Sanırsın tüm vatan hainleri, işbirlikçiler bu başlığa doluşmuş, felaketlerin sırayla gelmesini dileyerek kurun yükselmesini istiyorlar.
Buradakiler, bu yönetimin beceriksizliği, basiretsizliği sonucu vatandaş olarak başımıza sardırdıkları iç ve dış gaileleri, tehdit ve tehlikeleri, yaptırım olasılıklarını sıraladıkça, ki dolar tercihimizin temel nedenlerinden başlıcası bunlar, " siz ülkemizin zor durumda kalmasını istiyorsunuz, arzuluyorsunuz" diye her şeyi görmezden geliyorlar.
Bir şey ispat etmek zorunda falan değiliz ama hemen her gün bu zihniyetle karşılaşmak, zaman zaman boğuşmaktan artık gına geldi.
Beyler,
bu tehditler olasılık halinde zaten var.
Bizimle de bir ilgisi yok.
Aman olmasın dememizle de keşke olmasa.
Ama bir kısmı olacak, bir kısmı zaten olmuş duruyor.
Bugün Fatih Altaylı'nın zordaki iş adamlarından verdiği örnekleri bir okuyun.
Düşünün ki halen başlamadı fırtınanın esas kısmı.
Bunlar güzel günler.
17 liraya barbunya (sebze), 15 liraya yeşil fasulye, 2 liraya domates salatalık, 15 liraya Çikita muz, 50 liraya et bulabiliyoruz.
Caddeler vızır vızır araba dolu.
Sahiller cıvıl cıvıl.
Eh varsın araba, gayrımenkul de satılmasın...
Kızılderilililer kış için harıl harıl odun topluyor.
Benden söylemesi.
Yer İmleri