-
ahh, Sayın Don Kişot üstat, ahh.
işte böyle, bir dokunursanız bin ah işitirsiniz.
ecnebi hayranlığından değil ama, başta çocuk yetiştirirken bile (fazla şefkatten olsa gerek) ecnebilerden farkımız dolayısıyla, tüketime, hazırcılığa daha yatkın oluyoruz kanımca. adamlar, mümkün mertebede kendi ayakları üzerinde durmasını öğretirken, bizim anne-babalar neredeyse çocuk hiç zahmet çekmesin diye onun yerine okula gidip, onun yerine evlenip, onun yerine işe gideceğiz. böyle yetişen bizler de tabii, "hazır olsun da çamurdan olsun" kabilinden her şeyin hazırını makbul görüyoruz.
diğer manevi konulardaki erozyona değinmiyorum bile...
sonuçta, bireysel karakter, toplumun ve ülkenin kaderi oluyor. ecnebiler, bize "yeni icat çıkarmayın, hazır yapılmışı var, zaman kaybetmeyin" dediklerinde sevinip, hemen minnet duyuyoruz. yarışırcasına, bize kolay yoldan verileni almak için çabalıyoruz.
bizim, her alanda, kolayına kaçmadan, temeli sağlam sistemler kurup, gerekirse bu sistemleri baştan tasarlayıp, geleceğimi şekillendirmemiz lazım. acı reçeteyse, acı reçete, tırnaklarla kazımaksa, azmetmek, çok çalışmak gerekiyor. aksi halde, hep günü kurtardığımızı sandığımız günlük, baştan savma, kolayına kaçan çözümlerle, kendimizi kandırmış ve geleceğimizi de ipotek altına almış olacağız gibime geliyor.
saygılarımla,
Son düzenleme : mühendis ankara; 14-01-2018 saat: 12:37.
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri