaseti yapanlar hâlâ ülkenin gündemine yerleşmesi ve insanların bunlardan beklenti içinde olması ne kadar ironik bir durum..... kişi attığı iftirayı görmeden ölmüyor dedikleri bu olsa gerek....

Sonuçta ülkenin millî eğitim ekonomik ve tarımsal politikalar 80 yıl boyunca kör ve Topal kalmıştır yaratılan suni politikalar ile ülkenin millî ekonomisi yabancı şirketler tarafından yağmalanmış,bu yağmalanmış ülkenin siyasetini alkışlarla destekleyen bir insan kalabalığı meydana gelmiştir...

Güzel bir Yazı olmuş

Eklemek istediğim birkaç şeyde bende var tabi kabul görür mü bilemem

ABD küresel güç olması 2 dünya Savaşı'nın ortalarında başlar mihver devlerinin üreticiler konusunda başarılı olması dönemin devleti Fransa'yı savaş dışında bırakması ve İngiltere'nin adasında sıkışması Rusya'nın içi boş bir devlet olduğu gerçeği ile müttefik devletlerini yeni bir müttefik arayışına itti tabiki bu davete bir ücret karşılığında icap edecektir.... Bedel olarak Britanya sömürge düzeninden, ABD merkezli dolar+enerji egemenliği düzenine geçilecektir bu ise Britanya nın güneş batmayan bir imparatorluğun sonunu getirdi tüm Avrupa'da askerî ve ekonomik olarak piyasa ABD kontrolü altındadır ve bu kontrolün ilk bebesi NATO olmuştur... Hitler'in Almanyası bile bukadar yapamazdı....
Bir süre sonra ABD İşler tuhaflaşma ya başlar
ABD hızlı büyümesinin temelinde bilimsellik olmadığı ve kendi orijini dışında göçlerin bunu sağladığının görülmesidir özellikle 2 dünya Savaşı'nın etkileri nedeniyle çok sayıda Alman mühendisi ve bilim adamı buraya gelmiş Uzay sanayi,savunma sanayi ve aklınıza gelebilecek birçok kritik yerde 1970 lere kadar bu nesil devam eder ve doğanın kanunu olarak bu neslin ölümü ile ABD eksikliği hissedilen toplumun yerine yeni üretim milletleri aranılır.. ABD özünde obez bir devlet ve toplumdur ama sermaye burada olmasına rağmen üretimin pahalıya gelmesi gözleri uzak doğuya çevirir Sovyetleri dengelemek için önce Japonya'da sonra japonyayı dengelemek için komünist Çini, Çin'in dengelenmesi için Güney Kore ve Tayvan finanse edilirken blr şeyi unutulur oda Uzak Doğu milletlerinin militarizm kültürleri......ve burada yasak aşkın meyvesi Çin bir Süper güç olarak dünyada söz sahibi olur günümüz dünyasında sadece üretim ve sanayi olarak değil ARGE olarak da ABD meydan okumaktadır..ve artık çanlar ABD içinmi çalmaya başlar.....

Gelelim Avrupa'da neler oluyor
2 dünya Savaşı'nın sonunda başına gelenleri gören Fransa ve Almanya Avrupa kömür Çelik topluluğu kurarak ABD direnmeye başlar başlangıç da bu eylem *** bir eylemdir sahipsiz gibi gözükse de işe yarar kısa sürede Avrupa'da AET topluluğu kurulur ve genişler bugüne gelirken adına Euro topluluğu dediğimiz yapıya dönüşür yani ADB dolarına karşı Avrupa merkezli EURO merkezli bir ekonomik sistem...ve bu sistem ekonomik olarak başarılı olurda askeri olarak başarılı olamaz sonuçta NATO Avrupa'da dır ve bazı Avrupa devletlerinin artık natoya ihtiyaç olmadığı Euro Bölgesi'nin ayrı bir askerî sistemi olması gerektiğini ifade ettiği zamanda kucağında Ukrayna krizi bulur paralelinde Uzak Doğu da Savaş bulutlarının artması yeniden tüm dünyada ABD orijinli bir askerî,ekonomi ve mali sistemi etkin kılar
Kısacası 80 yıllık sistem tekrar başa döner ....

Redmi Note 9 Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

Redmi Note 9S cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

[alicemal]

Üşenmedim Birinci selimhan'ın yazısının tamamını okudum. Çok şey dar alana sıkıştırıldığından hazmetmesi biraz zor oldu.

abd neden o hale düştü düşüncesi ilk aklıma geldiğinde sebepler tıkır tıkır beynime dolmuş ve way be demiştim, yarın bunları yazayım.

Ertesi gün unuttum halada hatırlayamıyorum. Yine bir aydınlanma evresi geçirmem gerekiyor. Bu arada hiç tecrübenizin olmadığı, ilk defa duyduğunuz veya daldığınız konuda fikirler nasıl oluşuyor biliyormusunuz.? Bilmiyorsunuz, kendinizin ürettiğini sanıyorsunuz. Halbuki ben gönderiyorum, ruhunuz duymuyor.

Du yaw başka sebeple geldim cıvımadan yazayım.

---

Ne diyorum hep; "Türkiye'nin tek sorunu var, oda devletin yolsuzluğa batmış olması." Kızılay'a girmeyeyim bugün Uğur Dündar Kızılayın geçmişte de nasıl korkunç soyulduğu ile ilgili yeni şeyler yazmış onu okuyabilirsiniz. akp öncesi öyle ise akp dönemini siz düşünün.

Deprem de çalmayan belediye başkanının yönettiği Erzin ilçesini gördünüz. Tek bina yıkılmadı, tek kişi ölmedi, yıkılmayan binalar, ölmeyen insanlar sayesindede aileler fakirleşmedi, sefil olmadılar. Liderin çalmaması tüm ilçeyi kurtardı. O çalsa, müteahhitler dünden hazır çalmaya. İnsanın doğasında var izin verirsen mutlaka ve mutlaka olur. İster Türkiye, ister Danimarka, fark etmez. Danimarkalı genç müteahhitleri bizim soyan belediyeye getir. Bir nesilde hepsi hırsız olur.

Deprem lider-cemaat bağını gerçek veri ile ispatladı. Benim iddiamı çok acı bir gerçekle doğruladı.

Diğer veriye geçelim, bu biraz daha dolaylı veri. İthalat İhracat rakamları ortada.

USD kaç TL idi, sanırım 3-5 TL arasında bir şeydi. Medyada köşeden yazarlar tutturmuştu "rekabetçi kur" diye. Bende demiştim ki, "USD 4 değil 20 TL olsa bir şey değişmez", yine ithalat ihracattan daha fazla olur.

Neden.?

Çünki bunun ana sebebi devletin(siyasetçi diye anlayın) yolsuzluğu, hırsızlığı.

20 TL o zaman için çok uçuk bir rakamdı. Çok çok cesur bir iddiada bulunmuştum. O zaman ne dediğimi anlamayanlar şimdi anlamıştır umarım.

USD kaç TL. 18.88 yani 19 TL.
Peki ithalat ihracat ne durumda. Hââââlâ aynı. 15 sene önceki ORAN ne ise şu andada aynı. Her bir 70 TL ihracata karşı 100 TL ithalat yapıyoruz. Bazı yıllar üç artıyor üç azalıyor, ortalama aynı kalıyor.

TL 4 kat değer kaybetmiş ama değişen hiç bir şey olmamış.

Peki o TV lere çıkarılan ibrani ekonomistlerle kullanışlı aptal diğer ekonomistler.?
Aynen devam ediyorlar. Onlar sistemin adamı, sistem değişmedikçe o soytarılar aynen devam edecekler.

Her ana olayı 10-25 yıl öncesinden sizlere yazıyorum. Yazdığımda anlamıyorsunuz çünki hiç tepki almıyorum yada olumsuz tepki alıyorum. Gerçekleştiğinde öğreniyorsunuz ama aradan 10-15 yıl geçmiş oluyor.

- 2006 da akp enflasyon rakamlarını isteğe uyarlıyor gerçek değil dedim. 2018 den sonra anlaşıldı.
- TR nin tek sorunu siyasetçi hırsızlığı dedim, bu hiç anlaşılamayacak.
- ÇİN in önüne geçmesi için ibrani kökenlilerin(abd ve ingiltere'yi yönetenler) savaş çıkarması lazım dedim, şu an o yola girdik.

Rusya ile direk savaşmadılar, Ukrayna aracılığı ile savaşıyorlar. Çok mantıklı bir yol bulmuşlar.

Çin'le de aynı şeyi Tayvan üzerinden yapacaklar. Çinliler ile Tayvanlılar gerçekte aynı millet. Sadece Tayvan liderleri satın alınmış, kendi milletleri ile savaştıracaklar. Rusya ve Ukrayna da aynı millet. Ukrayna liderleri satın alınmış, kendi milleti le savaştırıyorlar. Bizim Azerbaycan ile savaşmamız ne ise, Ukrayna-Rus savaşı ve Tayvan-Çin savaşı aynı. Yarın Türk veya Azeri lideri satın alıp birbirimizle savaştırabilirler. Dünya durumu ortada, çok olası bir durum.

Birde şu aklıma takıldı. 100 şey söylersin, 5 tanesi tutar 95 tanesi tutmaz. Tutanların reklamını yapıp kendini pazarlarsın. Acaba öylemi yapıyorum diye düşündüm. Ana konularda söylediklerim aşağı yukarı hep tutuyor. Tutmayanı hatırlamıyorum. Belki beyin korumaya geçmiştir. İddialı söylediklerimden tutmayanı varsa hatırlatabilirsiniz. Bende fazla havaya uçmadan toparlamış olurum.

---

Bu aralar Güntay Şimşek'e şaşırıyorum. Aylardır bayraktar ailesi ve baykar firması hakkında tek cümle yazmadı.

Eskiden düzenli olarak baykar firmasını haftada bir parlatırdı. O firmadaki her olayı bir saat anlatırdı. Kaç aydır tek cümle yazmadı.

Oysa ki baykar firmasında çok önemli gelişmeler oldu. İnsansız uçaklarını duyurdular. O uçak hangardan motorlu çıktı. O uçak 2 kez test uçuşu yaptı. Tüm dünya yazdı Güntay bey yazmadı.

Eskiden O firmadan para almışçasına her hafta öve öve bitiremezdi. Parayı mı kestiler acaba veya para almıyor da küstürdülermi.? Belki Güntay'ın çalıştığı gazete de problem var. Gazete parayı alıyordur Güntay'a da yazdırıyordur. Olmasada olur köşeden yazarlara böyle yaptırırlar. Şu konuda iyi bir yazı yazacaksın derler, o da yazmak zorundadır. Parayı patron alır, yalakalığı köşeden yazar yapıyormuş gibi görünür. baykar firması Güntay beyin çalıştığı gazeteye parayı kesmişse, onlarda yazıyı kesmiştir. baykar ın reklama ihtiyacı kalmadı, sipariş yetiştiremiyor.

Sebebi bilmiyorum ancak bir problem olduğu kesin.

Buradan ne öğrendik...
Köşeden yazarlar çıkar gruplarına hizmet ederler, o çıkar gruplarının ana amacı sizi soymaktır. Vergilerinizde, hazine arazilerinizde, madenlerinizde, karasularınızda gözleri vardır. Devlet aracılığı ile parça parça sizi soyuyorlardır. Medya ve devlet bu soyguna aracıdır. Medya ile sizi hazırlarlar, yapılacak soygunu farklı algılamanızı sağlarlar, sonrada soyarlar. Siz normal görürsünüz. Devlette ya aracılık yapar veya görmezden gelir. Yöneticiler paylarını alırlar.

[Batman]

Yaw Ali cemal abi yetiş meral mommy masayı devirdi. Deli kadir uleeenn dedi bi yorumunu alırız.

[alicemal]

Yaw Ali cemal abi yetiş meral mommy masayı devirdi. Deli kadir uleeenn dedi bi yorumunu alırız.

Valla tamamen kılıçdaroğlu'nun yaptıklarının sonucu.

Zaten seçime girip kazansalardı en fazla 2 sene dayanırdı. İlk bebecan bozardı sonra iyi parti. Belki tersi.

Neden kılıçdaroğlu'nun hatası.

"Halkın %80'i sağ partilere oy veriyor" gibi yanlış bir varsayım var sol tarafta. Bu yanlış varsayıma dayalı olarak kapasitesi sınırlı kılıçdaroğlu ve ekibi şu planı kurdular.

Madem oylar sağa gidiyor, bizde sağcıları partiye katalım oylarımız artsın.

Sağcı imamoğlu, sağcı mansur yavaş'ı kattılar partiye. Sırf sağcı siyasetçi diye katillerle hırsızlarla ortaklıklar kurdular. Sonuç buraya vardı.

Benim gibi temiz partiye oy verecekleri kaybettiler, sağcılarında kucağına oturdular. akşener havaya girdi, kılıçdaroğlu'nu zayıf lider olarak görüyor ve bastırıyor. İstediğini alacağını düşünüyor.

kılıçdaroğlu'na kendi adamı imamoğlunu seçtirtti, yine kendi adamı mansur'u seçtirtti, şimdi cehape nin tamamını istiyor.

İyi bir lider en başta sağcıları la ortaklık kurmaz, solda neyi yapamıyoruz diye düşünürdü.

Bu aşamaya bir şekilde gelinmişsede akşenere "yallah" denir, chp tek başına devam eder, hadep masaya dahil edilir.

hadep partisi, iyi parti, akp veya mhp den daha kötü bir parti değil. abd nin kurduğu pkk nın partisi. Yani sahibi abd. akp, mhp yi kuran da abd. iyi partide mhp militanlalrının kurduğu parti yani sahibi abd. Hepsinin sahibi abd.
tayyip, akşener, bahçeli. Bunlar aynı ürün. Birbirlerinden farkları yok. Başa geçince aynı şeyi yaparlar.
Farklı iş yapacak olanlar cehape ve şaşıracaksınız ama pkk nın partisi hadep. İyi iş yapacaklar demiyorum, diğerleri kadar kötü olmazlar diyorum. Akıllı düşman, aptal dosttan iyidir.

O sebeple cehape hadeple koalisyon kurar ve iyi savunurlarsa yine aynı sonuca ulaşır.

Ama bunu yapabilecek kapasite cehape ve kılıçdaroğlu nda yok. O sebeple akşener'in istediğini yapma ihtimalleri yüksek. yani kılıçdaroğlu aday olmayacak, akşener kimi istiyorsa o aday olacak. Büyük ihtimal bu.

Bizim açımızdan bir şey değişmiyor. Ha o soymuş, ha diğeri soymuş. akp veya iyi parti başta olursa soygun büyük hızla devam eder. cehape başta olursa soygun düşük hızda devam eder. Soygun garanti yani. batış hızlı veya yavaş olacak.

kılıçdaroğlu mağduru oynamaya başlamış. Bunu iyi yaparsa akşenere ihtiyaç olmaz, hadep e ihtiyaç olmaz. Oyları çok artar.

Bakalım ne olacak.

[snkleyp]

"Milli İrade"

Kutsal, büyük, süslü bir laf. Meşruiyetin kaynağı.
Olaylar şöyle gelişiyor;
İnsanlığın tarihsel süreçte verdiği büyük mücadeleler, ödedikleri ağır bedeller; egemenlerin saltanatlarını halkın onayına sunmaları gibi "tatsız" bir zorunluluğu ortaya çıkardı.
Tatsız fakat kolayı var. Siyaset mühendisliği.
İktidar partisi uzunca bir süre kendi özgül ağırlığının çok ötesinde bir kapsama alanına bu sayede ulaştı.
Cuma günü namazdan çıkıp, akşamına rakı masasına oturan, dükkanında Atatürk'ün general üniformalı tablosu asılı olan merkez sağ seçmen, uzun yıllar kendini radikal islamcı bir ideolojinin destekçisi olarak buluyor. Oraya koşulmuş.
Uzun yıllar iktidar olmanın getirdiği yorgunluk, yıpranma her ne ise, şimdi burada bir iktidar değişikliği umudunu doğdu.
Fakat, burada da benzer bir siyasi mühendislik çalışması harıl harıl yapılıyor.
Seçmende karşılığı yüzde 1 veya ikiyi bulmayan başka bir radikal grup, bu uzun süreçte doğal olarak oluşan toplumsal muhalefeti kendisine yedekliyor.
Kentli, hayat pahalılığından yakınan, katıksız Atatürkçü, ramazanda orucunu aksatmayan laikçi teyzeler fala... Şimdi bunlar da yıllardır hangi radikal sol fikirlere koşulduklarını, yedeklendikerini bilmeden sandıklara koşulacaklar.
Mevcut düzende seçmene biçilen rol bu maalesef. Egemenlerin elindeki en büyük güç; seçmeni manipüle etmek ve aslında kendi seçtiklerini seçmene seçtirmek.
Şüphesiz, konusunda çok yetkin hukukçular, siyaset bilimciler, partilerin bünyesinde dahi vardır. Siyasi partiler kanununu seçmen iradesini yansıtacak düzenlemeleri yapmak çok kolaydır. Ancak "düzen" özünde kendisinin rızası hilafına değiştirilmesine müsaade etmiyor.
Bu koşullar altında sağcı ya da solcu olmanın aynı atkının farklı renkleri olmak kadar bile hükmü yok.
Bir mutlak iktidardan diğerine savruluyoruz.
Biri diğerinden daha özgürlükçü gibi davranıyor.
"Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır"
Ya milletin azmi yoksa ve kararına çok kolay tesir edilebiliyorsa.

[selimhan01]

Kendi görüşüm sadece beni bağlar

Yıllardır izlerim ülkenin siyasetini aslında sizin seçtiğiniz bir şey yok sadece önünüze ne konursa onu yemek zorundasınız en fazla şikayet etmek gibi bir hakkınız vardır ama onunda bir karşılığı yoktur....

Gelelim siyasetçilere
Gene bana göre

Sayın Meral hanım bence bu ülkenin en iyi NATO sevdalılarındandır, siz hiç siyaset yaparken aleyhine bir şey dediğini duydunuz mu yada şöyle devam edelim Meral hanım Suriye'de musulda Libya'da yâda Kıbrıs'la alakalı kaç demecini okudunuz hafızalarda kalan bir söylemi varmı ben hatırlamıyorum... zaten böyle bir entelektüel bilgileri olduğunu da düşünmüyorum...

Ama taktirde bulunacağım bir eylem yaptı siyasi olarak ya batarım yada çıkarım dedi ve adayını açıkladı bence doğru bir hamle sonuçları ne olursa olsun.... sadece güneşin zararlarından bahsederken bunu güneş batarken değil tepede iken söylemesi gerekir di... seçime 70 gün varken bu iş baş ağrısı yapar...

CHP' Kılıçdaroğlu kendi zekasıyla poker oynadığı ortada ama o zekâ ancak fal bakmak için uygundur...sende aday olacaktın madem ne diye güneş tepede iken değilde batarken konuşuyoruz bu konuyu ... kimse bunu sormuyor ha bire neden Meral hanım daha önce fikrini demesi gerekiyor diyor sanki diğeri konuşmuş gibi....

Millet ittifakının 7 cüce sine gelince oyları ortada güya Kemal Kılıçdaroğlu na destek verdi bence ellerinde imkân olsaydı önce ak parti ile pazarlık yaparlardı ....hele o [emoji193] suratlının olduğu yerde hayırlı iş çıkarmış gibi.. sen önce Suriye'de yaşanan olayların hesabını ver... Diğer prenses de önce Türk Telekomun hesabını vermeli...

Genel kanı iyi Parti'nin kaybetti deniyor ama ben farklı düşünüyorum nereye gideceğini bilmeyen %20 bir oy var piyasada bunların çoğu da sağ seçmen sanırım Meral hanım bunlara oynadı...ve oyda alabilir..

Kılıçdaroğlu'nun siyasi hayatının bittiği kanaatindeyim onunla birlikte gazmanları olan basın yayın yoluyla geçinenler de bu işten zararlı çıkar...

Son olarak pek ifade etmiyor kimse ama şu iki belediye başkanı kendilerine teklif edilen başkanlığa rağmen CHP başkanına destek açıklamalarda bulunmaları artık bir daha başkan olma olaylarını bitirdi bu saatten sonra artık iyi Parti'nin desteği ni alamazlar

Son olarak peki kim kazanır?

Bizim mahalle de bir eşek var gıravat bağlarsanız sanırım kazanıyordu ama tek şartla Kılıçdaroğlu aday olmasın....
Not: kanaatim en iyi yapacak adayın topluma sorulmasıdır...9 seçim kaybedenler olmamalıdır....


Redmi Note 9 Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

[alicemal]

snkleyp açık fikir beyan etmemiş, anlaması zor yazı yazmış.
birinci selimhan ise medyanın yarattığı algıdan etkilenip sürü içine girmiş. Sürünün verdiği huzuru yaşıyor, diğer yön zorlu yol.

Olayların neden öyle olduğunu yazdım, kim liderlik edecek ülkenin geleceği açısından önemi yok. Bazıları az kötü, diğerleri çok kötü. Bazıları hırsız, diğerleri hem hırsız hem katil, hem uyuşturucu satıcısı. Bunlar için kafa yoracak halim yok. Benim geleceğim de belirleniyor ama yapabileceğim bir şey yok. Altılı grubun rakibi hakkında yazsam çok çok ağır yazarım mahkemelik olurum o sebeple yazamıyorum.

Yapabileceğim bir şey yok, bu partiler dünyaya hakim dev sermaye ye hizmet ediyorlar.

Onlara zarar verme ihtimalim yok.

Zarar vermem gerekir mi ondan emin değilim. Benim soyumun davranış tarzı zararlıyı yok etmek değil, onu faydalı hale getirmek. Doğru yöne çekmek. Enerjisini, içinde olduğu grubun iyiliği için harcatmak.

---

Benim için kötü haber HKP de kötü çıktı.

cehape nin Ankara İstanbul yürüyüşünde aydınlanmış ve cehape ye oy vermeyi bırakmıştım. O tarihten beridir hangi partiye oy vereceğimi araştırıyorum.

Önce perinçeke dikkat kesildim çünki üzerine vazife olmadığı halde İsviçre de sözde ermeni soykırımı davasına müdahil olup kazanmıştı. İlerleyen zamanlarda perinçekin kapasitesinin vasat olduğunu gördüm.

Tekrar parti arayışına girdim, HKP yi gördüm. Halk adına devlet görevlilerini mahkemeye veriyordu. Mantıklı bir davranıştı. İncelemeye devam ederken bir kaç aptalca hareketlerini gördüm ve şüpheye düştüm. Son hareketleri ise imamoğlunu kendi adayları olarak belirlemeleri. Buda kapasitelerinin vasatın altında olduğunu gösterir.

Şimdi yine parti arayışındayım. Birde Haydar Başın oğlunun partisine bakayım. haydar Baş'ın görüntüsü çok kötüydü. yiyici parti liderleri havası vardı ve çok rahatsızdım görüntüsünden. Oğlu nasıl acaba.? Genç olduğu için sağlıklı görünüyor henüz göbek yapmamış. İncelesem onlarda kötü çıkacak gibi.

Peşine takılacağım adam Kemal Derviş görüntüsünde olmalı. Sağlıklı, canlı, medeni. Sadece yemek ve uçkur peşinde koşan erkek görüntüsü olmamalı. İsmail Cemde düzgün görünümlüydü, birde limon sıkan İnönü vardı. Kılıçdaroğlu'nda biraz o görüntü var ama kapasite çok düşük. Birde partinin geri kalanı çöp.

Umutsuz durumdayım.