İnsanlar para biriktirmeye çok geç başlıyor malesef. Ondan sonra da "tek maaşım hem geçinmeye yetsin, hem de ev almaya" diyorlar.
Öyle bir dünya malesef yok.
Ben yırtık pabucunu oturup kendi diken bir çocuktum.
Bayram harçlıklarımı bile yıllar boyunca biriktirdim, hiç harcamadım.
Üniversite mezunu olduğum halde, bankada ve benzeri bir yerde iş bulamayınca Dia markete girip çalıştım, çürük sebze ayıkladım.
Sırtımda çantayla kapı kapı dolaşıp tek kullanımlık reklam ürünleri de dağıttım. Düğün kameramanlığı yapıp üç kuruş bahşiş için milletin karşısında ezildim.
Bu sırada yaşıtlarım en pahalı telefonu almakla, marka giymekle, birkaç yılda bir araba yenilemekle, ve kızlara para yedirmekle meşguldü.
Sonra bir baktım elimde eski bir binadan 1+1 giriş katı alacak kadar para birikmiş. (bayram harçlıklarım dahil
)
Babadan kalma veya kira geliri falan değil ha, dandik işlerde üç kuruşa çalışan bekar bir çocuğun tamamen kendi alın teriydi o para.
Yatırımda ilk tohumlar böyle atılır.
Ama insanların çoğu istiyor ki "okul bitince güzel bir iş bulayım. O işten kazandığım parayla hem araba alayım, hem gezip tozayım, hem rüya gibi bir düğünle evlilik yapayım, eşyaları falan en güzelinden alayım, haftada bir dışarıda romantik yemeğimiz de eksik olmasın, ve bunların üstüne maaştan ev alacak kadar para kalsın"
Malesef ev almayı leblebi çekirdek almak gibi bir şey sanıyorlar sayın Tasarrufçu. (bu arada isminiz çok güzel
)
Benim ablam küf kokan 1+1 bodrum katına, iki çekyat bir televizyonla, düğünsüz evlendi.
Evlenmeden birkaç ay önce o evi satın almışlardı.
Ev almak yerine o parayla güzel bir düğün yapıp birkaç da eşya alsalardı o para püf diye buharlaşıp gidecekti.
Bugün hangi kız küf kokan bir bodrum katına evleniyor?
Sizin demek istediğinizi çok iyi anlıyorum, insanların imkanları gerçekten kısıtlı olabilir.
Ama ben de fakirlikten geldiğimden dolayı, onların fakirlikten kurtulmak için ne yapmaları gerektiğini (fakat yapmadıklarını) iyi biliyorum.
Yer İmleri