Dowes

[inti]

Sayın Jondowes

RAROC ve RORAC kriterleriyle ilgili soru sormak istiyorum.

Mesela banka karlılığı karşılaştırması için RAROC hala kullanılmakta mıdır?
Aynı zamanda bankalar riski fiyatlamak için RORAC'ı kullanmaktadırlar mı ?
Siz banka karşılaştırmalarında risk adjusted rasyoları kullanıyor musunuz?
Eğer kullanılıyorlarsa, tüm bankalar için hesaplanmış güncel değerleri topluca nerede görebiliriz?

[JonDowes]

Bunlar hisse değerlemeyle ilgili kavramlar. Bankanın kendisi, kendi hissesini fiyatlamaya uğraşmayacağı için "bankacılık" sektöründe böyle bir uygulama yok. "Yatırım firmaları"nın banka hisselerini değerlendirdiği raporlarda bulabilirsiniz ancak. O da pek benim ilgi alanıma girmediği için takip etmiyorum açıkcası.

Banka tarafında buna en yakın uygulama, bu formüllerin paydasını oluşturan "Value-at Risk" kavramıdır. Diğer kardeşi de Cash-at Risk 'tir. Bunlar bankaların Risk bölümleri tarafından düzenli olarak hesaplanır ve BDDK raporlarında sunulur. Ancak bunun içine "expected return" yani banka karlılığını sokarsanız, o, banka hissesi tutanları ve dolayısıyla sermaye piyasası kurumlarını ilgilendirir.

[JonDowes]

Morgan Stanley raporundan dış borç görünümü:


-

[fcsteo7]

Sayın JonDowes,

Bu sıralar haber sitelerinde gördüğümüz gayrimenkul sertifikaların diğer ülkelerde bir örneği var mı? Özellikle gelişmiş ülkelerde böyle seçenekler sunuluyor mu? Varsa bir bilginiz paylaşabilir misiniz?

Konuyu merak ettiğimden araştırma yapmak istiyorum. Teşekkür ederim.

[JonDowes]

Sayın JonDowes,

Bu sıralar haber sitelerinde gördüğümüz gayrimenkul sertifikaların diğer ülkelerde bir örneği var mı? Özellikle gelişmiş ülkelerde böyle seçenekler sunuluyor mu? Varsa bir bilginiz paylaşabilir misiniz?

Konuyu merak ettiğimden araştırma yapmak istiyorum. Teşekkür ederim.

Türkiye'de benzeri daha önce de denenmişti. Çok araştırdığım bir konu değil ancak bu şekliyle başka ülkede benzerine denk gelmedim. Batı dünyasında çok yaygın bir "mortgage 'a dayalı varlık" uygulaması vardır. Gayrimenkulün kendisine değil de, krediyle alanların geri ödemelerine yatırım yapılır. Hatta 2008'deki krizde çok tartışıldı, krizi çıkartan neden olarak gösterildi. Batıda yatırım direkt bir gayrimenkulün kendisine yapıldığı için bunu da parçalara bölmeye ihtiyaç duyulmamıştır muhtemelen. 30 yıllık düşük faizli kredilerle düzenli geliri olan herkes ev-arsa alabilir. Düşük gelirli ülkelerde ise finansal derinlik olmadığı için yoktur.

[roxette]

Sayın JonDowes,

Tasarruflarımın önemli bir kısmı ing bank da. Hollanda ile ilgili durumumuz ortada . Portakalı sıkıp suyunu içmeye başladık kameralar önünde. Sırada Van Persie , Dick Advocat , Wesley Sneider , Ryan Babel var. Reis , çarşamba gününden sonra tepkimizi görecekler dedi. Çünkü çarşamba Hollanda da seçimler var ve kendisi bunu Hollanda politikacılarının seçim taktiği olarak değerlendiriyor. Acaba sıraya ing bank da gier mi?

Temel bankacılık verileri bakımından , özellikle ilk aklıma gelen mevduat sahiplerinin ciddi para çekişleri geliyor ki forumda bunu pazartesi günü yapacaklarını söyleyen forumdaşlarımız var , ing bank ın sıkıntıya düşüp düşmediğini mümkün olan en kısa zamanda anlayabilirmiyiz ?

Teşekkürler.

[JonDowes]

Girmez. Bankacılık ile politika birbirine karıştırılmaz asla. Fi tarihinde Fransa ile sorun yaşadık; TEB -BNP 'ye bir şey oldu mu? Rusya krizini bilmeyen kalmadı, 1 yıl sürdü: Sberbank Denizbank'ı sattı mı? Amerika'yla sık sık kavga ederiz; ülkedeki herhangi bir Amerikan ortaklı bankaya yansıdı mı? ING'yle olan sorun bunlara kıyasla o kadar küçük ki, bu tip bir sorunun oluşmasına bile şaşırdım diyebilirim. Banka sahibinin kim olduğunun hiçbir önemi yok. O sermaye nakit değil, birisi kovmaya çalışsa bile gidemezler. Türkiye'de bankaların karlarını yurtdışına çıkartmaları da neredeyse tamamen yasak... Yani ortada kovulacak, asılacak bir şey de yok.

Bankalardaki aslolan şey mevduatlar ve kredilerdir. Kredilerin tamamını Türkler alıyor? Mevduatların %99'u Türklere ait? öyleyse politik kriz var diye bu "Türk" bankasına bir şey olamaz.

[roxette]

Girmez. Bankacılık ile politika birbirine karıştırılmaz asla. Fi tarihinde Fransa ile sorun yaşadık; TEB -BNP 'ye bir şey oldu mu? Rusya krizini bilmeyen kalmadı, 1 yıl sürdü: Sberbank Denizbank'ı sattı mı? Amerika'yla sık sık kavga ederiz; ülkedeki herhangi bir Amerikan ortaklı bankaya yansıdı mı? ING'yle olan sorun bunlara kıyasla o kadar küçük ki, bu tip bir sorunun oluşmasına bile şaşırdım diyebilirim. Banka sahibinin kim olduğunun hiçbir önemi yok. O sermaye nakit değil, birisi kovmaya çalışsa bile gidemezler. Türkiye'de bankaların karlarını yurtdışına çıkartmaları da neredeyse tamamen yasak... Yani ortada kovulacak, asılacak bir şey de yok.

Bankalardaki aslolan şey mevduatlar ve kredilerdir. Kredilerin tamamını Türkler alıyor? Mevduatların %99'u Türklere ait? öyleyse politik kriz var diye bu "Türk" bankasına bir şey olamaz.

Değerli yanıtınız için sağolun sn.JonDowes .
Amerika ile Rusya ile hatta Fransa ile bile sıklet farkımız var , biz hafif geliriz onlara. Hollanda da ciddi zengin , Almanya nın yavrusu gibi ama fiziki olarak dişimize göre gibi düşünülebilinir endişesi ile de biraz da bu soruyu sordum. Bir de özellikle , mevduat çıkışlarının ne ölçüde hızlandığını izleyebilme şansımız herhangi bir siteden var mıdır acaba?