Alıntı Originally Posted by Ahmetg Yazıyı Oku
Bloomberg de baya kurcaladim butun Turkish Eurobond larin listesini cikardim YTM lere baktim. Sunu anladim

Alinan riske oranla verilen faiz asiri dusuk. 10-25 yillik Eurobond larin yillik getirisi dolar cinsinden %6 oda en iyisi. Kim neden ABD non bonolarinin %4 ustu getiri icin bu kadar riski alsin?

Hadi biz Turkuz duygusal yaklasiyoruz. Turkiyeye bir sey olmaz batmaz biz Iran Afganistan degiliz falan diyoruz ama yabanci yatirimci eger batiliysa bunu alacaklarini zannetmiyorum. Araplar Dubaililer Suud lar Malezyalilar alabilir ama ne bilim bana oyle geldi

Soyle ilginc bir durumda var. Expiration I iki uc sene icinde olanlarda YTM %%1-2-3 diye cikiyor ama sonra isterse 20 sene sonra expire olsun YTM cogunda % 5 lerde. Yani curve steep degil artik.

TR de yasayan biri neden Eurobond alir ha belki dolarda kalacaktir iyide TR de dolara %4 verenler oldugunu daha gecen gun burada okudum. Hemde hic risk yok kafa agrisi yok fiyat indi cikti derdi yok.

Eurbond a soyle girerim. Zaten grafikte de 15 temmuz da dip yapmis fiyatlar, 15 temmuz gibi zamanlarda dalarsin alirsin. YTM artik %10 mu olur Allah ne verdiyse. Ondan baska bana gore olmadigini anladim. Unutmayin bu Yield To Maturity ler de daha alim satim fiyat farkini onemsemedim bile onuda katarsaniz bizim gibi 100 bin dolarlik alim yapacak adamin getirisi daha da dusuk olur
Bahsettiğiniz risk-getiri beklentisi tamamen şahsi bir konudur. Mesela ben sizin "bu riski neden alayım, düz mevduat yaparım" önerinizi anlamlı buluyorum. Ancak "kim niye eurobond alsın ki" pek de doğru bir bakış açısı değil. niye? TR batarsa para yanar diyorsunuz:

TR tarihinde hiç default etmedi. Hiçbir eurobondunun kuponunu bile kaçırmadı. 94 krizinde, 98 krizinde, 2001 krizinde ve 2008 krizinde... her faizi ve her anaparayı ödedi... şimdi buna bakıp da "TR kesin batar" demek pek mümkün değil açıkçası. risk elbette sıfır değil, ama bir Arjantin veya Yunanistan da değiliz. bu nedenle kimileri için %4 ek pay oldukça iyi bir getiri oranı.

Bir not da şu: diyorsunuz ki Türkiye'dekiler için mevduat zaten 3-4 puan veriyor. ama şunu atlıyorsunuz. Türkiye eurobonları batık oluşturursa, siz daha bankanın 444'lü numarasını çeviremeden o mevduatlar buhar olur. Çok önceden gidişatın kötüleştiğini anlayıp parayı sistemden nakten çekmeniz veya yurtdışına aktarmanız gerekir. Yani, TR'nin batık ihtimaline karşı kendini korumak isteyen kişinin tek yöntemi parayı TR'den çıkarmak olacaktır. Bunu yapmıyorsa, Türk Eurobondlarından daha sağlam bir dolar cinsi yüksek faiz yöntemi ise yok. (elbette uzun vadede)

Bu "risk-getirinin farklı tercihleri" hem finansın en temel "eğrilerinden" birini oluşturur, hem de piyasanın dinamik ve adaptif yapısına katkı sağlar. Bu olmasaydı dünyada herkes her tür riskten kaçar ve ne borsa, ne eurobond ne de Kobi kredisi diye bir şey var olurdu: herkes parasını altına yatırır, deflasyonist büyümeye neden olmuş olurdu.

Tabii ki skalanın makul kısımlarında kalmakta fayda var. Ben de "getirisi çok iyi, %14 dolar faizi veren kimi Türk şirketi tahvillerine girin" demem. Oradaki risk, gerçek risktir çünkü hem geçmişte ödeme atlayan hem de güncel mali yapısı bozuk firmaların tahvilleri ancak o kadar değer kaybedebilir.

Batık riskini %1'den fazla istemeyenler, buna uygun faize razı olur. %3-7 risk aralığına kadar çıkıp, daha yüksek faiz istemek ise normal bir tercihtir. Risk seviyesi %10'dan yukarı attığında ise, yatırım giderek kumarlaşmaya başlar. Herkes riski kabullenip de tercihini yaptıktan sonra, sonuçlarına ve getirilerine de katlanır.