Sayfa 1500/7020 İlkİlk ... 50010001400145014901498149915001501150215101550160020002500 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 11,993 - 12,000 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. 1 Akademi Odulu, 6 Akademi Odul adayligi, 2 Golden Globe ve 1 BAFTA Odulu sahibi Iskoc sinema, tiyatro ve televizyon aktrisi Deborah (Jane Trimmer) Kerr’in olum yildonumu (16 Ekim 2007)





  2. Italyan erken Barok donemi ressami Cristofano Allori’nin dogum yildonumu (17 Ekim 1577)

    Ospitalità di San Giuliano (The Hospitality of St. Julian, c. 1615)


  3. Fransiz yazar Jacques Cazotte’nin dogum yildonumu (17 Ekim 1719)



    “Erkek biraz camurdan, biraz da sudan olusmustur. Nicin kadin da ciy damlalarindan, dunyevi buharla isik huzmelerinden ve SIKISTIRILMIS bir gokkusaginin kalintilarindan olusmus olmasin? Mumkun olan nerede biter? . . . Mumkun olmayan nerede baslar?”



    “Man was made of a little mud and water. Could not a woman be made of dew, earthen mists and beams of light, condensed remnants of a rainbow? Is it possible? . . . But why impossible.”



    “Son derece etkileyici, tatli bakislarinin atesi oldurucu bir zehirdir. Son derece bicimli, son derece renkli, korpe ve gorunuste cok saf bu agiz yalnizca sahtekarlik icin acilir. Bu kalp, kalpse eger, yalnizca ihanet icin yanip tutusur.” Asik Seytan



    “Le feu de ses regards si touchants, si doux, est un cruel poison. Cette bouche si bien formée, si coloriée, si fraîche, et en apparence si naïve, ne s'ouvre que pour des impostures. Ce coeur, si c'en était un, ne s'échaufferait que pour une trahison.”

  4. Alman oyun yazari Karl Georg Buchner’in dogum yildonumu (17 Ekim 1813)

    “Danton: Bundan sonra baskalarini idam etmektense, idam edilmeyi tercih ederim. Artik doydum, ne diye biz insanlar, boyle bogusalim? Yan yana oturup rahat etmemiz lazim. Her halde, biz yaratildigimiz sirada bir hata islenmiş olacak; bizim, ismini bulamadigimi bir seyimiz eksik, fakat bunu, eminim ki, bagirsaklarimizdan bulup cikaramayiz. Ne diye oyleyse, sirf bunun icin vucutlarimizi desmeye kalkiyoruz? Gec! Biz zavalli, aciz simyagerleriz!

    Camille: Daha bir patetik eda ile soylemek icap ederse soyle denebilirdi; beseriyet, ebedi acligi icinde daha ne kadar zaman kendi azalarini yiyecek? Yahut: biz, gemileri parcalanmis ve bir tahta parcasi uzerinde kalmis yolcular, ne zamana kadar, bu kanmaz susuzluk icinde, damarlarimizdan birbirimizin kanini emecegiz? Yahut: biz, zavalli riyaziyeciler, ne zamana kadar mechul ve mutemadiyen kacan, bir turlu yakalanamayan bir X in pesinde, rakamlarimizi kirlmis azalarimizla yazacagiz?” Danton’un Olumu



    “Danton: Und wenn es ginge – ich will lieber guillotiniert werden als guillotinieren lassen. Ich hab es satt; wozu sollen wir Menschen miteinander kämpfen? Wir sollten uns nebeneinander setzen und Ruhe haben. Es wurde ein Fehler gemacht, wie wir geschaffen wurden; es fehlt uns etwas, ich habe keinen Namen dafür – aber wir werden es einander nicht aus den Eingeweiden herauswühlen, was sollen wir uns drum die Leiber aufbrechen? Geht, wir sind elende Alchymisten!

    Camille: Pathetischer gesagt, würde es heißen: wie lange soll die Menschheit in ewigem Hunger ihre eignen Glieder fressen? oder: wie lange sollen wir Schiffbrüchige auf einem Wrack in unlöschbarem Durst einander das Blut aus den Adern saugen? oder: wie lange sollen wir Algebraisten im Fleisch beim Suchen nach dem unbekannten, ewig verweigerten X unsere Rechnungen mit zerfetzten Gliedern schreiben?”

  5. Romantik donemin Polonyali bestecisi ve piyanisti Frédéric Chopin’in olum yildonumu (17 Ekim 1849)



    “Sadelik sonuncusudur. Biri cok sayida nota ve daha fazla not caldiktan sonra sanatin taclandiran odulu olarak ortaya cikan sadeliktir.”

  6. Rus materyalist filozof Nikolay Gavrilovic Cernisevski’nin olum yildonumu (17 Ekim 1889)

    “Birtanem! Lutfen soyler misin, nedir bu ‘kadinsilik’ dedigin sey? Tamam, kadin kontralto, erkek bariton sesle konusur. Iyi ama bundan ne cikar? Bizim sesimizin kontralto olmasindan cikarak birtakim yorumlar yapilabilir mi? Neden sirf sesimiz kontalto diye bizi kandirmak icin yalvarip yakarirlar? Neden bize hep kadinsi olmamizi, kadinsi kalmamizi soylerler? Aptallik degil mi butun bunlar birtanem?” Nasil Yapmali?



    "Akh! my dearest, what does that word 'femininity' mean? I understand that a woman speaks in a contralto voice,—a man, in a baritone; but what of that? Is it worth while to bother about our contralto voices? Is it worth while to ask us about such things? Why do people keep telling us that it is our duty to remain feminine? Isn't it a piece of nonsense, dear?"

  7. Anton Cehov’un Marti (Chayka - The Seagull - Il Gabbiano) oyunu ilk kez 17 Ekim 1896’da Petersburg, Alexandrinsky Theatre’da sahnelendi.




Sayfa 1500/7020 İlkİlk ... 50010001400145014901498149915001501150215101550160020002500 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •