Anket Sonuçlarını Gör: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

Oylayan
344. Bu anket için oy kullanamazsınız
  • Balon 1 yıl içinde patlayacaktır, nakitte fırsat beklenmelidir

    102 29.65%
  • dolar bu fiyatlarda iken, yatırım yapmak mantıklı

    23 6.69%
  • faizler insin, şimdi almak mantıklı değil

    21 6.10%
  • ömür boyu alacak param olmayacak

    16 4.65%
  • Kira çarpanlarının uçtuğu ortamlarda ev almak doğru değildir, beklenmelidir.

    130 37.79%
  • İstanbul gibi metropollerde gayrimenkül yatırımı her zaman karlı bir iş olacaktır.

    52 15.12%
Sayfa 774/1014 İlkİlk ... 274674724764772773774775776784824874 ... SonSon
Arama sonucu : 8108 madde; 6,185 - 6,192 arası.

Konu: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

  1.  Alıntı Originally Posted by discretus Yazıyı Oku
    bu mevzunun serbest piyasa ile veya başka konulardaki kanunlarla, mesela ötv benzeri uygulamalarla alakası yok.

    konuyu karıştırmayın. hukuk elbette gerekiyor, ama her şeyden önce ortada bir regülasyon olması gerekiyor. regülasyonun getirilmesi devletn insan hayatına müdahele ettiği anlamına gelmez bu konuda. bu konu hassas bir konu.

    bilimsel olarak net bir gerçek var: aşırı ve kontrolsuz kullanım çevre felaketlerine yol açıyor, su kaynaklarını geri dönüşü olmayan kötü noktalara getiriyor.


    regülasyonlar (kanun, yönetmelik vb) ile çevresel felaketin önlenmesi amaçlanmalı. ayrıca sürdürülebilirlik de amaçlanmalı. kuraklık ve susuzluk tehlikesi başgösteriyor yanlış ve aşırı kullanıldığında.

    yanlış kullanımda tekrar eski seviyelerine getirilemeyen bir kaynaktan bahsediyoruz.
    yazdım tekrar yazıyorum. dahada yazmayacağım aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorsunuz. benimkide öyle oluyor.

    fantazi evreninde yaşıyorsunuz. Türkiyedeki çevre talanı bizzat devlet tarafından yapılıyor! Böyle amaçlansın şöyle amaçlansın diye iyi niyetle hayal kurmakla bişey düzelmiyor. Hayatın gerçekleri var içinde yaşadığımız. Halamın sakalları olsa amcam olurdu misali ütopik medeniyet ülkesiymiş gibi hayali dileklerle regülasyon olmuyor malesef. Mecliste el kaldırıp indiren tuzluklar neye el kaldırıp indirdiklerini bile bilmiyorlar. Şirketlerle beraber üçbeş tane rüşvet yiyen bürokrat yazıyor kanunları, yönetmelikleri.

    Dünyanın heryerinde çevreyi mahvedenler devlet destekli dev şirketler. Ahbap çavuş kapitalizminin, büyük hantal devletlerin bir sonucu. Daha öncede yazdım Nestle yerin altındaki bütün suyu özelleştirmek istiyor. Reisle fiyatta anlaşsınlar yarın bütün kuyular onların olur. Ama devlet regüle etme altında bulaşmasa bir vatandaş kendi arazisi altındaki suyu ne kadar tüketebilir? Tüketirse kendisi zarar görüp akıllanmaz mı? Binlerce yıl böyle yaşamadımı insanoğlu? Peki Nestle Türkiye'de kaynakları bitirse veya kirletse zerre umurlarında olurmu?

    Problem devasa büyüklüğe gelmiş borç batağındaki baskıcı devletler, çözümde devleti ufaltarak bireyleri özgürleştirmek hem finansal hem sosyal açıdan. İnsanlar arasındaki fırsat eşitsizliği ve adaletsizliğini düzeltmek.

    Devletçilik Türkiye'de çocukluktan insanların beyinlerine kazınmış değiştirmek mümkün değil boşa yazdığımın farkındayım aslında ama insanlar farklı bir fikir ve yaklaşım olduğunuda bilsinler diye uğraşıyorum.

    Serbest piyasayla alakası yok diyorsunuz, hiç olmaz olurmu direk göbekten alakası var. Devletçiliğin karşısı serbest piyasadır. Bugün kuyu suyuna sayaç takan yarın yağmur suyu toplayana bulaşır bu böyle böyle havadan vergi almaya doğru gider... Sordunmu da biz sizin iyiliğiniz için bunu yapıyoruz derler. Aldıkları vergilerle de devlete 100bin tane yan gelip yatacak yeni memur alırlar...

  2. #6186
    benim söylediklerim tamamıyla realist bir yaklaşım.
    sapla samanı karıştırıyorsunuz.

    yukarıda yeraltı sularının şematik yapısı vardı. senin arsana gelen yer altı suyu başka birisinin yer altı suyu ile ortak/aynı havzada. yani hepsini ortak bir kova gibi düşün. sadece sen istediğin kadar bu kovayı tüketmeye kalkarsan bu haksızlık olur, bundan huzur değil çatışma çıkar

    bu cümleleri tekrar oku lütfen. bunlara cevap veremiyorsan ikide bir alakasız bir bakış ile esasen ideolojik bir fantazi dunyasına çekme insanları. bu konuda devletin getireceği regülasyonlar gereklidir. yanlışı düzeltmek için uğraşılır eğer bu yanlış devlet eliyle yapılıyorsa. ama tekrar ediyorum, devletin yapması gereken bir regülasyondur bu. aksi takdirde insanlar arasındaki çıkar çatışması herhangi bir faydalı sonucu imkansız kılar. bunun devletçilikle filan alakası yok. tüm kavramları yanlış kullanıyorsun.
    It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)

  3. şu köylümüz güzellemelerini pek anlayamıyorum ben. devletten öte, mevcut köylü profiliyle türkiyedeki tarım hayvancılık verimini artırmak çok zordur. bunu biliniz.


    “Türkiye bir madenin üzerinde oturuyor ama bunun farkında değil. 2030’larda çok daha fazla fındığa ihtiyacımız olacak. Çünkü raflarda şekerleme ve karamelli ürünlerin yerini fındık alacak. Biz şirket olarak önümüzdeki yılları planlıyoruz. Türkiye’de ağaçlar yaşlı, yaşlanıyor. Her yıl Türkiye’de yüzde 10-15 verim düşüyor. Türkiye mutlaka önlem almalı. Türkiye’de bir hektardan 800 kilo, Şili’den ise 3.200 kilo verim alınıyor. İyi verim almak için çiftçilerin en az 140 gün fındık bahçelerinde kalması gerekiyor. Türk çiftçisinin bahçede kalış süresi ise 40 gün. Türkiye’de verimi artırmak için çiftçilerin eğitimi şart. Gübreleme ve budama iyi bilinmiyor, yeni teknolojiler de kullanılmıyor.”

  4.  Alıntı Originally Posted by discretus Yazıyı Oku
    benim söylediklerim tamamıyla realist bir yaklaşım.
    sapla samanı karıştırıyorsunuz.

    yukarıda yeraltı sularının şematik yapısı vardı. senin arsana gelen yer altı suyu başka birisinin yer altı suyu ile ortak/aynı havzada. yani hepsini ortak bir kova gibi düşün. sadece sen istediğin kadar bu kovayı tüketmeye kalkarsan bu haksızlık olur, bundan huzur değil çatışma çıkar

    Yer alti suyu tukenir nitelikte degildir.

    Binerce yildir su kullanimi suruyor.

    Tukenir, yagislarla yeniden dolar.

  5. "Şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım"
    Konulu topikte konu nerelere gelmiş...
    Aslına bakılırsa burada konu, kuyu suyunu bırakın ARSA dahi değil.
    Neyse.....
    İnsan iki şeyi bilmelidir:
    1.Haddini. 2.Hesabını.

  6. #6190
     Alıntı Originally Posted by HISIM Yazıyı Oku
    Yer alti suyu tukenir nitelikte degildir.

    Binerce yildir su kullanimi suruyor.

    Tukenir, yagislarla yeniden dolar.
     Alıntı Originally Posted by discretus Yazıyı Oku
    "Yeraltısuları önemli ve stratejik bir kaynaktır ve kontrolsüzce aşırı kullanımı, kaynağın yok olmasının yanında, sulak alanların ve göllerin kurumasına, tuzlu su girişimine, zemin kaymalarına ve çökmelerine sebep olmaktadır. Kullanım etkilerinin hemen ortaya çıkmadığı yeraltısularının kullanımın sonuçları geri dönülemez bir hal alabilmektedir. Ülkemizde yeraltısuları, 16 Aralık 1962 tarihli 167 sayılı, Yeraltı suları Hakkında Kanun hükmünde yönetilmektedir. Bu kanuna göre yeraltı suları ortak sular olup devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bu suların korunması, araltırılması, tescili ve kullanılması da bu kanunun hükmündedir.(1) Şahıslarca açılan her kuyu, DSİ tarafından kayıt altına alınmaktadır. Fakat ülkemizde kaçak kuyuların açılması da önlenememektedir. Yeraltı suları dünya genelinde de olduğu gibi Türkiye'de de büyük oranda sulama amacıyla tüketilmektedir. Kayıtlı kuyularda yapılan kontrolsüz çekimler ile birlikte kaçak kuyuların da gün geçtikçe artması ülkemizde birçok göl ve sulak alanın kurumasına neden olmaktadır. Konya'nın Karapınar ilçesinde yeralan Dünya'nın nazar boncuğu olarak anılan Meke Gölü, yağışların azlığı ve yeraltı sularının kontrolsüzce tarım alanlarının sulanması için kullanılması sebebiyle beslenmini durmuş ve yıllar içerisinde küçülmeye başlamış ve günümüzde tamamen kurumuştur. Uzmanlarca gölün rehabilitasyonunun çok zor olduğu ifade edilmektedir."

    http://orsam.org.tr/orsam/DPAnaliz/12782?dil=tr
    ....
    benim daha once yazdığım alıntıyı da ekledim, konumuzla direk alakası olduğu için.

    yeraltı sularıda tükenmekte, hatalı kullanım sonucunda yapısı ve geçirgenliği değişmektedir. üstelik fazla kullanımda tekrar aynı seviyelerine geldiği durumlarda dahi bu oldukça geç olabilmekte ve bu nedenle etkileşimde bulunduğu diğer ekosistemleri etkilemektedir (göl, kıyı şeridi, akarsuların kuruması ve mesela ovanın yapısı vb).

    ama genel olarak hatalı ve aşırı kullanım kaynakların geriye dönülemez biçimde zarar görmesine neden olmaktadır. olay sadece yeraltı suyunun kendisi de değildir bu arada, hem yukarıdaki alıntı hem de sayısız araştırma bu sonuca ulaşmıştır, ve bilimsel bir gerçektir.

    bunun üzerine sayısız bilimsel çalışma var. devletin zaten yaptığı bir regülasyon var. burada konu gereksiz yere uzuyor, regülasyon ihtiyacı o kadar NET VE KESİN Kİ 50-60 yıl once daha bu konu kanun kapsamına alınmış.

    internette bilimsel bildirilere göz atarsanız tamamıyla serbest kullanım isteğinin savunulamaz bir nokta olduğu görülecektir , yarattığı mahsurlar ve tehlikeler açısından.


    esas enerjimizi harcamamız gerekn nokta bu zaten var olan regülasyona yeterince uyulup uyulmadığı noktasında farkındalık ve vatandaşlık bilincidir. eğer regülasyonda bariz eksikler varsa onları da tamamlamak noktasında gayret gösterilmesi gerekir.


    tipik bir bildiri: http://www2.dsi.gov.tr/duyuru/su_for...ya_bildiri.pdf
    Son düzenleme : discretus; 26-12-2017 saat: 10:36.
    It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)

  7.  Alıntı Originally Posted by TeTRa Yazıyı Oku
    "Şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım"
    Konulu topikte konu nerelere gelmiş...
    Aslına bakılırsa burada konu, kuyu suyunu bırakın ARSA dahi değil.
    Neyse.....
    Acaba koyden kente goc konusu konuyla alakali olabilirmi ?

    Ya da neden kendiniz bir web sitesi kurmuyorsunuz, istediginizi yazardiniz.

  8. #6192
     Alıntı Originally Posted by HISIM Yazıyı Oku
    Acaba koyden kente goc konusu konuyla alakali olabilirmi ?

    Ya da neden kendiniz bir web sitesi kurmuyorsunuz, istediginizi yazardiniz.
    köyden kente göç konusu mutlaka düzenlenmeli ve tersine göç teşvik edilmelidir.

    bunun sağlanmasında köy-kasaba yaşantısında görülen her türlü ekonomik, sosyal problem de azaltılmalı veya ortadan kaldırılmalıdır. bunları yaparken hızlı, metodik ve rasyonel biçimde sorunlara da eğilmeliyiz.

    bu konuda kesinlikle hemfikiriz. ayrıca topik kapsamına da bir şekilde giriyor bu konular. bir şehrin yatırım yapılabilir olup olmadığı sürdürülebilir gelişim patikasında olup olmadığı ile alakalı.
    It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)

Sayfa 774/1014 İlkİlk ... 274674724764772773774775776784824874 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •