Artan

38,72 10 18:10
1,32 10 18:10
156,20 10 18:10
145,20 10 18:10
13.620,00 9.99 18:10
Artan Hisseler

Azalan

30,96 -10 18:10
14,64 -9.96 18:10
585.100,00 -9.85 18:10
28,46 -8.19 18:10
2,79 -7.31 18:10
Azalan Hisseler

İşlem

12.407.378.932,25 18:10
8.790.086.131,88 18:10
6.391.210.512,19 18:10
6.249.460.477,35 18:10
5.938.404.533,40 18:10
Tüm Hisseler
Sayfa 1/2 12 SonSon
Arama sonucu : 5090 madde; 1 - 8 arası.

Konu: ...:::Beyaz Yaka için Yatırım Koçluğu...:::

Hybrid View

Previous Post Previous Post   Next Post Next Post
  1. piyasada işler her geçen gün daha da kötüye gidiyor, çalışma şartları kötüleşiyor.

    uzun süredir hantallığı ile nam samış bir Alman şirketinde çalışıyorum, son iki yılda işler o kadar değişti ki 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.

    örneğin bugün normalde mesai yok ama Skype a bakınca birkaç kişinin aktif olduğunu görüyorum (ben de dahil) bir de tabii aktif olmadan çalışanlar var.

    olası tüm terfi pozisyonlarına, bekar olan bıraksan günde 15 saat çalışabilecek kişiler atanıyor (genellikle bekar kadın)

    insanların bırakın hobileri, aileleri ile bile ilgilenebilecek vakti kalmıyor.

    filmlerde gördüğümüz işkolik ruh hastası tipler birkaç yıla komple etrafımızı saracak.

    amerikan filmlerinde gördüğümüz garip tipler maalesef artık gerçeğimiz olmak üzere.

    bu noktada gelecek için yatırım her geçen gün daha hayati oluyor.

    bizden geçti ama oğlumun bu saçmalıklar ile uğraşmasını istemiyorum.

    ne gerekiyorsa yapacağım.

  2.  Alıntı Originally Posted by thron Yazıyı Oku
    piyasada işler her geçen gün daha da kötüye gidiyor, çalışma şartları kötüleşiyor.

    uzun süredir hantallığı ile nam samış bir Alman şirketinde çalışıyorum, son iki yılda işler o kadar değişti ki 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.

    örneğin bugün normalde mesai yok ama Skype a bakınca birkaç kişinin aktif olduğunu görüyorum (ben de dahil) bir de tabii aktif olmadan çalışanlar var.

    olası tüm terfi pozisyonlarına, bekar olan bıraksan günde 15 saat çalışabilecek kişiler atanıyor (genellikle bekar kadın)

    insanların bırakın hobileri, aileleri ile bile ilgilenebilecek vakti kalmıyor.

    filmlerde gördüğümüz işkolik ruh hastası tipler birkaç yıla komple etrafımızı saracak.

    amerikan filmlerinde gördüğümüz garip tipler maalesef artık gerçeğimiz olmak üzere.

    bu noktada gelecek için yatırım her geçen gün daha hayati oluyor.

    bizden geçti ama oğlumun bu saçmalıklar ile uğraşmasını istemiyorum.

    ne gerekiyorsa yapacağım.
    Bunlar beyaz yakanın iyi günleri...Benzer kötüleşmeyi kendi çalıştığım dönemde de ben yaşadım..19 seneye yakın ayni firmada çalışınca bu değişimi çok daha net görüyorsun...Dediğin gibi, zeki-hırslı-bekar 40 ını geçen kadınlar kapitalist köle düzeni için biçilmiş kaftan...bir yaştan sonra bu kadınlar için hayat=iş oluyor...üstelik üst baş, makyaj vs tüketim için de biçilmiş kaftan oluyor.

    Bir de kısır döngüye dikkat çekmek istiyorum...tüm dünyada parasal gevşeme adı altınımda sisteme beleş para enjekte ediliyor...ve bu para zenginin servetine servet eklemek dışında bir işe yaramıyor...çalışan kesimin gsmh den aldığı pay 1950 lerden bu yana en duşuk seviyelerde...üstelik bu durum sadece biz de değil başta Amerika olmak üzere kapitalist sistemin geçerli olduğu hemen her ülkede böyle.

    İşin trajikomik kısmı şu...fed diyor ki enflasyon artsa bile önemli olan ücret enflasyonu, o artmadıkça bol parayı azaltmam...siz patron olsanız, çalışanınıza az zam yapmak için elinizden geleni yapmaz mısınız? Böylece köle düzeni devam eder gider...birileri servetlerine servet ekler bilgilerini emeklerini satanlar her geçen gün daha zor şartlarda yaşamaya çalışır.

  3.  Alıntı Originally Posted by Cautionary Yazıyı Oku
    Bunlar beyaz yakanın iyi günleri...Benzer kötüleşmeyi kendi çalıştığım dönemde de ben yaşadım..19 seneye yakın ayni firmada çalışınca bu değişimi çok daha net görüyorsun...Dediğin gibi, zeki-hırslı-bekar 40 ını geçen kadınlar kapitalist köle düzeni için biçilmiş kaftan...bir yaştan sonra bu kadınlar için hayat=iş oluyor...üstelik üst baş, makyaj vs tüketim için de biçilmiş kaftan oluyor.

    Bir de kısır döngüye dikkat çekmek istiyorum...tüm dünyada parasal gevşeme adı altınımda sisteme beleş para enjekte ediliyor...ve bu para zenginin servetine servet eklemek dışında bir işe yaramıyor...çalışan kesimin gsmh den aldığı pay 1950 lerden bu yana en duşuk seviyelerde...üstelik bu durum sadece biz de değil başta Amerika olmak üzere kapitalist sistemin geçerli olduğu hemen her ülkede böyle.

    İşin trajikomik kısmı şu...fed diyor ki enflasyon artsa bile önemli olan ücret enflasyonu, o artmadıkça bol parayı azaltmam...siz patron olsanız, çalışanınıza az zam yapmak için elinizden geleni yapmaz mısınız? Böylece köle düzeni devam eder gider...birileri servetlerine servet ekler bilgilerini emeklerini satanlar her geçen gün daha zor şartlarda yaşamaya çalışır.
    Şirketlerde kraldan çok kralcı orta kademe yöneticler var. Bir tanesi yakın arkadaşım..Dedim ki, çalışanlara bu kadar baskı yapıp hayatlarını zehir ediyorsunuz. Çoğunun da psikolojisi bozuk. Zaten beyaz yaka dediğin kesim, ailenin iyi huylu çocuğu, kavgayla gürültüyle işi olmaz...vergisini tam ve zamanında öder...kimseyle didişmez..çalışanın biri bir gün tırlatacak, şirkette salonun ortasında kafayı yöneticisine koyacak, sonra tekme tokat girişecek...tamam belki iş yerinde son günü olacak, ama kendiyle beraber bir yöneticiyi de pert edecek...o yönetici zaten o şirkette bir daha kolay kolay barınamaz, alay konusu olur...söyle yönetici arkadaşlarına, bu piyangonun çıktığı kişi olmamak için fazla eziyet etmesinler, kişilik haklarına tecavüz etmesinler.

    Eskiden, şirket sahibi-patron vs olmadan da orta-üst seviye yönetici beyaz yaka kesim, patron gibi yaşardı...ben de biraz kıl olurdum, ama artık acıyorum bu kesime, bence çoğusu da acınacak durumda olduklarının farkındalar..bir tuzaktalar, farkındalar, ama kurtulamıyorlar.

  4.  Alıntı Originally Posted by Cautionary Yazıyı Oku
    Şirketlerde kraldan çok kralcı orta kademe yöneticler var. Bir tanesi yakın arkadaşım..Dedim ki, çalışanlara bu kadar baskı yapıp hayatlarını zehir ediyorsunuz. Çoğunun da psikolojisi bozuk. Zaten beyaz yaka dediğin kesim, ailenin iyi huylu çocuğu, kavgayla gürültüyle işi olmaz...vergisini tam ve zamanında öder...kimseyle didişmez..çalışanın biri bir gün tırlatacak, şirkette salonun ortasında kafayı yöneticisine koyacak, sonra tekme tokat girişecek...tamam belki iş yerinde son günü olacak, ama kendiyle beraber bir yöneticiyi de pert edecek...o yönetici zaten o şirkette bir daha kolay kolay barınamaz, alay konusu olur...söyle yönetici arkadaşlarına, bu piyangonun çıktığı kişi olmamak için fazla eziyet etmesinler, kişilik haklarına tecavüz etmesinler.

    Eskiden, şirket sahibi-patron vs olmadan da orta-üst seviye yönetici beyaz yaka kesim, patron gibi yaşardı...ben de biraz kıl olurdum, ama artık acıyorum bu kesime, bence çoğusu da acınacak durumda olduklarının farkındalar..bir tuzaktalar, farkındalar, ama kurtulamıyorlar.
    Türkiye'nin sayılı şirketlerinin birinde üst düzey yönetici olarak çalışıyorum. Kendi yaşam tecrübenizi tüm şirketlerin gerçeği olarak yansıtmanız doğru değil. Belli ki yarım kalan bir hesaplaşmanız var ama burayı okuyan genç arkadaşların iş hayatının ve yöneticiliğin o kadar da kötü olmadığını bilmesi gerekiyor.

    Öncelikle büyük şirketlerde orta-üst düzey yöneticiler iyi kazanırlar. Alınan ikramiyelerle birlikte tüm harcamalar sonrası çok ciddi miktarda bir parayı biriktirebilirsiniz. Bunun aksini iddia edenler ya doğru şirkette çalışmıyordur ya da gerekli kalifikasyonlara sahip değildir. Ayrıca özel sağlık sigortası, sekreter, şahsa tahsis araba, emeklilik fonuna şirket desteği gibi çok ciddi yan hakkarı vardır.

    İyi yöneticiler olduğu gibi çalışanı ezen ve hakkını yiyen yöneticiler de vardır. Ancak bu tarz yöneticiler iyi şirketlerde uzun süre barınamazlar. Çünkü bu tarz yöneticiler adam yetiştirmedikleri için iyi şirketlerde farkedilir ve ayıklanırlar. Ayrıca iyi şirketler devamlı 360 derece değerlendirmeler (yöneticinin temas ettiği tüm kişilerden geri bildirim alınması) yaparak yöneticilerini takip eder. Şirketiniz bu tarz bir şirket değilse beyaz yaka olarak kendinizi geliştirmenizi ve iyi bir şirkete geçmenizi öneririm.

    Özel şirketler elbette insan kaynağını en ucuza temin etmek ister. Bu eskiden de böyleydi, şimdi de böyle, ileride de böyle olacak. Ancak bizler beyaz yakalı çalışanlar olarak kendimizi geliştirerek ve farklılaşarak, yani çalıştığımız şirkete farklı şekillerde katma değer sağlayarak (yönetsel veya uzmanlık olarak) kazancımızı arttırabiliriz. Eğer çalıştığınız şirkette girdiğiniz günden beri aynı işi yapıyorsanız elbette 40-50 yaşına geldiğinizde korkmalısınız. Çünkü aynı işi daha ucuza ve daha hızlı yapacak kişilerin gelmesiyle rekabet sizi eleyecektir. Böyle bir durumda sorgulayacağınız taraf şirketiniz değil kendiniz olmalısınız. Eğer ben kendimi geliştirmek istemiyorum ama iş güvencem olsun diyorsanız kamu size daha uygun olacaktır.

    Özetle özel sektörde beyaz yakalı çalışan olmak kendini geliştirerek farklılaşanlar için her zaman fırsatların olduğu bir alandır. Kendini geliştirmeden yerinde sayanlar ise rekabet tarafından orta uzun vadede ayıklanacaklardır. Umarım iş hayatına yeni başlayan arkadaşlar için bu yazdıklarım faydalı olur.

  5.  Alıntı Originally Posted by whale Yazıyı Oku
    Türkiye'nin sayılı şirketlerinin birinde üst düzey yönetici olarak çalışıyorum. Kendi yaşam tecrübenizi tüm şirketlerin gerçeği olarak yansıtmanız doğru değil. Belli ki yarım kalan bir hesaplaşmanız var ama burayı okuyan genç arkadaşların iş hayatının ve yöneticiliğin o kadar da kötü olmadığını bilmesi gerekiyor.

    Öncelikle büyük şirketlerde orta-üst düzey yöneticiler iyi kazanırlar. Alınan ikramiyelerle birlikte tüm harcamalar sonrası çok ciddi miktarda bir parayı biriktirebilirsiniz. Bunun aksini iddia edenler ya doğru şirkette çalışmıyordur ya da gerekli kalifikasyonlara sahip değildir. Ayrıca özel sağlık sigortası, sekreter, şahsa tahsis araba, emeklilik fonuna şirket desteği gibi çok ciddi yan hakkarı vardır.

    İyi yöneticiler olduğu gibi çalışanı ezen ve hakkını yiyen yöneticiler de vardır. Ancak bu tarz yöneticiler iyi şirketlerde uzun süre barınamazlar. Çünkü bu tarz yöneticiler adam yetiştirmedikleri için iyi şirketlerde farkedilir ve ayıklanırlar. Ayrıca iyi şirketler devamlı 360 derece değerlendirmeler (yöneticinin temas ettiği tüm kişilerden geri bildirim alınması) yaparak yöneticilerini takip eder. Şirketiniz bu tarz bir şirket değilse beyaz yaka olarak kendinizi geliştirmenizi ve iyi bir şirkete geçmenizi öneririm.

    Özel şirketler elbette insan kaynağını en ucuza temin etmek ister. Bu eskiden de böyleydi, şimdi de böyle, ileride de böyle olacak. Ancak bizler beyaz yakalı çalışanlar olarak kendimizi geliştirerek ve farklılaşarak, yani çalıştığımız şirkete farklı şekillerde katma değer sağlayarak (yönetsel veya uzmanlık olarak) kazancımızı arttırabiliriz. Eğer çalıştığınız şirkette girdiğiniz günden beri aynı işi yapıyorsanız elbette 40-50 yaşına geldiğinizde korkmalısınız. Çünkü aynı işi daha ucuza ve daha hızlı yapacak kişilerin gelmesiyle rekabet sizi eleyecektir. Böyle bir durumda sorgulayacağınız taraf şirketiniz değil kendiniz olmalısınız. Eğer ben kendimi geliştirmek istemiyorum ama iş güvencem olsun diyorsanız kamu size daha uygun olacaktır.

    Özetle özel sektörde beyaz yakalı çalışan olmak kendini geliştirerek farklılaşanlar için her zaman fırsatların olduğu bir alandır. Kendini geliştirmeden yerinde sayanlar ise rekabet tarafından orta uzun vadede ayıklanacaklardır. Umarım iş hayatına yeni başlayan arkadaşlar için bu yazdıklarım faydalı olur.
    sn. whale,
    sn. cautionary nin yazısını alıntılamış olsanızda konuyu açan kişi olarak birkaç birşey yazma ihtiyacı hisseetim.

    öncelikle burada vurgulanan konu iş özel hayat dengesini neredeyse ortadan kalkması haftalık 40 saat olan çalışma saatinin pratikte 60 a dayanmasıdır

    peki insanlar niye 60 saat çalışıyor kendilerini heyecanlandıran şirketlerini fezaya çıkaracak projeler için mi?
    Tabii ki hayır, yapılan büyük oranda amelasyon veya ego sahibi bir yöneticiden laf duymamak için aynı işin kırk şekilde incelenmesinden ibaret.

    360 derece masalınızı da pratikte uygulayan falan yok kusura bakmayın.

    tabii ki iyi kurumlar iyi yöneticiler vardır ama sayıları süratle azalıyor, zira yönetici dediğim adam da bir üstünün izin verdiği ölçüde iyi olabilir. bir üstü haftalık 300 adam saatlik iş beklerken kimse 200 saatlik iş yapamaz.

  6. #6
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Istanbul, New York
    Yaş
    40
    Gönderi
    3,060
     Alıntı Originally Posted by thron Yazıyı Oku
    sn. whale,
    sn. cautionary nin yazısını alıntılamış olsanızda konuyu açan kişi olarak birkaç birşey yazma ihtiyacı hisseetim.

    öncelikle burada vurgulanan konu iş özel hayat dengesini neredeyse ortadan kalkması haftalık 40 saat olan çalışma saatinin pratikte 60 a dayanmasıdır

    peki insanlar niye 60 saat çalışıyor kendilerini heyecanlandıran şirketlerini fezaya çıkaracak projeler için mi?
    Tabii ki hayır, yapılan büyük oranda amelasyon veya ego sahibi bir yöneticiden laf duymamak için aynı işin kırk şekilde incelenmesinden ibaret.

    360 derece masalınızı da pratikte uygulayan falan yok kusura bakmayın.

    tabii ki iyi kurumlar iyi yöneticiler vardır ama sayıları süratle azalıyor, zira yönetici dediğim adam da bir üstünün izin verdiği ölçüde iyi olabilir. bir üstü haftalık 300 adam saatlik iş beklerken kimse 200 saatlik iş yapamaz.
    %100 katılıyorum.
    İstanbuldaki en büyük aile şirketleri ve holdinglerin genel müdürlükleri, bankaları ve bağlı iştiraklerinde durum dediğiniz gibidir.
    Türkiye'nin sorunu çalışma saatleri ile ilgilidir.
    Bu konuda IK departmanlarının da eli kolu bağlıdır. Her kim ki sıradışı saatlerle çalıştırılıyorsa hukuki yollara başvursun derim. Keza ben öyle yaptım ve yasal haklarımı aldım.
    Avrupa'da bir çok ülkede 40 saatten fazla çalışmak yasaktır.
    Avrupa sosyalizmi güzel uygulamaktadır. Türkiye ise maalesef kapitalizmden, vahşi kapitalizme geçiş yapmıştır.
    syg.
    “Sermaye piyasası, sabırsız kişiden sabırlı kişiye para aktaran bir araçtır". Warren Buffett
    "Don't be dazzled by the stock market.. It's a giant distraction" John Bogle

  7.  Alıntı Originally Posted by whale Yazıyı Oku
    Türkiye'nin sayılı şirketlerinin birinde üst düzey yönetici olarak çalışıyorum. Kendi yaşam tecrübenizi tüm şirketlerin gerçeği olarak yansıtmanız doğru değil. Belli ki yarım kalan bir hesaplaşmanız var ama burayı okuyan genç arkadaşların iş hayatının ve yöneticiliğin o kadar da kötü olmadığını bilmesi gerekiyor.

    Öncelikle büyük şirketlerde orta-üst düzey yöneticiler iyi kazanırlar. Alınan ikramiyelerle birlikte tüm harcamalar sonrası çok ciddi miktarda bir parayı biriktirebilirsiniz. Bunun aksini iddia edenler ya doğru şirkette çalışmıyordur ya da gerekli kalifikasyonlara sahip değildir. Ayrıca özel sağlık sigortası, sekreter, şahsa tahsis araba, emeklilik fonuna şirket desteği gibi çok ciddi yan hakkarı vardır.

    İyi yöneticiler olduğu gibi çalışanı ezen ve hakkını yiyen yöneticiler de vardır. Ancak bu tarz yöneticiler iyi şirketlerde uzun süre barınamazlar. Çünkü bu tarz yöneticiler adam yetiştirmedikleri için iyi şirketlerde farkedilir ve ayıklanırlar. Ayrıca iyi şirketler devamlı 360 derece değerlendirmeler (yöneticinin temas ettiği tüm kişilerden geri bildirim alınması) yaparak yöneticilerini takip eder. Şirketiniz bu tarz bir şirket değilse beyaz yaka olarak kendinizi geliştirmenizi ve iyi bir şirkete geçmenizi öneririm.

    Özel şirketler elbette insan kaynağını en ucuza temin etmek ister. Bu eskiden de böyleydi, şimdi de böyle, ileride de böyle olacak. Ancak bizler beyaz yakalı çalışanlar olarak kendimizi geliştirerek ve farklılaşarak, yani çalıştığımız şirkete farklı şekillerde katma değer sağlayarak (yönetsel veya uzmanlık olarak) kazancımızı arttırabiliriz. Eğer çalıştığınız şirkette girdiğiniz günden beri aynı işi yapıyorsanız elbette 40-50 yaşına geldiğinizde korkmalısınız. Çünkü aynı işi daha ucuza ve daha hızlı yapacak kişilerin gelmesiyle rekabet sizi eleyecektir. Böyle bir durumda sorgulayacağınız taraf şirketiniz değil kendiniz olmalısınız. Eğer ben kendimi geliştirmek istemiyorum ama iş güvencem olsun diyorsanız kamu size daha uygun olacaktır.

    Özetle özel sektörde beyaz yakalı çalışan olmak kendini geliştirerek farklılaşanlar için her zaman fırsatların olduğu bir alandır. Kendini geliştirmeden yerinde sayanlar ise rekabet tarafından orta uzun vadede ayıklanacaklardır. Umarım iş hayatına yeni başlayan arkadaşlar için bu yazdıklarım faydalı olur.
    Yazdıklarıma neden bu kadar tepki gösterdiniz ki? Siz iyi bir yönetici iseniz, sayınız azalıyor diyorum işte. Ayrıca büyük bir şirkette orta üst düzey bir yönetici ne kadar kazanıyor biliyorum yaklaşık olarak, Allah daha çok versin. İnanın gözüm yok, hatta daha çok kazanmalısınız diyorum işte. Zaten 19 yıl ayni şirkette uzman seviyesinde çalışan biri olarak benim de imkankarim( maaş, ikramiye, yan haklar) oldukça tatminkardı...buna rağmen kendi isteğimle işten ayrıldım ve yeni bir başlangıç yaptım.

    Mevzu şahsi durumlarımız değil zaten...genel gidişattan bahsediyoruz, ve her sene beyaz yakanın işi zorlaşıyor diyoruz...birkaç istisna sektör olabilir..ama mesela bir bankacı şube müdürü, neredeyse 18 sene önceki parayı alıyor... Telekom sektöründe uzman maaşları dolar bazında yarıya indi 5 senede, şu an belli bir iş karşılığında 100 tl alan uzmanın yaptığı işi 10 sene sonra uzman olacak genç arkadaş yine 100 tl ye yapacak, ama alım gücü yarıya inecek maalesef...gidişat böyle işte.

  8. #8
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Şişli-İstanbul
    Gönderi
    1,689
     Alıntı Originally Posted by thron Yazıyı Oku
    piyasada işler her geçen gün daha da kötüye gidiyor, çalışma şartları kötüleşiyor.

    uzun süredir hantallığı ile nam samış bir Alman şirketinde çalışıyorum, son iki yılda işler o kadar değişti ki 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.

    örneğin bugün normalde mesai yok ama Skype a bakınca birkaç kişinin aktif olduğunu görüyorum (ben de dahil) bir de tabii aktif olmadan çalışanlar var.

    olası tüm terfi pozisyonlarına, bekar olan bıraksan günde 15 saat çalışabilecek kişiler atanıyor (genellikle bekar kadın)

    insanların bırakın hobileri, aileleri ile bile ilgilenebilecek vakti kalmıyor.

    filmlerde gördüğümüz işkolik ruh hastası tipler birkaç yıla komple etrafımızı saracak.

    amerikan filmlerinde gördüğümüz garip tipler maalesef artık gerçeğimiz olmak üzere.

    bu noktada gelecek için yatırım her geçen gün daha hayati oluyor.

    bizden geçti ama oğlumun bu saçmalıklar ile uğraşmasını istemiyorum.

    ne gerekiyorsa yapacağım.
    ++++Dediklerinize birebir katılıyorum. Tahminimce S......... isimli şirkette çalışıyorsunuz [emoji4]

    SM-N920C cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

Sayfa 1/2 12 SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •