Sayfa 967/7020 İlkİlk ... 4678679179579659669679689699771017106714671967 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 7,729 - 7,736 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. 19.Yuzyil Avusturyali ressam Friedrich von Amerling'in olum yil donumu (14 Nisan 1887)

    La giovane donna orientale (Die Morgenländerin - The Young Eastern Woman,1838)



  2. Ilk sinema filmi gosterimi Broadway'de Holland Bros´un kineteskop salonunda 14 Nisan 1894 tarihinde gerceklesti. 25 sent odeyen her seyirci bes film izleyebiliyordu. Butun filmleri izlemek isteyenlerden iki misli ucret alindi.


  3. Humanist fotografci Robert Doisneau'nun dogum yildonumu (14 Nisan 1912)


  4. Rus sair, oyun yazari, film ve tiyatro aktoru Vladimir Vladimirovic Mayakovski’nin olum yildonumu (14 Nisan 1930)



    Hicbir sey silemez aski,
    ne tartismalar ne ayrilik.
    bir de bakarsin
    yeniden gozden gecirilmis, olculup bicilmis,
    ustunde dusunulmustur.
    Ve simdi duzyazi parmakli
    sancagimi kaldiriyor,
    dogdum dogali ve yurekten,
    sevdigime,
    olene dek de sevecegime yemin ediyorum.



    Tutun dumani kemiriyor havayi.
    Oda, Kruçyonih'in Cehennem' inden bir bolum gibi.
    Animsiyor musun
    Ilk kez
    ardinda bu pencerenin
    tutkudan cildirmiscasina
    oksamistim ellerini.
    Simdi
    oturuyorsun ayni yerde,
    yuregin
    demirden bir kilif icinde.
    Ve yarin
    paralayan sozlerle
    kovacaksin belki beni
    Ve los antrede
    uzun sure
    titreyislerle sarsilan bir kol
    bulamayacak
    ceketteki yerini.
    Cikacagim, ezilmis.
    Firlatacagim vucudumu sokaga.
    Yabanil
    cilgin
    umutsuzlukla paramparca.
    Hayir
    gerek yok buna,
    sevgilim,
    biricigim,
    gel
    vedalasalim simdiden.
    Agir bir gulle gibi
    askim
    nereye kacarsan kac
    asilidir sana
    nasil olsa.
    Birak
    son bir haykirisla uluyayim
    horlanmisligin aci yankisini.
    Calismaktan
    anasi agladiginda okuzun
    gider
    salar kendini soguk sulara.
    Askindan baska
    deniz yok bana,
    ve gozyaslari da
    bir erinc
    koparamiyor ondan.
    Yorgun fil
    sessizligi aradiginda
    yatar
    kizgin kumlara saltanatla.
    Askindan baska
    gunes yok bana.
    Ve bilmiyorum bile
    neredesin simdi ve kiminle.
    Eger
    bir baska sair olsaydi
    boylesine uzdugun,
    onarirdi acisini
    parayla ve unle.
    Fakat
    sevinc vermiyor bana hicbir cinilti
    senin sevgili adinin
    ciniltisindan baska.
    Atmayacagim
    bir bosluga kendimi,
    zehir icmeyecegim.
    Ve dayayip
    sakagima namluyu
    cekmeyecegim tetigi.
    Agzi hicbir bicagin
    bakislarin kadar senin
    kesemez beni.
    Yarin unutacaksin
    seni taclandırdigimi,
    ve yakip tukettigimi
    ciceklenmis bir ruhu
    askla.
    Ve ucari gunlerin firtinali karnavali
    dagitacak
    sayfalarini kitaplarimin.
    Sozlerimin kurumus yapraklari mi
    durduracak seni
    cirpinan soluguyla.
    Birak hic degilse
    son bir sevgi dalgasi sereyim
    beni bırakip giden adimlarinin altina.



    Il fumo del tabacco ha roso l’aria.
    La stanza
    è un capitolo dell’inferno di Kruchenych.
    Ricordi?
    Accanto a questa finestra
    per la prima volta
    accarezzai freneticamente le tue mani.
    Oggi, ecco, sei seduta,
    il cuore rivestito di ferro.
    Ancora un giorno,
    e mi scaccerai,
    forse maledicendomi.
    Nella buia anticamera, la mano, rotta dal tremito,
    a lungo non saprà infilarsi nella manica.
    Poi uscirò di corsa,
    e lancerò il mio corpo per la strada.
    Fuggito da tutti,
    folle diventerò,
    consunto dalla disperazione.
    Ma non è necessario tutto questo;
    cara,
    dolce,
    diciamoci adesso addio.
    Il mio amore,
    peso così schiacciante ancora,
    ti grava sopra
    lo stesso,
    dovunque tu fugga.
    Lasciami sfogare in un ultimo grido
    l’amarezza degli offesi lamenti.
    Se lo sfiancano di lavoro, un bue,
    se ne va
    ad adagiarsi sulle fredde acque.
    Ma, al di fuori del tuo amore,
    per me
    non c’è mare,
    e dal tuo amore neanche col pianto puoi impetrare tregua.
    Se l’elefante sfinito cerca pace,
    si stende regalmente sulla sabbia arroventata.
    Ma, al di fuori del tuo amore,
    per me
    non c’è sole,
    e io non so neppure dove sei e con chi.
    Se così tua avessi ridotto un poeta,
    lui
    avrebbe lasciato la sua amata per la gloria e il denaro
    ma per me
    non un solo
    suono è di festa
    oltre a quello del tuo amato nome.
    Non mi butterò nella tromba delle scale,
    non ingoierò veleno,
    non saprò premere il grilletto contro la tempia.
    Su di me,
    al di fuori del tuo sguardo,
    non ha potere la lama di nessun coltello.
    Domani dimenticherai
    che ti ho incoronato,
    che l’anima in fiore ho incenerito con l’amore,
    e lo scatenato carnevale dei giorni irrequieti
    socompiglierà le pagine dei miei libri
    Potranno mai le foglie secche delle mie parole
    trattenerti un momento
    per aspirare avidamente?
    Ma lascia almeno
    ch’io lastrichi con un’ultima tenerezza
    il tuo passo che s’allontana.

  5. John Steinbeck, The Grapes of Wrath'i (Gazap Uzumleri) 14 Nisan 1939'da yayinladi.

    "Kamp birlikleri, aksam birlikleri ve gece birlikleri oluyorlar. Bir battaniyenin icinden bir gitar cikariliyor ve akort ediliyor, sarkilar, herkesin bildigi turkuler, geceleri soyleniyor. Erkekler turkuleri sozleriyle soyluyor, kadinlar melodileri mirildaniyorlar. Her gece bir dunya, butun ayrintilariyla yaratiliyor. Dostluklar kuruluyor, dusmanliklar yerlesiyor. Palavracilariyla, korkaklariyla, sessiz adamlariyla alcakgonulluleriyle, terbiyeli adamlariyla, tam bir dunya.Her gece her sabah bu dunya bir sirk gibi dagiliyor."



    "They grew to be units of the camps, units of the evenings and the nights.A guitar unwrapped from a blanket and tuned, and the songs, which were all of the people, were sung in the nights. Men sang the words, and women hummed the tunes.Every night a world created, complete with furniture, friends made and enemies established; a world complete with braggarts and with cowards, with quiet men, with humble men, with kindly men. Every night relationships that make a world, established; and every morning the world torn down like a circus."

  6. Amerikali cevre dostu bir bilim insani Rachel Louise Carson’in olum yildonumu (14 Nisan 1964)



    “Doganin bitmeyen nakaratlarinin iyilestiren bir yani vardir.”




    “Ne yapmis oldugumdan cok, ne yapiyor oldugumla devamli ilgileniyorum.”

  7. 14 Nisan 1969’da duzenlenen 41. Akademi Odu toreninde, Oliver! - Masum melekler (Oliver!, 1968. Yonetmen: Carol Reed), En Iyi Film; Katharine Hepburn, Kis Aslani Norma Rae (1979) filmi ile ve Barbra Streisand, Komiz Kiz (Funny Girl, 1968) En Iyi Kadin Oyuncu; Cliff Robertson, Charly (1968) filmi ile En Iyi Erkek Oyuncu Odulunu aldilar.








  8. Amerikali aktor, yapimci Adrien Brody'nin dogum gunu (14 Nisan 1973)


Sayfa 967/7020 İlkİlk ... 4678679179579659669679689699771017106714671967 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •