Bankaların aksine pek çok döviz bürosunun işlem yönü ağırlıklı bir taraftadır. Yüksek makasın nedeni budur. Mesela İstiklal caddesinde bütün bürolar %90 sadece döviz alırlar (talep o yönde) bu nedenle makasın açıklığı işlem hacmini pek etkilemez. Bürolar toptan olarak dövizleri bankalara - Kapalıçarşı'ya satarak para kazanırlar. Ara sıra tek tük döviz alan çıkarsa da o marja katlanmak zorunda kalır ama bürolar döviz alıcısını kaçırdım diye üzülmezler. 200-300 dolar işlemi yapsa veya kaçırsa, getirisini pek etkilemez. Türkiye geneli bu şekilde; turistler dövizi piyasaya bırakır, bürolar toplar bankalara satar. Bazı özel lokasyonlarda tersi de olabilir. Düzenli döviz efektif alım talebini karşılayan bürolar da tam tersini yapar. Bir diğer olasılık: işlem hacmi az olan, iş merkezlerinden uzaktaki mesken mahallelerdeki ufak tutarlı işlemleri geçiren bürolardır. Bunlar zaten az hacimle az para kazanabildiğinden, makası açık tutarlar. Rekabetçi makas olan yerlere uzaklığı sebebiyle de müşteri o makasa razı olarak işlemi yapar.
Gerçekten dar makas olan yer; her tür işlemin yüksek hacimle döndüğü Ayaklı Borsa gibi yerlerdir.
Tüm bunların sonucunda: büyük bankalarda haftada 5-20 milyon dolarlık efektif döviz birikir ve Almanya ya da Londra'ya uçakla yollanarak dijital paraya çevrilir.





Yer İmleri