Anket Sonuçlarını Gör: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

Oylayan
344. Bu anket için oy kullanamazsınız
  • Balon 1 yıl içinde patlayacaktır, nakitte fırsat beklenmelidir

    102 29.65%
  • dolar bu fiyatlarda iken, yatırım yapmak mantıklı

    23 6.69%
  • faizler insin, şimdi almak mantıklı değil

    21 6.10%
  • ömür boyu alacak param olmayacak

    16 4.65%
  • Kira çarpanlarının uçtuğu ortamlarda ev almak doğru değildir, beklenmelidir.

    130 37.79%
  • İstanbul gibi metropollerde gayrimenkül yatırımı her zaman karlı bir iş olacaktır.

    52 15.12%
Sayfa 517/1014 İlkİlk ... 17417467507515516517518519527567617 ... SonSon
Arama sonucu : 8108 madde; 4,129 - 4,136 arası.

Konu: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

  1. Beşiktaş Belediyesince Acil Eylem Planlarında Varolduğu Yazılan Bebek’teki Mısır Konsolosluğu Yanında Var Denilen 132 nolu deprem konteynerini arıyoruz.
    Bebekliler Derneği Bebek Semt Girişiminden 4 Kuşaktır Bebek’te İkamet Eden Nigar Alemdar İle birlikte Canlı Yayındayız.
    132 Numaralı Deprem Konteyneri Maalesef Yerinde Yok..!
    TAKİPÇİSİYİZ...

    .................................................. .........


    İstanbul Adliyesinde Beşiktaş Belediyesinin 5393 Sayılı Belediye Kanunu 53. Maddesine İstinaden Deprem Afet Planları İle İlgili Gerekli Önlemleri Almaması Sebebiyle BELEDİYE BAŞKANI VE DİĞER SORUMLULAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK.
    Deprem Konteynerleri ve Afet Planları Düzenlenerek,Diğer Güncellemeler Yapılana Kadar Mücadelemiz Devam Edecektir.
    KONUYU DEVLETİN SAVCILARINA DETAYLARIYLA TESLİM ETTİK.
    HALKIMIZIN HAKKINI MECRADA SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ.
    TAKİPÇİSİYİZ...



    https://www.facebook.com/KentDernegi/
    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  2. #4130
    Abim 2009 senesinde ev almak icin kredi basvurusunda bulunmustu. Eksper alinacak eve ve ekstradan teminat gosterilen dukkana komik rakamlar belirledigi icin ev alinamadi. Abim de bunun uzerine kredi cekmekten vazgecti ve baska bir bankadan baska bir ev icin kredi kullandi.

    Daha sonra eksper parasini geri almak icin dava acti. Avukatlara pek guvenmedigi icin de islerini kendi yuruttu. Tum belgelerin ve savunmalarin yazili olmasina ozen gosterdi. Mahkeme bir yil surdu ve dava dosyasinda iki makbuzdan biri eksik oldugu icin istedigi tutarin yarisinin odenmesine karar verildi. Karsi tarafin avukati dava dosyasindan makbuzu sehven(!) almis ve geri yerine koymamis. Karara itiraz etti ve o surec da ekstra 6 ay surdu. Sonunda eksper masrafini almaya hak kazandigina dair mahkeme kararini cebine koyup banka subesine gitti.

    Banka subesindeki gorevli mahkeme karari olmasina karsin parayi hemen veremeyeceklerini belirtti. Abim de subede ortaligi birbirine katip aksam 4'e kadar paranin hesaba gecmemesi durumunda ertesi gun haciz islemlerine baslayacagini soyledi. Aksam para hesaba gecmisti. Banka da faizsiz islem yapan bankalardan biri bu arada.

    Bunu neden anlattim? Hakliysaniz ve davanizda israrciysaniz istediginizi elde edebiliyorsunuz. Fakat toplum olarak hakkimizi pek aramadigimiz icin yaptigimiz sikayetler yerel cevrede yanki bulup, bir sure sonra kayboluyor. Hukuk mucadelenizde basarilar diliyorum.

  3. Belki klişe lafları tekrarlamış olacağım ama geçen hafta Yunanistan'daydım (Atina ve Rodos).

    Yeme, içme, kıyafet gibi harcamalar Türkiye'nin 3-4 katı. Ev fiyatları da aynı şekilde birkaç kat daha fazla. Avrupalı gözü ile bakarsanız, İstanbul cidden bedava. Gayrimenkullerde bedava, yaşamda bedava. Bizim alım gücümüz düşük olduğu için bize pahalı geliyor. Ben merkezi konumda ki lokasyonlar için balon olduğuna falan inanmıyorum.

    Ayrıca İstanbul gerçekten ayrı bir değer. Türkiye'den ayrı değerlendirmek lazım bu şehri.

  4.  Alıntı Originally Posted by thermofluid Yazıyı Oku

    Banka subesindeki gorevli mahkeme karari olmasina karsin parayi hemen veremeyeceklerini belirtti. Abim de subede ortaligi birbirine katip aksam 4'e kadar paranin hesaba gecmemesi durumunda ertesi gun haciz islemlerine baslayacagini soyledi. Aksam para hesaba gecmisti. Banka da faizsiz islem yapan bankalardan biri bu arada.

    Bunu neden anlattim? Hakliysaniz ve davanizda israrciysaniz istediginizi elde edebiliyorsunuz. Fakat toplum olarak hakkimizi pek aramadigimiz icin yaptigimiz sikayetler yerel cevrede yanki bulup, bir sure sonra kayboluyor. Hukuk mucadelenizde basarilar diliyorum.
    Ben subede kimseyi ikna edemedim, bizzat bankadaki bayan icraya vereceksiniz dedi, icraya verdim, parami oyle kurtardim.

    Yoncasini seveyim onun, bir daha onunden gecermiyim acaba.

  5. Hani ille ev alin diyenler var ya, onlara bir hikaye anlatacagim.

    Ev'i aldim, ilk gelen elk. faturasi 225 TL, ikinci ay gelen 204 TL. 3.cu ay 268 TL.

    Allah allah diyorum, boyle olmamasi lazim, benzer konutta outran komsuya soruyorum, 32- 35 gelmesi lazim, 37'yi hayatta gecmez diyor, sene 2014.

    ENERJISA'nin ilgili birimine sikayetimi iletiyorum, tamam efendim kaydi aldik diyor, gelen giden yok, iki ay sonra yine ariyorum tamam efendim kayda aldik diyor, 3 ay daha gecti arayan soran yok.

    Odemesem, kesecek, kapatma acma parasini ayri alacak.

    Bu arada, karsi komusunun 2 bebegi var, sabah aksam camasir makinasi faaliyette.

    Ben de gittim Tuk.Hak. Heyetine sikayette bulundum, su gunden bu gune benden usulsuz alinan su kadar meblagin geri odenmesine.

    Ertesi gun geldiler.

    Iki teknisyen, biri dikilmis karsima, " bizi mahkemeye vermissiniz..! " diyor, sanki hesap soruyor, orada patladim, kacti adam, neyse.

    Meger karsi komsunun ki bana, 32 TL. lik fatura ona gidiyormus.

    Ugrasip parami alabilmem tam 13 ay surdu, Allah'tan onlar icraya git demediler ve odediler.

    O gunlerde karsi komsumu gordum.

    Cekmis kafayi dertli dertli bakiyor.

    Miktin anami dedi. 13 aylik farki da istiyorlar.

    Evin varmi, derdin var, oturacaginin disinda, kiraya verecegim diye konut alanlara Allah akil fikir versin.

  6. #4134
    Ahmetg Guest
     Alıntı Originally Posted by KaraKemal Yazıyı Oku
    hahhaha bu hakkatten enterasan bi fark.. TR toplam arazinin %80+ kısmı devlet arazisidir, tapulu arazi %20'den azdır.. tarım yapılan arazilerin bile üçte biri devlet arazisidir
    sacma sapan isler

    Git sat hepsini sonrada %2.5 emlak vergisi koy. Oturdugun yerde manyak gibi para aksin hazineye

    ulan dur simdi AKP den birileri okuyup yapmasin bunu

  7. #4135
    Ahmetg Guest
     Alıntı Originally Posted by KaraKemal Yazıyı Oku
    TR ekonomisi yılda ortalama 200 ton kadar altın ithal ediyor, bunun kabaca yarısı bilezik-yüzük-kolye falan gibi takıya dönüştürülüyor, kalan kısmı külçe-coin olarak muhafaza ediliyor.. bu ithalat ödemeler dengesine normal bir tüketim ithalatı olarak yansıtılıyor, yani kabaca 8-10 milyar dolar eksi yazıyor.. oysa diğer ithalat gibi- yani petrol, cep telefonu yada saman gibi- tüketilip biten bir metadan bahsetmiyoruz, o altınlar duruyor bir yerde.. ve o altınlar istendiği zaman piyasaya dönüp bir değişim aracı olarak nakit dolardan farksız bir alım gücü ifade ediyor.. banknot dolar nasıl bir alım gücü ifade ediyorsa, fiziki altın da aynı alım gücü olarak dünyanın her yerinde avrupa'da, asya'da, afrika'da, antartika'da vs kabul görüyor..

    1993'ten beri altın ticarreti tamamen merkez bankasının kontrolünde, giren- çıkan her gram altın kayıtlarda.. kaçak imkanı da çok zor, çünkü rafineri damgası olmayan hiç bir külçe hiç bir yerde kabul görmüyor, o yüzden herşey kayıt altında.. rakamlara göre kayıt altındaki son 24 yılda, TR net olarak 2500 ton kadar altın biriktirmiş (tabii, öncesi de var, istanbul ve anadolu yüzlerce yıldır hep altın biriktirilmiş bir coğrafya) ve günümüzde de hanehalkının tasarruf enstrümanı olarak fiziki altını tercih ettiği bir kaç ülkeden biri (hindistan, mısır, çin ve körfez bölgesi).. o yüzden net olarak bilinemiyor, gold.org tahmini 5500- 6000 ton kadar olduğu

    kapitalist sistemde parasal olanın devrelenmesi gerekir, yani tasarruf sahibi bunu mevduat (yada tahvil, hisse vs) olarak bankaya verir, banka onu kredi olarak dağıtır, ve piyasaya giren bu kredi yatırım/tüketim olarak büyüme yaratır.. oysa yastık altı tutulan altın bu devri-daim'e girmiyor.. ikide bir yastık altı altına yönelik çağrılar bunları kaynak olarak ekonomiye sokma arzusundan.. girebilse ne ala, yerli/milli kaynak atıl olmaktan kurtulacak ve ekonomik büyüme için dışa bağlı olmayan bir fonlama kaynağı olacak.. ama ciddi bir giriş olması çok zor, çünkü yastık altı kavramı zaten sisteme güvensizliğin bir ifadesi, gel bunu sisteme sok' demek nafile bir çaba.. 5-6 sene evvel oecd'nin de içinde olduğu geniş kapsamlı bir araştırma- tasarrufunu banka mevduatı olarak tutan hanehalkı oranının %15, tasarruf yarattıkça altın satın alan hane halkı oranının %30 olduğunu göstermişti..
    nasil hersey kayit altinda?

    Arap turist gelmis yada suriyeli zenginler altini kapalicarsida bozduramazmi?

    Inandirici gelmedi

  8. #4136
    Ahmetg Guest
     Alıntı Originally Posted by KaraKemal Yazıyı Oku
    TR ekonomisi yılda ortalama 200 ton kadar altın ithal ediyor, bunun kabaca yarısı bilezik-yüzük-kolye falan gibi takıya dönüştürülüyor, kalan kısmı külçe-coin olarak muhafaza ediliyor.. bu ithalat ödemeler dengesine normal bir tüketim ithalatı olarak yansıtılıyor, yani kabaca 8-10 milyar dolar eksi yazıyor.. oysa diğer ithalat gibi- yani petrol, cep telefonu yada saman gibi- tüketilip biten bir metadan bahsetmiyoruz, o altınlar duruyor bir yerde.. ve o altınlar istendiği zaman piyasaya dönüp bir değişim aracı olarak nakit dolardan farksız bir alım gücü ifade ediyor.. banknot dolar nasıl bir alım gücü ifade ediyorsa, fiziki altın da aynı alım gücü olarak dünyanın her yerinde avrupa'da, asya'da, afrika'da, antartika'da vs kabul görüyor..

    1993'ten beri altın ticarreti tamamen merkez bankasının kontrolünde, giren- çıkan her gram altın kayıtlarda.. kaçak imkanı da çok zor, çünkü rafineri damgası olmayan hiç bir külçe hiç bir yerde kabul görmüyor, o yüzden herşey kayıt altında.. rakamlara göre kayıt altındaki son 24 yılda, TR net olarak 2500 ton kadar altın biriktirmiş (tabii, öncesi de var, istanbul ve anadolu yüzlerce yıldır hep altın biriktirilmiş bir coğrafya) ve günümüzde de hanehalkının tasarruf enstrümanı olarak fiziki altını tercih ettiği bir kaç ülkeden biri (hindistan, mısır, çin ve körfez bölgesi).. o yüzden net olarak bilinemiyor, gold.org tahmini 5500- 6000 ton kadar olduğu

    kapitalist sistemde parasal olanın devrelenmesi gerekir, yani tasarruf sahibi bunu mevduat (yada tahvil, hisse vs) olarak bankaya verir, banka onu kredi olarak dağıtır, ve piyasaya giren bu kredi yatırım/tüketim olarak büyüme yaratır.. oysa yastık altı tutulan altın bu devri-daim'e girmiyor.. ikide bir yastık altı altına yönelik çağrılar bunları kaynak olarak ekonomiye sokma arzusundan.. girebilse ne ala, yerli/milli kaynak atıl olmaktan kurtulacak ve ekonomik büyüme için dışa bağlı olmayan bir fonlama kaynağı olacak.. ama ciddi bir giriş olması çok zor, çünkü yastık altı kavramı zaten sisteme güvensizliğin bir ifadesi, gel bunu sisteme sok' demek nafile bir çaba.. 5-6 sene evvel oecd'nin de içinde olduğu geniş kapsamlı bir araştırma- tasarrufunu banka mevduatı olarak tutan hanehalkı oranının %15, tasarruf yarattıkça altın satın alan hane halkı oranının %30 olduğunu göstermişti..
    Yukaridaki yazi teknik bir yazi ama gercekleri herkes biliyor

    devletin cebinde para kalmadi halkin yastik altindaki altinina goz diktiler

    Turkiye hic bu kadar caresiz olmamisti. Rakamlari okumasini bilen caresizligide gorur

Sayfa 517/1014 İlkİlk ... 17417467507515516517518519527567617 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •