1980-90 lar .. o zamanlar üniversite giriş sınavlarında sözel sayısal eşit ağırlık vardı .60 şar soruydu sanırım her biri..matematik ve fenden 10-15 er net yapan ve sözelden 30-40 net yapan tıp fakültesini diş hekimliği vs kazanıyordu..
şuan nerdeyse fule yakın seviyeler yapmalısınki buralara girmelisin..
o zamanlar bu öğrenciler yetersiz miydi..hayır..
ama şimdi hem KPSS hem diğer sınavlarda verilen mesaj şu: SEN YETERSİZSİN, SEN YETERİ KADAR PUAN ALAMADIN, SUÇLU SENSİN..
gençleri bu hale düşürdüler..yönetenlerin hataları yüzünden gençler yetersizlik duygusu içinde boğuluyor..
mesela öğretmen adayı..öğretmenliği kazanıyor en az 4 yıl okuyor..arkasından GENEL KÜLTÜR SINAVI..GENEL YETENEK SINAVI..ALAN SINAVI..ÖĞRETMENLİK BİLGİ SINAVI..ÜSTÜNE MÜLAKAT..
1 alanda 1000 tane mezun varsa bunun 50 tanesi öğretmen olabiliyor, diğer 950 tanesi yetersizlik duygusu ile yaşamaya devam ediyor..niye çünkü devletin alacağı 50 kişi..51 kişi değil..yetkililer 51 kişi alsaydı, o zaman da 949 genç yetersizlik duygusu ile yaşamaya devam edecekti..
bu acı bir tablo..suçu gençlere atmak yani..onlara kendilerinin suçlu hissettirilmesi..
senin imkanın paran yoksa onları beslemeye o zaman üniversitlerin fazlasını kapat..
gençlerin hayallarini umutlarını çalma..
bilinçsiz veli ve toplum bunu bilmiyor, genci suçluyor..
hiçbir tepe dip çalışması yapabilemez..
Yer İmleri