-
Rus asilli, Amerikan ve Fransiz vatandasi, besteci, piyanist ve orkestra yoneticisi Igor Stravinsky'nin dogum yildonumu (17 Haziran 1882)
:max_bytes(150000):strip_icc()/igor-stravinsky-1940-5c539ca946e0fb00012b9c13.jpg)
https://www.youtube.com/watch?v=Z0xNo2894Fw
-
Frederic Auguste Bartholdi ve Gustave Eiffel tarafindan tasarlanan ve Fransa'dan Amerikalilara bir armagan edilen Ozgurluk Aniti, 17 Haziran 1885’te Fransiz Isere gemisiyle Amerika’ya ulasti.

-
Hollandali ressam ve grafik sanatcisi Maurits Cornelis Escher’in dogum yildonumu (17 Haziran 1898)


-
Charles Chaplin' in yonetmenligini yaptigi ve basrolunde yer aldigi ve Chaplin'in Mutual Film Corporation ile cektigi sessiz filmlerin on birincisi, Gocmen, (The Immigrant) 17 Haziran 1917’de Amerika’da vizyona girdi.


-
Nijeryali roman yazari, sair, profesor ve elestirmen Chinua Achebe, (Albert Chinualumogu Achebe), Ruhum Yeniden Dogacak (Things Fall Apart) romanini 17 Haziran 1958’de Heinemann araciligiyla yayinladi.

“Gunes, diz cokenlerden once ayakta duranlarin ustunde parlar. / The sun will shine on those who stand, before it shines on those who kneel under them.”
“Istirap kapinizi caldi ve siz ona, 'iceride yer yok' dediniz. 'Merak etme' diyecektir, 'ben kendi taburemi getirdim. / When suffering knocks at your door and you say there is no seat for him, he tells you not to worry because he has brought his own stool.”
“Eneke: Kus soyle der ; " Insanlar iskalamadan ates etmeyi ogrendiginden beri kuslar da konmadan ucmayi ogrenmistir. / Eneke: The bird says that since men have learned to shoot without missing, he has learned to fly without perching.”
“Dogrulugu olmayan hicbir hikaye yoktur. / There is no story that is not true.”
-
Surrealizm'in yaninda aslen resim-heykel sanat urunlerini siniflandiran kubizm akiminin da edebiyattaki en onemli temsilcilerinden Fransiz sair Pierre Reverdy’nin olum yildonumu (17 Haziran 1960)
Basini egmis
kivirmis kirpiklerini
agzi dilsiz
lambalar yanmis
bir isim var yalniz
unutulan
kapilar acilacak nerdeyse,
iceri girmeyecegim ben
her sey bu kapinin ardinda
konusulur
ve ben diyebilirim
kaderim bitisik odadaki oyunda.

Tête penchée
Cils recourbés
Bouche muette
Les lampes sont allumées
Il n’y a plus qu’un nom
Que l’on a oublié
La porte se serait ouverte
Et je n’oserais pas entrer
Tout ce qui se passe derrière
On parle Et je peux écouter
Mon sort était en jeu
dans la pièce à côté
Can bombos
Dil yok kuslarda
Her seyin uyudugu yuvada
Saat dokuz
Kipirti yok toprakta
Gogus geciriyor sanki biri
Gulumsuyor dersiniz agaclar
Damlalar tiril tiril dal uclarinda
Bir bulut delip geciyor geceyi
Adam turku soyluyor kapı onunde
Sessizce aralaniyor pencere

La cloche vide
Les oiseaux morts
Dans la maison où tout s'endort
Neuf heures
La terre se tient immobile
On dirait que quelqu'un soupire
Les arbres ont l'air de sourire
L'eau tremble au bout de chaque feuille
Un nuage traverse la nuit
Devant la porte un homme chante
La fenêtre s'ouvre sans bruit
-
Kral, 35.studyo albumu From Elvis in Memphis’i 17 Haziran 1969’da RCA Records etiketiyle piyasaya surdu.
-
Amerikali fizikci, tarihci ve bilim felsefecisi Thomas Kuhn’un olum yildonumu (17 Haziran 1996)
“Rakip siyasi kurumlar arasinda yapilan secim gibi, rakip paradigmalar arasindaki de aslinda birbirine tamamen zit toplumsal yasam tarzlari arasinda yapilacak bir tercihtir. Boyle oldugu icin de, soz konusu tercih yalnizca olagan bilime ozgh deger yargilari tarafindan belirlenemez. Cunku bu degerler zaten uzerinde mucadele yapilan paradigmaya baglidir. Paradigmalar, paradigma secimi uzerine bir tartismaya girdikleri zaman, ister istemez dongusel bir rol oynarlar. Her kesim, kendi paradigmasini savunmak icin gene kendi paradigmasini kullanmak durumundadir.” Bilimsel Devrimlerin Yapisi

“Like the choice between competing political institutions, that between competing paradigms proves to be a choice between incompatible modes of community life. Because it has that character, the choice is not and cannot be determined merely by the evaluative procedures characteristic of normal science, for these depend in part upon a particular paradigm, and that paradigm is at issue. When paradigms enter, as they must, into a debate about paradigm choice, their role is necessarily circular. Each group uses its own paradigm to argue in that paradigm’s defense.”
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri