Sayfa 308/777 İlkİlk ... 208258298306307308309310318358408 ... SonSon
Arama sonucu : 6213 madde; 2,457 - 2,464 arası.

Konu: $$$$$$$$$.........dolar.........$$$$$$$$$

  1. #2457
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12
     Alıntı Originally Posted by BORA YAŞAR Yazıyı Oku
    Yüksek faiz oranlarına değinen Erdoğan, "Şu 24'ünü hayırlısıyla bir atlatalım. 24'ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz. "...
    Erdoğan yüksek faizle nasıl uğraşacak diye düşünenlere yakın geçmişimizi hatırlatalım...


    "1970'li yıllar boyunca hükûmet mevduat ve kredi faiz oranlarını doğrudan kontrol etmiştir. Ancak, 1970'lerin sonuna doğru hızla artan enflasyon nedeniyle reel faiz oranları eksiye dönmüştür. Bu nedenle finansal fonlar bankacılık sisteminden çekilip hızla paralel finansal piyasalara ve dövize kaymaya başlayınca Ocak 1980'de mevduat ve kredi faiz oranlarına konan tavan değerler kaldırılmıştır. Faiz oranları üzerindeki devlet denetiminin kaldırılmasıyla amaçlanan, tasarrufları finansal sisteme çekerek ve finansal kuruluşlar arasındaki rekabeti artırarak finansal sektörün derinleşmesini sağlamaktı. Ne var ki belli başlı büyük bankalar aralarında bir centilmenlik anlaşması imzalayarak faiz oranlarındaki artışı engellemek için ortak bir faiz oranı belirleme kararı almışlardır.

    Mevduat faizleri için büyük bankalar tarafından belirlenen bu üst değerler, kredilere olan talebin aşırı şekilde artmasının yanı sıra komisyonculardan ve küçük bankalardan da rekabetçi baskılar gelmesi sonucu kademeli olarak artırılmıştır. Bunun sonucunda pek çok komisyoncu ve küçük banka taahhüt ettikleri ödemeleri yapamayarak 1982 ortalarında iflas etmiştir.

    Bu kurumların batması, hükûmeti faiz oranlarında geleceğe yönelik trendleri göz önüne alarak yeni düzenlemeler yapmaya itmiştir. Böylece, hükûmet en büyük dokuz bankaya faiz oranı belirleme izni ve daha küçük bankalara da bu faiz oranına ek bir prim ödeme izni vermiştir. Ancak büyük bankalar mevduat faiz oranlarını yükseltmeyi de istiyorlardı. Aralık 1983'te Merkez Bankası'na mevduat faiz oranlarını belirleme ve bu oranları düzenli olarak gözden geçirme yetkisi tekrar verilmiştir. Merkez Bankası'nın Haziran 1987'de yayımladığı bir tebliğle bankalara belli bir üst sınıra kadar faiz oranlarını kendileri belirlemeleri için izin verilmiştir. Nihayet 12 Ekim 1988'de tüm mevduat faiz oranları serbest bırakılmıştır."


    http://www.akademiktisat.net/calisma...maye_fihan.htm

  2. #2458
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12
    Döviz ve sermaye hareketlerinin liberalleşmesi yolunda 1980 öncesi uygulamalar ve reformlar ise şöyle olmuştu: Aklımızda bulundurmamızda yarar olabilir...

    "Finansal liberalleşme sürecinde piyasa odaklı politikalara ağırlık verilmesi çabalarının ilk adımı döviz kuru rejiminde yapılan değişiklikler ile atılmıştır. 1980 öncesinde uygulanan sabit döviz kuru rejiminde Türk lirasının değeri hükûmet tarafından değişen ekonomik koşullara göre belirleniyor ve ayarlanıyordu. Ne var ki, ayarlamalarda meydana gelen gecikmeler Türk lirasının bazı dönemlerde belirgin şekilde ve aşırı ölçüde değerlenmesine neden olmaktaydı. Bu nedenle Ocak 1980'de uygulamaya konan istikrar programıyla daha gerçekçi ve esnek bir döviz kuru politikası yürütülmeye başlanmıştır. Böylece Türk lirasının diğer para birimleri karşısındaki değeri önemli oranda düşürülmüş ve karaborsanın varlığını da engelleyen tek bir geçerli kur oluşmuştur. Mayıs 1981 itibariyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası günlük kur ayarlamalarına başlamıştır.

    1982 yılı sonunda ticarî bankaların döviz pozisyonu bulundurmalarına izin verilmiştir. Bu önlemin amacı, yurt dışından ve paralel piyasalardan bankacılık sistemine döviz transferlerini artırmak ve sermaye kaçışını engellemektir. Döviz kuru rejimi 7 Temmuz 1984 tarihli ve 30 sayılı Kararnameyle büyük ölçüde liberalleştirilmiştir. 30 sayılı Kararnameyle serbestçe belirlenen bir kur rejiminin oluşturulmasına yönelik olarak getirilen düzenlemeler şu şekilde sıralanabilir:

    a) Türk lirası cinsinden banknot, metal para ve diğer ödeme araçlarının ithal edilmesi üzerindeki kısıtlamalar kaldırılmış, ihracı ise hükûmet iznine tâbi tutulmuştur.

    b) Türkiye'de ikamet edenlerin yabancı para birimi bulundurmaları, döviz hesabı açtırmaları ve dövizle ödeme yapmalarına izin verilmiştir.

    c) Merkez Bankası, külçe altın ithal ve ihraç etmek üzere yetkilendirilmiştir. Diğer bankaların da yurt içi pazarda külçe altın satmalarına izin verilmiştir.

    d) Bankaların Türkiye'de ikamet edenlerden döviz mevduatı kabul etmelerine, yurt dışında döviz bulundurmalarına ve döviz cinsinden işlem yapmalarına izin verilmiştir.

    e) Her türlü menkul kıymetin ithal ve ihracına izin verilmiştir. Türkiye'de döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerin Türkiye dışında ikamet edenlere satışına izin verilmiştir.

    f) Yabancıların dövizi bozdurmaları ve tüm transferleri bir banka aracılığıyla yapmaları koşuluyla gayrimenkul almalarına ve ayni haklar elde etmelerine izin verilmiştir.

    g) Yabancıların döviz cinsinden gerekli sermayeyi getirerek yatırım yapmalarına, ticarî faaliyette bulunmalarına, hisse satın almalarına, ortaklık kurmalarına, şubeler, temsilcilikler ve acenteler açmalarına izin verilmiştir.

    h) Bankaların Merkez Bankası tarafından açıklanan döviz kurunun etrafında oluşturulan dar bir aralık içinde kendi işlemlerinde kullanacakları kurları belirlemelerine izin verilmiştir.

    I) Son olarak, 29 Haziran 1985 tarihi itibariyle bankaların ticarî, ticarî olmayan ve bankalar arası işlemleri için kendi kurlarını belirlemelerine izin verilmiştir."


    Ve en sonunda bu günkü durumumuzun temelini teşkil eden mevzuat:

    " Türkiye'de sermaye hareketlerinin liberalleştirilmesi çalışmaları 1980'lerde yürütülen ekonomik ve finansal reformlarla bağlantılı olarak başlatılmış ve 1989 yılında tamamlanmıştır. 1980’den önce sermaye hareketleri döviz işlemlerine ilişkin düzenlemelerle kontrol ediliyordu. Liberalleşme süreci, 1980'den sonra 28 ve 30 no.lu Kararnamelerle başlatılmış ve bu kararnameler uyarınca Aralık 1983 ve Temmuz 1984'te uygulamaya konmuştur.[25] Bu kararnameler ile sermaye hareketleri kısmen liberalleştirilmiş, sermaye hareketlerinin tamamen liberalleştirilmesi süreci 11 Ağustos 1989 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 32 no.lu Kararname tamamlanmıştır.

    Bu kararname ve ilgili düzenlemelerle sermaye hareketleri tamamen liberalleştirilmiş ve konvertibiliteye yönelik en önemli adımlar da atılmıştır. 32 no.lu kararnameyle getirilen temel düzenlemeler şöyledir:

    1) Türkiye'de yerleşik kişiler, bankalar ve özel finans kurumlarından hiç bir sınırlama olmaksızın döviz alabilirler ve döviz bulundurmak için herhangi bir kısıtlamaya tâbi değildirler.

    2) Türkiye'de yerleşik kişiler, Türkiye'de yerleşik olmayan kişilere verdikleri her türlü hizmet karşılığında aldıkları dövizi ülke içine getirebilirler.

    3) Yurt dışında yerleşik kişilerin İMKB'de kote edilmiş ve Sermaye Piyasası Kurulu izniyle çıkarılmış her türlü menkul kıymeti alma ve satmaları serbesttir.

    4) Türkiye'de yerleşik kişilerin bankalar ve özel finans kurumları vasıtasıyla yabancı borsalarda kote edilmiş menkul kıymetleri; Merkez Bankası tarafından alım-satımı yapılan yabancı para birimleri cinsinden hazine bonosu ve devlet tahvili satın alıp satmaları ve bu kıymetlerin alış bedellerini yurt dışına transfer etmeleri serbesttir.

    5) Türkiye'de yerleşik kişilerin, yurt dışında menkul kıymet çıkarmaları, piyasaya sürmeleri ve satmaları serbesttir. Türkiye'de yerleşik kişilerin yurt dışından menkul kıymet getirmeleri ve yanlarında yurt dışına çıkarmaları serbesttir.

    6) Yabancı sermayenin satışından ya da tasfiyesinden doğan gelirler bankalar ya da özel finans kurumları aracılığıyla ülke dışına transfer edilebilir.

    7) Yurt dışından döviz kredisi almak serbesttir.

    8) Türkiye'de yerleşik olmayan kişilerin Türk lirası hesap açtırmaları ve bu hesaplara ilişkin ana para ve faizleri Türk lirası ya da döviz olarak transfer ettirmeleri serbesttir.

    9) Gayri menkul satışları üzerindeki yasak kaldırılmıştır ve gayri menkul satışından elde edilen gelirin transfer ettirilmesi serbesttir.

    10) Türkiye'de yerleşik olmayan kişilerin döviz almaları ve transfer ettirmeleri ve yurt dışına Türk lirası göndermeleri serbesttir.

    11) Bankalar ve özel finans kurumları ithalât, ihracat ve görünmez transferler dışında 500.000 ABD doları ya da eşdeğeri döviz tutarını aşan transferleri bildirmekle yükümlüdürler.

    12) Türkiye'de yerleşik kişilerin yurt dışında temsilcilik ve irtibat büroları vb. açmaları serbesttir."


    http://www.akademiktisat.net/calisma...maye_fihan.htm

  3. #2459
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12
    Geçmişte yaşadıklarımıza bakarak, Erdoğan'ın kafasından neler geçebileceği hakkında bir kanaat ya da tahmin imkanına kavuşabiliriz.

    Olmaz mı?

    Burası Türkiye...

    Her an her şey olabilir...

    Size belki de anlamsız gelebilecek bir senaryo:

    - Erdoğan ve AKP bu seçimden çoğunlukla ve de galibiyetle çıksın...ABD yle iyicene ve de resmen papaz (!) olalım ( Örneğin F-35 ler teslim edilmesin, Münbiç'te bir kaza kurşunu falan) ipler koptuğu gün, her türlü özgürlüğün sonuna gelinebilir bir anda...Benim derin endişelerim var bu konuda...


    O gün zaten hiç bir şeyin, doların, kurun, faizin anlamı kalmayacaktır...

    1970 lerdeki gibi hala kalan bankalar sabit bir oran verir mevduata...Gerçek kişilerin döviz tutma, bulundurma özgürlüğü kaldırılır.

    Böyle başlar her şey...


    Ya da biter...


    Berbat bir senaryo biliyorum.

    Ama olmaz (olamaz) diyen var mı?

  4. Ben bu adamlarin soyledigi hic bir seye inanmiyorum. Bora beyinde dedigi gibi kim tutuyor sizi kardesim yapin tabir yerindeyse maval okumayin icraat gorelim haksizmiyim. Son aciklamadan sonra bende rahatsiz oldum dovizimi banka emanetimden almayi ciddi ciddi dusunuyorum

  5. #2461
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12
    Gençliğimde (60lar 70ler) yurtdışından bir ingilizce kitap ya da dergi alabilmek için MB ndan döviz tahsisi isterdik.

    Bridge Magazine diye bir dergi takip ederdim.

    Yurtdışına çıkan arkadaş dosttan ricada bulunurdum.

    Ha neyimiz eksikti diyebilir kimileri...

    Dış dünyadan haberdar olmak, gelişmeleri izlemek, kitap dergi takip etmek, yurtdışına çıkmak eğer bir eksiklik değilse, domates ve maydonozumuz vardı denebilir...

    Özgürlükler önce iktisadi yasaklarla başlar...

    Bu adamların yönettiği dönemde AB çıpası bu nedenle önemliydi.

    Şimdi tüm özgür dünyada müthiş bir antipati var adama...

    Sevilmeyen, sempati görmeyen monarklar iyicene sertleşirler...

  6.  Alıntı Originally Posted by BORA YAŞAR Yazıyı Oku
    Yüksek faiz oranlarına değinen Erdoğan, "Şu 24'ünü hayırlısıyla bir atlatalım. 24'ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle, şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz. "...

    Şu anda elini kim tutuyorsa...

    Neden 24'ünü bekliyoruz?

    Anlayan var mı?


    Ayın 24'ünü ben bir çok konuda daha da ihtiyatlı olmak için bir kerteriz olarak gözlüyorum...

    Kim gelirse gelsin. Piyasalar farklı bir temelde sallanacaktır diye düşünüyorum.

    Epeydir eli tutulan suskun duran Maliye'den acıtıcı bir atak (denetim ve vergileme bazında) bekliyorum. Özellikle de AKP devam ederse...
    Belkide şu an ki yetki ile yapamayacağı şeyler vardır..
    Burada daha evvelde yazdım..

    Bora bey in yukarıda yazdığı türden bir gidişatın sonu içsavaş tır..

    Merak eden saddam kaddafi veya esad ın gidişatını incelesin..

    Tek adam..Karşı çıkan herkesi ezme..
    Batıdan önce uyarı sonra terörist ülke ilan edilme sonra ambargo en sonunda ezilen halka demokrasi getirme..

    Bizi kendi oyunumuzda boğuyorlar..

    Tayyip beye bu oyuna düşmemesini birileri söylemeli.
    Şu an hala dönecek manevra alanı var Tayyip beyin..

    Bir süre sonra one way olacak..
    Gaza basmaktan başka çaresi kalmayacak..

    TR yi bitirmek isteyen güçlerin tamda istediği yolda ilerliyoruz..Çok acı çok..

  7. #2463
    En basit, et ithalatının geldiği seviye, tarım ürünleri ithalatının geldiği seviye, ithalata bağımlı montaj sanayimizin geldiği seviye, elektrik üretim girdilerinin ithalat seviyesi, ısınma giderlerinin ithal seviyesi vb..kabaca aklıma gelenler..okuyanlar örnekleri daha da çoğaltabilirler..Kısaca aç kalmamak, ısınmak, elektriksiz kalmamak, sanayide çarkların dönebilmesi vb, temel döngü ve ihtiyaçlar için ne kadar dolar lazım ben tahayyül edemiyorum..En azından ithalat bağımlılığımız açısından tüm eşikleri geçmiş durumdayız..kısa bir sürede dişimizi sıkarız durumumuzu düzeltiriz noktasından çok çok uzaklardayız..aşağıda yazdım özellikle kısa vadeli borçlar açısından neden Londra'ya gidildiği ortadır..

     Alıntı Originally Posted by enki Yazıyı Oku
    Yazdıklarınızı yanlış analmadıysam, sonsuza kadar borcu borçla yada daha doğrusu arttırarak çeviremezsin..Gelirin varsa borcunu ödersin..gelir demek ekonomilerde büyüme demek..büyüyemezsen borcu ödemen güçleşir..

    Örnek vereyim;

    Belki uzun vadede tamam ama kısa vadede sorun olur..sürekli borçlanmayla kısa vadeli borçlarda birikmeyecek mi?..kısaca önce kısa vadeyi ödemek zorundasınız ki uzun vadeye sıra gelsin..kıstas olarak bizim rezervlerinizin kısa vadeli dolar borçlarına oranı epeydir alarm seviyesinde(bu konu epeydir yazıldı çizildi ama ipleyen olmadı)..bu yüzden kendi üretimimiz yada kazançlarımızla mevcut kısa vadeli bu borcu çeviremeyeceğimize göre mecburen dışarıdan kaynak bulmak, yada kısaca Londra'ya gitmek zorundayız..

    İşte bu noktada Londra vermezse, ayvalara geliriz..

    Ha vermemesi önce IMF'e git şeklinde olur, hemen belirteyim..
    Sonuçta gelinen noktada birileri aklını peynir ekmekle yemediyse serbest piyasa koşullarından asla ve katiyen vazgeçilmemesi gerekiyor..aksi takdirde ardından gelebilecek sıkıntılar bu devirde katlanılası sıkıntılar değildir..böyle bir yola kim tevessül ederse etsin altında kalır, çıkamaz..

    Ha genel anlamda ülkeler döviz sıkıntısı ciddi boyutlara geldiğinde mecburen sermaye kontrolleri gibi yollara başvurabilirler..bu ayrı konu..

  8. #2464
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12
    Çevresindekileri dinlemeyen cahil zorbalardan çekti insanlık tarih boyunca...

    Bıraksan, ki adam beton işleriyle ve rantla meşgul, bir haftada adam eder, yüksek faizi, dolar kurunu.

    Öyle düşünüyor.

    Çevresindeki kabiliyetsiz adamlardan şikayetçidir sofrada hanımıyla konuşurken...

Sayfa 308/777 İlkİlk ... 208258298306307308309310318358408 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •