-
Iskocya dogumlu, suc hikayelerinde bir cag acan ve Sherlock Holmes ve Profesor Challenger'i yaratan yazar Sir Arthur Conan Doyle'un dogum yildonumu (22 Mayis 1856)
"Sevgili dostum," dedi Sherlock Holmes, Baker Sokagi'ndaki evde atesin karsisinda otururken, ‘hayat, insan aklinin dusunebileceginden cok daha gariptir. Insan, gercekte siradan denen seyleri cogu zaman hayal bile edemez. Eger su pencereden el ele ucup, bu buyuk sehrin uzerinde dolasarak catilari hafifce kaldirip asagida olan garipliklere, sira disi tesaduflere, planlara, niyetlere ve nesilden nesile suren olaylar zincirine bakabilseydik, aslında dogasi geregi siradan ve onceden tahmin edilebilir olan insan urunu eserlerinin hepsi, yararsiz ve donuk bir hal alirdi.’ "

"My dear fellow,' said Sherlock Holmes as we sat by the fire in his house at Baker Street, 'real life is infinitely stranger than anything we could invent. We would not dare invent things, which are commonplace things of life. If we could go out of that window, fly over this great city, gently remove the roofs of houses and look at the peculiar things that are happening, the strange coincidences, the plans, and the wonderful chains of events, we would discover things much more interesting than in books."
"Ask ne hos bir sey, ikimiz o gunden once birbirimizi hic gormemistik, aramizda birbirimizi cekecek bir kelime ya da bir bakis olmamisti, ama simdi bu heyecan aninda, ellerimiz icgudusel olarak birbirini bulmustu. Buna o gunden beri hayret ediyorum, ama o gun bana dunyanin en dogal seyi gibi gelmisti."

"A wondrous subtle thing is love, for here were we two who had never seen each other before that day, between whom no word or even look of affection had ever passed, and yet now in an hour of trouble our hands instinctively sought for each other. I have marvelled at it since, but at the time it seemed the most natural thing that I should go out to her so."
https://www.arthur-conan-doyle.com/i...urs_And_Awards
-
Amerikali yazar ve filozof Charles Francis Haanel’in dogum yildonumu (22 Mayis 1866)
“Bugune bakin cunku o yasamdir. Yasamin ta kendisi. Onun kisacik seyrinde, varliginizin tum hakikatleri ve gerceklikleri yatar. Gelisimin mutlulugu; Eylemin gorkemi; Guzelligin ihtisami. Dun ise bir ruyadir. Ve yarin sadece bir hayal. Ama iyi yasanmis her bugun. Dunu bir mutluluk ruyasi ve her yarini bir umut hayali yapar. O yuzden bugune iyi bakin.”

“Look to thıs day. For it is Life, the very Life of Life. In Its brief course lie al the Verities and Realities of your existence; The Bliss of Growth; The Glory of Action; The Splendour of Beauty; For Yesterday is but a Dream, And To-morrow is only a Vision; But today wel lived makes every Yesterday a Dream of Happiness, and Every To-morrow a Vision of Hope. Look wel , therefore, to This Day.”
-
Romantik akim uyesi Fransiz sair, roman ve oyun yazari Victor Hugo'nun olum yildonumu (22 Mayis 1885)
"Biz, kara bulutlarla kaplanmis bir toplum icinde yasiyoruz.Bu sebeple basari saglanmasi icin ders alinip ogrenilmesi gerekir ki, bu ogrenme de, curumus olan bozuk ahlaki yapidan cokuse dogru katre katre dusrn damlalara benzer.Bu vseileyle basarinin en nefret edilir bir sey oldugunu kaydedelim. Ehliyetin taklit edimlisi olan basarinin, ahmak bir vasitasi vardir ki, tarihtir." Sefiller

"Viviamo in una società grigia; riuscire, ecco l'insegnamento instillato dalla corruzione dominante. Sia detto alla sfuggita, il successo è una cosa piuttosto lurida; la sua falsa somiglianza col merito inganna gli uomini. Per la folla, la riuscita ha quasi lo stesso profilo della supremazia. Il successo, sosia della capacità, sa ingannare per bene la storia."
"Sokakta cok fakir asik bir genc adamla tanismistim.Sapkasi eskiydi, paltosu yipranmis, ayakkabisindan sular geciyordu ve gonlunden yildizlar. / Ho incontrato per la via un giovane poverissimo che era innamorato: aveva un vecchio cappello, la giacca logora, l'acqua gli passava attraverso le suole delle scarpe e le stelle attraverso l'anima." Victor Hugo, Sefiller / I Miserabili


Bu Fantine'in hikayesi nedir?
Bu, toplumun bir esir satin almasindan ibarettir!
Acaba bu esir kimin icin satin aliniyor?
Sefalet icin.
Bu sefalet ki aclik, sogukluk,
terk edilmislik ve yoksulluktan ibarettir.
Bu ne yuva yikan, bu ne gonul yakan bir alisveristir.
Bir lokma ekmek parcasi icin bir ruh,
bir vucut heder olup gider.
-
Amerikalı sosyalist yazar Edward Bellamy’nin olum yildonumu (22 Mayis 1898)
“Isci calistigi icin vatandas degildir, fakat vatandas oldugu icin calismaktadir. / L’operaio non è un cittadino perchè lavora; ma lavora perchè è un cittadino; / The worker is not a citizen because he works, but works because he is a citizen.”

-
TenTen´in Maceralarin'in yaraticisi (The Adventures of Tintin) Belcikali Hergé'in (Georges Prosper Remi) dogum yil donumu (22 Mayis 1907)


-
Fransiz yazar Jules Renard'in olum yildonumu (22 Mayis 1910)

"Ask bir kum saati gibidir; kalp dolarken beyin bosalir. / L’amour est comme un sablier, avec le cœur qui se remplit alors que le cerveau se vide. / Love is like an hourglass, with the heart filling up as the brain empties."

"Bir kadina guzel oldugunu soylemeyin; ona baska bir kadinin onun gibi olamadigini soyleyin ve goreceksiniz ki butun kapilar size acilacak. /Don't tell a woman she's pretty; tell her there's no other woman like her, and all roads will open to you. / Non dire una donna che è abbastanza; dille non c'è altra donna come lei, e tutte le strade si apriranno per voi."

“Gercekten ozgur olan tek insan aksam yemegi teklifini bir ozur sunmadan reddedebilendir. / L'homme vraiment libre est celui qui sait refuser une invitation à dîner, sans donner de prétexte. / L'uomo veramente libero è colui che rifiuta un invito a pranzo senza sentire il bisogno di inventare una scusa.”
-
Misirli sair Ahmed Fuad Necm’in dogum yildonumu (22 Mayis 1929)
Onlar kim, biz kim
Onlar emirler, sultanlar
Para onlarda, guc onlarda
Bizler yoksullar, mahkumlar
Hadi bul bakalim, kafani calistir
Bak bakalim kim kimi yonetiyor!
Biz kim, onlar kim
Bizler gercek ustalar
Bizler Peygamberin sunneti, Allah’in farzi
Bizler insanlar
Yanlisiyla dogrusuyla
Yeryuzu yukseliyor bizim omuzlarimizda
Damarlarimiz yesertiyor bostanlari
Hadi bul bakalim, kafani calistir
Bak bakalim kim kime hizmet ediyor!
Onlar kim, biz kim
Onlar emirler, sultanlar
Villalar onlarin, arabalar onlarin
Kadinlar secmece… E tabii ki
Tuketim hayvanlariı onlar
Bagirsaklari doldurmak anca isleri
Hadi bul bakalim, kafani calistir
Bak bakalım kim kimi yiyor!
Biz kim, onlar kim
Bizler karanfiller, yasemenler
Bizler odunu ve atesi savasin
Onu ozgur kilan askerler
Bizler sehitler her meydanda
Galip gelenler yahut boynu bukukler
Hadi bul bakalim, kafani calistir
Bak bakalim kim kimi olduruyor!
Onlar kim, biz kim
Onlar emirler, sultanlar
Kirilirlar kibarliktan
Opulesi elleri, etekleri, politika isleri
Tam bir silgi beyinleri
Rutbededir bereketleri
Hadi bul bakalim, kafani calistir
Bak bakalim kim kimi kanditiyor!
Onlar kim, biz kim
Onlar emirler, sultanlar
Onlar giyerler en son moda
Bizler otururuz yedi kisi bir oda
Onlar yerler tavuk, guvercin
Bizler hep baklaya talim
Onlar giderler ucaklarda
Biz can veririz otobuslerde
Gecip gidiyor onlarin hayatlari
Onlar bir tur, biz baska tur
O piti piti karameli sepeti
Haydi Abdu’l-Hadi
Ayaklanip da bagrindiginda halk
Anlayacaksin bu siirin kastettigini
Ya biz ya onlar bu dunyada
Hadi bul bakalim, kafani calistir
Bak bakalim hangimiz kazanacak!

Who are they and who are we?
They are the princes and the Sultans
They are the ones with wealth and power
And we are the impoverished and deprived
Use your mind, guess…
Guess who is governing whom?
Who are they and who are we?
We are the constructing, we are the workers
We are Al-Sunna, We are Al-Fard
We are the people both height and breadth
From our health, the land raises
And by our sweat, the meadows turn green
Use your mind, guess…
Guess who serves whom?
Who are they and who are we?
They are the princes and the Sultans
They are the mansions and the cars
And the selected women
Consumerist animals
Their job is only to stuff their guts
Use your mind, guess…
Guess who is eating whom?
Who are they and who are we?
We are the war, its stones and fire
We are the army liberating the land
We are the martyrs
Defeated or successful
Use your mind, guess…
Guess who is killing whom?
Who are they and who are we?
They are the princes and the Sultans
They are mere images behind the music
They are the men of politics
Naturally, with blank brains
But with colorful decorative images
Use your mind, guess…
Guess who is betraying whom?
Who are they and who are we?
They are the princes and the Sultans
They wear the latest fashions
But we live seven in a single room
They eat beef and chicken
And we eat nothing but beans
They walk around in private planes
We get crammed in buses
Their lives are nice and flowery
They’re one specie; we are another
Use your mind, guess…
Guess who will defeat whom?
-
Amerikali sair ve yazar Langston Hughes’in olum yildonumu (22 Mayis 1967)

Nehir boyunca yurudum
Kiyisinda oturdum
Dusunmeye calistim ama yapamadim
Bu yuzden suya atladim ve battim.
Bir keresinde yuzeye ciktim ve haykirdim!
Ikinci kerede feryat ettim!
Eger su o kadar soguk olmasaydi
Batabilir ve olebilirdim.
Fakat o su soguktu! pek soguktu!
Asansore bindim
Yeryuzunden onalti kat yukariya
Bebegim geldi aklima
Ve asagiıya atlamak geldi icimden.
Orada durdum ve haykirdim!
Orada durdum ve feryat ettim!
Eger o kadar yuksekte olmasaydim
Atlayabilir ve olebilirdim.
Fakat orası yuksekti! ne kadar da cok yuksekti!
Boylece hala burada sag isem
Sanirim sag kalmaya devam edebilirim,
Ask icin olebilirdim
Ama yasamak icin dogdum.
Beni haykirirken duysaniz da
Ve feryat ederken gorseniz de
Oldugumu gorsen de tatli bebegim
Inatla yaninda olacagim.
Hayat guzel! sarap kadar guzel! hayat guzel!
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri