Balon 1 yıl içinde patlayacaktır, nakitte fırsat beklenmelidir
dolar bu fiyatlarda iken, yatırım yapmak mantıklı
faizler insin, şimdi almak mantıklı değil
ömür boyu alacak param olmayacak
Kira çarpanlarının uçtuğu ortamlarda ev almak doğru değildir, beklenmelidir.
İstanbul gibi metropollerde gayrimenkül yatırımı her zaman karlı bir iş olacaktır.
bunun içinde daha kapsayıcı bir sosyal altyapı gerekiyor. köyde yaşayan daha çok olanaklara ulaşabilmeli. bir sinemaya gidebilmeli, çok uzakta olmayan bir yerde konser izleyebilmeli, kahve kültürü yerine starbucks tarzı kadın ve erkeğin beraber girebildiği yerler olmalı.. elbette bunu yaparken tutucu yapınının kırılarak daha liberal bir iklime de ulaşmak gerekiyor.
aksi takdirde gençler taşrada tutulamaz, yapılan uğraşlar sürdürülebilir olmaz. öyle bir sistem olmalı ki şehirdeki adam bile, "yawww bu yeni köy-kasaba yapısında hayat gayet rahat, yılda 6-7 ay çalışıyorum, temiz hava, masraflar az, kendime vakit ayırabiliyorum, kitap okuyorum, zeytin topluyorum, ceviz topluyorum, domates ekiyorum ama gayet tatminkar bir para kazanıyorum vb.." diyebilmeli. yani sosyal statünün yükselmesi ve bilinç gerekiyor.
bunlar olduğunda köyde, çiftlikte çalışmanın fabrikada çalışmaktan farkı kalmaz. adam bilecek ki her türlü imkana sahip ama daha az stress altında ve doğadan kopmadan üretken biçimde katkı sağlayabilecek.
It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)
yukarıdan devam:
şu anda dünyada konuşulan şeylerden birisi işşizliğin kaçınılmaz biçimde artma olasılığı otomasyon ve yeni teknolojiler neticesinde. buna bağlı olarak çalışamayacak herkese maaş bağlanması filan konuşuluyor.
toplumun önemli bir kısmını daha doğal yerleşim yerlerine aktarmak ve sürdürülebilir tarımcılık ve işler ile meşguliyet sağlamak kaçınılmaz olabilir yakın gelecekte. bu ayrıca herkese maaş bağlamanın maliyetini de azaltacaktır.
It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)
Tüyler ürpertici bir görüntü. Burası adalar'ın 5 km kadar uzağında bir ilçe. O evlerin hepsinin harika ada manzaraları var. Adalar'ın 10 km ötesinde ise büyük marmara depremlerini yaratan fay hattı bulunuyor. İnsalla ayakta kalacak kalitede yapılmıştır bu binalar.
SM-N920C cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Köyden kente göç bilinçli bir devlet politikası ile uygulanmıştır sayın forumdaşlar. Daha önceki yıllar da toprak reformu uygulama çalışmaları sürekli akamete uğramıştır. Özellikle doğu bölgelerindeki toprak ağalığı ,aşiret sistemi kırılamamıştır. 2000'li yılların başından itibaren köyden kente göç özendirilmiş ,köyler boşaltılmış ve bu tedbir sonucu toprak ağalığı kırılmıştır. Ancak bu uygulamanın beklenen ve dikkate alınmayan sonucu olarak tarımsal üretim sekteye uğramıştır.
Y.T.D.
Bu dedikleriniz son 200 yildir basarilamadi.
Bu yasam tarzinin tam karsiti bir beyin yikama egitimi var, surduruluyor.
Bizim dedigimiz, acil radikal planlar.
Tarimda insan ileri donuk bir plan yapabilmeli.
Doga o muhtesem gucunu koymus ortaya, bir dana adam gibi beslendiginde, gunde 1.4 Kg kirmizi et koyuyor ustune.
4 aylik bir dana, 120 gunde 168 Kg kirmizi et uretiyor.
Eger yem, mazot, vergi vs gibi akillara zarar paralar almasaniz, bu 168 kilo cok ciddi bir motivasyondur.
Degil koyden gocu durdurmak, geri donusleri bile hizlandirir.
Bu motivasyonun cok gec olmadan harekete gecirilmesi basarilmali.
Yukarda yazdik, 10 tane dana bakan ailenin bir ferdinin bag-kur'u odense, mazot ve yem fiyatlarina mudahale edilse, surekli oy almak icin verilen tesviklere gerek kalmaz, ya da o para, bu islerde cok etkin kullanilabilir.
Bu konu, sonuclari itibariyle ulke gundeminin en onemli konusudur.
Ve henuz cok genc kalinmis da degildir.
gene sert yazıcam tartışma çıkacak ama tutamıyorum kendimi şimdiden özür dilerim herkesten. Bu arada bu cevap sadece mustiktu'ya değil benzer cevap veren herkeze.
Bu "devlet" denen kavramı herşeye vakıf, kontrol edebilen, adil/dürüst, ulu manitu şeklinde gören fantazi dünyasını anlayamıyorum. Heleki Türkiye gibi muz cumhuriyetinde yaşarken dahada komik oluyor. Sanki burası isviçreymiş gibi yapılan yorumlar...
Velevki hepsi vergilendirildi kuyu sularının, Ankara'da Melih Gökçek'in yaptığı gibi, sayaç takıldı hepsine(yakalayabildiklerine/istediklerine). Allah aşkına Aski'den gelen memurunun cebine 100-200 lira koyup istediğini yapamayacak mı sanıyorsunuz insanlar? Türkiye'de düzen nasıl çalışıyor bilmiyormusunuz? Ayağınız yere bassın lütfen rica ediyorum. Daha fazla devlet müdahalesi demek daha fazla yolsuzluk demektir. Senin kuyuna sayaç takarlar yandaşınkine takmazlar. Hatta yandaş kuyu suyunu şişeleyip satmaya başlarOna kanun hukuk işlemez sana işletirler. Onun bi gecede sgk borcunu silerler senin borcun var diye başka yerden alacağına el koyarlar.
Halbuki hiç karışmasa ulu manitu? Hıyarın teki kullandığı kaynağı azaltsa kendisi zarar görecek belki bi senelik ürünü heba olacak, akıllanıp ihtiyacı kadar kullanmaya başlayacak. Şebeke suyu değilki bu sonsuza kadar aksın başkasının hakkı yensin. Kaynaklar tazelenince de ihtiyacı kadar harcar.
Devlet hiç karışmasın dediğim hukuk olmasın demek değil tabiki. Hukuk herşeyden üstün olarak varolmalı serbest piyasada. Tabi bizde daha orası sakat işin...
Yer İmleri