Artan

74,80 10 13:55
22,22 10 13:55
14.980,00 9.99 16:02
159,70 9.99 15:46
356,25 9.95 13:55
Artan Hisseler

Azalan

13,18 -9.97 16:05
28,08 -9.3 16:05
90,10 -8.53 16:05
539.997,50 -7.71 13:55
3,35 -7.46 16:05
Azalan Hisseler

İşlem

12.243.152.589,71 16:05
8.082.647.632,75 16:05
7.434.444.857,50 16:05
6.831.739.328,92 16:05
6.563.031.876,70 16:05
Tüm Hisseler
Sayfa 893/1002 İlkİlk ... 393793843883891892893894895903943993 ... SonSon
Arama sonucu : 8011 madde; 7,137 - 7,144 arası.

Konu: YATIRIM FONLARI VII ( & Mevduat faiz karşılığı oranları )

  1. Para bolluğu olan dönemi tüketime ve inşaata yatırdığımız için bu durumdayız. Şuan kur arttıkça üretim de yapamaz duruma geliriz. Birçok ürün ithal girdiye bağlı. Tekstilde kullanılan pamuğun bile %40 ı ithal gelirken kur yükselsin biz mecburen bunları üretir kalkınırız çözümü imkansız. Lüx tüketim malları gelmese de olur. Audi, mercedes araç olmasa da olur ancak bir mühendis olarak şunu net söyleyeyim, birçok sektör ithal girdiye göbeğinden bağlı. Ve o ithal girdi olmadan üretim yapılması imkansız. Her girdisini kendi üreten bir ülke modeli olamaz ancak cari açığı azaltacak veya minimize edecek şekilde tedarik zincirimiz yıllardır organize edilmeliyken her gün tam tersi oluyor. Temel gıda da bile dışa bağımlıyız üzücü olarak.
    Neyse önce kuru stabil hale getirmek lazım. Sonrasında güven tesis edilmeli ki dış borç da bulabilesin.
    Herkes başkanlık sistemiyle ekonominin düzelemeyeceğini anlamıştır sanırım. Ekonomiyi düzeltme bir kişiye yetkiyi devretmekle değil ülkenin liyakati yüksek ehil kişiler tarafından demokratik olarak yönetilmesiyle olur. Bunu acı bir şekilde hepimiz tecrübe ediyoruz ve uzun bir süre daha etmeye devam ederiz. Maalesef çoğunluğun tercihi buydu, hepimizin kaderi de bu oldu.
    Geldiğimiz durumda faiz artırımı şart, faiz enflasyonun birinci sebebidir anlayışından da vazgeçilmeli. Merkez bankası ve parasal sistem bağımsız olmalı.
    Bunlar yapılır mı? Bence yapılmaz. Merkez bankasının başına banka geçmişi bile olmayan biri getirilmesi değişen bişey olmayacağını düşündürüyor.
    Yazdıklarım kesinlikle yatırım tavsiyesi degildir..Sadece kendi kişisel görüşlerimdir...

  2.  Alıntı Originally Posted by sadecegrafik Yazıyı Oku
    Doğru olan bu zaten. Kurun ne olacağının önemi yok. Önemli olan iç piyasada en önemli ürünlerin %100 yerli üretilebilmesi. Kur arttıkça faiz düşük oldukça ithal mallar ateş pahası olur, mutlaka iyi ve kötü her malın yerli ikamesi yapılmaya başlanır.

    İlk başlarda mal kıtlığı olur, çünkü yerli üretim henüz yoktur, ithalat yapmak da yüksek döviz kurundan dolayı karsızdır, fakat zamanla yerli üretim filizlenir palazlanır. Batan batar. Lüks tüketim ve ithal ürünler minimuma iner. Bir nevi Küba gibi olursunuz, ama sonrasında da dayanabilirseniz Almanya gibi ÇİN gibi üreten bir ülke olma ihtimaliniz çok yüksek olur.

    **P düşük faiz yüksek kur modelini 1 sene daha devam ettirsin, olacağımız hal Almanya gibi ÇİN gibi üretici olmaktır. Ama çoğu iktidar halkın baskısına dayanamayıp istifa eder veya erken seçim ister.

    Misal, Audi A3 ün fiyatı Fiat Egea nın en az 10 katı olsa ne alırsınız? Tabii ki Fiat Egea.

    Kurtuluşumuz düşük faiz yüksek kur modelinde ama siyasetçiler bakalım dayanabilecekler mi?
    fakirlikten zenginliğe giden Çin ile Çin olması için zenginlikten fakirliğe gitmesi gereken bir ülke kıyaslanamaz. Çinde kural ve patent yok, fabrikalarını görmüş ve Çinle projeler yapan biri olarak söylüyorum. Teknoloji yerine işgücü var, teknoloji ile iş yapanlarda da işgücü iyi durumda değil, kölelik.

    Aşağıdaki haber güzel anlatıyor;
    http://www.autospies.com/news/BMW-lo...5-clone-39101/

    Dövizin gerçek enflasyon oranında artmasına izin verilse, her geçen yıl daha fazla üretirdik, bir süreç olurdu. İlk kur şoku sonrası arttırılan faiz ile vakit öldürüldü, hiçbir girişim yapılmadı.

    Bir yıl böyle devam etsin, yabancı markalara bedava üretim alanı verip gelmeleri için yalvarırız, burada kazandıklarını kendi ülkelerine götürürler, istihdam diye seviniriz. Ara malzeme üretiminde de kur farkını bize yedirmezler, her şeyi hesaplıyorlar.

  3. dün TV8 deki şef yarışmasını Hadımköy deki bir çikolata fabrikasından yaptılar. Sahibi dediki üretimimizin %50 sinden fazlasını ihraç ediyoruz bu sene hedef %70 üstü. Yani ne kakao senden ne ara maddeler senden ama çikolatanın katmadeğerini dandik kakakoya Ar-Ge yaparak 10 katına ihraç edip satıyorsun.

    Devletin yapması gereken bu tür fabrikaların sayısını arttırmaktır. Hammadde oradan gelir buradan gelir, senin ihracatın dövizle olursa döviz kurunu iplemezsin. Gelirin TL ile olursa o zaman döviz kuru seni madara eder.

    Ama şu var misal sütü üreticiden almak lazım ki çikolata üretebilesin. Süt üreticisini de bir yandan değer zincirinde kollaman lazım ki ihracat değer zinciri etkilenmesin. Süt üretimi ise SOYA fasulyesinin döviz tabanlı ithalat fiyatına bağımlı, çünkü yerli soya verimsiz.

    Yani burada önemli olan değer zincirinde olan aksaklıktır.

    Döviz kurunun tek başına devalüasyon olması yeterli değildir, değer zincirindeki bütün bileşenlerin sorunlarını da çözmeyi gerektirir.

    Eğer devleti yönetenler üretim kanallarındaki süreçler için değer zinciri analizi yapıp oradaki sorunları çözerse ve devalüasyon yaparsa ÇİN Almanya oluruz.

    Başlangıç için bu kitabı okuyun.

    Karen Martin and Mike Osterling
    Value Stream Mapping: How to Visualize Work and Align Leadership for Organizational Transformation

    https://www.amazon.com/Value-Stream-...dp/0071828915/




     Alıntı Originally Posted by pit Yazıyı Oku
    Para bolluğu olan dönemi tüketime ve inşaata yatırdığımız için bu durumdayız. Şuan kur arttıkça üretim de yapamaz duruma geliriz. Birçok ürün ithal girdiye bağlı. Tekstilde kullanılan pamuğun bile %40 ı ithal gelirken kur yükselsin biz mecburen bunları üretir kalkınırız çözümü imkansız. Lüx tüketim malları gelmese de olur. Audi, mercedes araç olmasa da olur ancak bir mühendis olarak şunu net söyleyeyim, birçok sektör ithal girdiye göbeğinden bağlı. Ve o ithal girdi olmadan üretim yapılması imkansız. Her girdisini kendi üreten bir ülke modeli olamaz ancak cari açığı azaltacak veya minimize edecek şekilde tedarik zincirimiz yıllardır organize edilmeliyken her gün tam tersi oluyor. Temel gıda da bile dışa bağımlıyız üzücü olarak.
    Neyse önce kuru stabil hale getirmek lazım. Sonrasında güven tesis edilmeli ki dış borç da bulabilesin.
    Herkes başkanlık sistemiyle ekonominin düzelemeyeceğini anlamıştır sanırım. Ekonomiyi düzeltme bir kişiye yetkiyi devretmekle değil ülkenin liyakati yüksek ehil kişiler tarafından demokratik olarak yönetilmesiyle olur. Bunu acı bir şekilde hepimiz tecrübe ediyoruz ve uzun bir süre daha etmeye devam ederiz. Maalesef çoğunluğun tercihi buydu, hepimizin kaderi de bu oldu.
    Geldiğimiz durumda faiz artırımı şart, faiz enflasyonun birinci sebebidir anlayışından da vazgeçilmeli. Merkez bankası ve parasal sistem bağımsız olmalı.
    Bunlar yapılır mı? Bence yapılmaz. Merkez bankasının başına banka geçmişi bile olmayan biri getirilmesi değişen bişey olmayacağını düşündürüyor.

  4. #7140
     Alıntı Originally Posted by sadecegrafik Yazıyı Oku
    Doğru olan bu zaten. Kurun ne olacağının önemi yok. Önemli olan iç piyasada en önemli ürünlerin %100 yerli üretilebilmesi. Kur arttıkça faiz düşük oldukça ithal mallar ateş pahası olur, mutlaka iyi ve kötü her malın yerli ikamesi yapılmaya başlanır.

    İlk başlarda mal kıtlığı olur, çünkü yerli üretim henüz yoktur, ithalat yapmak da yüksek döviz kurundan dolayı karsızdır, fakat zamanla yerli üretim filizlenir palazlanır. Batan batar. Lüks tüketim ve ithal ürünler minimuma iner. Bir nevi Küba gibi olursunuz, ama sonrasında da dayanabilirseniz Almanya gibi ÇİN gibi üreten bir ülke olma ihtimaliniz çok yüksek olur.

    **P düşük faiz yüksek kur modelini 1 sene daha devam ettirsin, olacağımız hal Almanya gibi ÇİN gibi üretici olmaktır. Ama çoğu iktidar halkın baskısına dayanamayıp istifa eder veya erken seçim ister.

    Misal, Audi A3 ün fiyatı Fiat Egea nın en az 10 katı olsa ne alırsınız? Tabii ki Fiat Egea.

    Kurtuluşumuz düşük faiz yüksek kur modelinde ama siyasetçiler bakalım dayanabilecekler mi?
    Siyasal bilgiler okumamış,siyasi tarih dersi almayıp çin ve almanya demek,bence ülkemizin kalitesini düşüren noktada bu.Bilgi sahibi olmayıp biliyormuş gibi görünmek.Ama ne yazıkki internet dünyası böyle birşey.Cevabınız halinde polemiğe dahi girmeyeceğim.Saygılar.

  5. Demek bütün dünyanın keşfedemediği , bizim ise cin gibi kurnazca farkına vardığımız şey bu imiş. Faiz artırma, kur yükselsin, ithalat güçleşsin, mecburen yerli üretim olsun. Bu kadar kolaymış oysa ki mevzu.

    Bir kere kurun yükselmesinde tl faizlerin düşük olması en minör etkenlerden biri. Sadece semptomatik tedavi olacaktır tl'ye cazip faiz. Kur, yükselecek, hem de 40 yıldır olduğu gibi enflasyon oranında değil daha da fazlası ile muhtemelen. Kuru yükselten, adil hukukla korunmuş piyasa ikliminden hızla uzaklaşmamız, serbest piyasa normallerını neredeyse tümüyle terketmemiz, her an her dakika değişebilen market kuralları, cumhuriyet dönemi tekalif-i milliye kanunları benzeri gibi , devletin istediği şirkete istediği an el koyabileceği kanunlar çıkarmış olmamız olabilir mi acaba. Parasını yurtdışına çıkarana vatan haini denen ortamda, parayı yurda getirmek de epey yürek ister.

    İçe kapanmış, rekabet baskısı olmayan hiç bir üretim zincirinde kalite beklenmez. Ayrıca know-how olmadan oluşacak üretim katma değersizdir, eninde sonunda çürümeye kokuşmaya mahkumdur. Ayrıca dünyada tüm ülkeler prodüktiviteyi daha etkinleştirmek için, sektörel ve kategorik üretime geçerken, kimi bilişime, kimi tarıma yönelip, diğerlerini satın alırken, biz her şeyi yerli üreteceğiz demek de dünya gerçeğinden çok uzak.

    İnsanlar, ya da tüketiciler bir ürün alırken fiyatına değil fiyat/performansına bakarlar bu arada. Eğer sadece dediğiniz gibi olsa, dünyada en ucuz ne üretiliyorsa en çok ve sadece o satardı. Bir şeyin ucuz olması talep oluşturması için yeterli değildir.
    Son düzenleme : hellistheothers; 08-11-2020 saat: 14:37.
    Burada yer alan yorum ve tavsiyeler genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

  6. Bir siyasi irade yüksek kur/düşük faiz gibi bir ekonomik sonucu hedefleyebilir ve buna göre kurgulayabilir tüm ekonomik değişkenlerini. Bence doğru değil, ama saygı duyarım, sonuçta seçilmiştir ekonomi /politik karardır , ve bir tercihtir.

    Ancak öyle ise; çok basit 2 soru var ortada.
    Eylül toplantısında faiz 200 baz puan niye artırıldı ? Eğer böyle bir hedef var ise 8.25'te sabit bırakılsaydı ?
    Dolar fiyatını stabilize etmek için neden hazine, kamu bankaları aracılığıyla milyarlarca dolar sattı ?

    Çuvalla çelişki var ortada. O yüzden ortada gerçekten planlı ve amaçlı bir hedef mi var, çok emin konuşmamak lazım. Eldeki veriler öyle olduğunu söylemiyor.
    Burada yer alan yorum ve tavsiyeler genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

  7. #7143
    İktisat politikaları dünyada milyonlarca insanın kıtlıktan,savaştan ve diğer bir çok sebeplerle ölümü neticesinde,toplumsal düzene çare arayışlarıyla ortaya çıkmış kurallar bütünüdür.Bu kuralların dışına çıkan ülkeler ise geleceğin dünyasında kendilerine yer bulamamıştır. Başta Pit ve Helistheothers hocalarımıza ve diğer tüm dostlara teşekkür ediyorum tartışmaya zenginlik katıyorlar.
    “Sağlam bir para birimi, zengin bir toplumun olmazsa olmazıdır.”

  8. Bakin bu yazdığınız bile cok acı bir kabulleniş aslında.

    Hic bir siyasi irade, faiz yani para politikasını belirleyemez, belirlememeli. Bunu norm değerleri olan bağımsız bir merkez bankası belirler.

    Hükümetin tek görevi politikaları doğrultusunda ideal büyüme orani ve enflasyonu belirlemektir.

    TCMB de arac bağımsızlığıyla hedefi yakalamak için sadece Para Politikasını belirler. Hedefleri yakalamazsa da bunu sebepeleriyle birlikte hükümete bir mektupla raporlar. Siyasi bir figür değildir.

     Alıntı Originally Posted by hellistheothers Yazıyı Oku
    Bir siyasi irade yüksek kur/düşük faiz gibi bir ekonomik sonucu hedefleyebilir ve buna göre kurgulayabilir tüm ekonomik değişkenlerini. Bence doğru değil, ama saygı duyarım, sonuçta seçilmiştir ekonomi /politik karardır , ve bir tercihtir.

Sayfa 893/1002 İlkİlk ... 393793843883891892893894895903943993 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •