Sayfa 5477/7020 İlkİlk ... 447749775377542754675475547654775478547954875527557759776477 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 43,809 - 43,816 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Turk yazar ve gazeteci Ahmet Altan'in dogum gunu (2 Mart 1950)

    "Bir kadinla konusmak, ici bin bir cesit sus esyasiyla dolu bir dukkana girmek gibi gelir bana, o kadar degisik konulari, dedikodulari, gizli kucuk kiskancliklari, kendileriyle ilgili dertleri vardir ki almayacagin ama dokunmaktan, kaldirip bakmaktan SIKILMAYACAGIN kucuk sus esyalariyla oynamaya benzer onlarla konusmak. Zorla kendini anlatip onlari SIKMAZSAN saatlerce seni oyalayacak konularda konusurlar." Son Oyun



    "Per me parlare con una donna è come curiosare in un negozio di souvenir pieno di gingilli. Con loro ci sono così tante cose di cui chiacchierare – pettegolezzi, segreti, gelosie e problemi personali – che conversare con loro è come giocare con piccoli ninnoli: puoi toccarli e guardarli senza annoiarti e senza essere costretto a comprarli. Se non le annoia forza di parlare di te stesso, puoi divertirti per ore."

  2. Amerikali sarkici, soz yazari, aktor ve kurucusu oldugu kendi ismini tasiyan rock muzik grubu Bon Jovi'nin solisti (John Francis Bongiovi) Jon Bon Jovi'nin dogum gunu (2 Mart 1962)


  3. Robert Wise’in yonettigi, Julie Andrews ve Christopher Plummer’in basrollerini paylastigi, tum zamanlarin en populer muzikal filmlerinden , Neseli Gunler (The Sound of Music) 2 Mart 1965’de New York’ta gosterime girdi.






  4. Amerikali bilim kurgu - fantezi roman yazari ve editor Ann Leckie'nin dogum gunu (2 Mart 1966)

    "Koridorun duvarlari ve yerleri de iskele bolmesi gibi yasinive kotu kullanimi gosteriyordu. Ikisi de onurlu bir askeri geminin temizlenmesi isteyecegi siklikta temizlenmiyordu. Ama renkli celenkler duvarlari aydinlatiyordu. Bayrama uygun celenkler. On adim sonra yuruyus tempomu bozmadan, 'Kaptan,' dedim. “'Bunun Cinsel Organ festivali oldugunu anliyorum. Ama cinsel organ dediginizde tum cinsel organlardan bahsedilmiyor mu? Yani sadece tek bir turunden degil, degil mi?” Her attigim adimda koridorun sonuna kadar uzanan duvarda asili kucuk penisleri goruyordum. Parlak yesil, ates pembesi, elektrik mavisi ve ozelikle goz yakici tonda bir turuncu." Kudret



    "The walls and floor of the corridor, like the docking bay, showed their age and ill-use...But colorful garlands brightened the walls. Seasonally appropriate garlands. 'Captain,' I said after ten steps, without breaking stride. 'I do understand that this is the Genitalia Festival. But when you say genitalia, doesn’t that usually mean genitals generally? Not just one kind?' For all the steps I’d taken, and as far down the corridor as I could see, the walls were hung with tiny penises. Bright green, hot pink, electric blue, and a particularly eye-searing orange.”




    "Eglencelerin neredeyse tamami ya zafer ya da felaketle sonuclanir; ya mutluluga ulasilir ya da tum umutlarin yok eden bir yenilgi yasanir. Ama daima, sonun ardindan yasanan seyler de vardir; daima ertesi sabah ya da bir sonraki gun, degisimler, kazanclar ve kayiplar olur. Hep bir adim daha ilerisi. Ta ki hicbirimizin kacamayacagi gercek son gelene kadar. Ama o son bile kucuktur, bize ne kadar buyuk gorunse de. Hala diger herkes icin ertesi sabah vardir. Evrenin geri kalan enginligi icinde o son hic yasanmamis gibidir. Her son keyfidir. Her son baska bir acidan bakildiginda aslinda son degildir."



    “Entertainments nearly always end with triumph or disaster—happiness achieved, or total, tragic defeat precluding any hope of it. But there is always more after the ending—always the next morning and the next, always changes, losses and gains. Always one step after the other. Until the one true ending that none of us can escape. But even that ending is only a small one, large as it looms for us. There is still the next morning for everyone else. For the vast majority of the rest of the universe, that ending might as well not ever have happened. Every ending is an arbitrary one. Every ending is, from another angle, not really an ending.”

  5. 2 Mart 1967’de duzenlenen 9. Grammy Odul toreninde, Frank Sinatra, Strangers in the Night sarkisi ile Yilin Kaydi; The Beatles, Michele sarkisi ile Yilin Sarkisi Grammy Odulu aldilar.




  6. Ingiliz aktor ve yonetmen Daniel (Wroughton) Craig’in dogum gunu (2 Mart 1968)




  7. Amerikali aktris Ruth Elizabeth 'Bette' Davis , 2 Mart 1977’de AFI Yasam Boyu Basari Odulu’nu (American Film Institute's Life Achievement Award) kazandi ve kazanan ilk kadin sanatci oldu.


  8. Amerikali bilim kurgu roman ve kisa hikaye yazari Philip Kindred Dick’in olum yildonumu (2 Mart 1982)

    “Liderlik isi bu toplumda dogal olarak paranoyaklara kalacaktir.Tabii maniklerin darbe yapmasini engellemekte zorlanacaklardir. Ama asil sorun su ki, paranoyaklarin ideolojiyi belirledigi bir toplumda, egemen duygusal tema nefret olacaktir. Liderler kendileri disindaki herkesten nefret edecek ve geri kalan herkesin de kendilerinden nefret ettigini var sayacaktir. Dolayisiyla tum sozde disisleri politikalari, onlara yoneltilen bu varsayimsal nefretle savasmanin mekanizmalarini insa etmek uzere kurulacaktir. Bu da tum toplumun hayali bir mucadeleye cekilmesi,var olmayan dusmanlara karsi, hiclige karsi zafer kazanilmasi demektir.” Alfa Ayinin Kabileleri



    “Leadership in this society here would naturally fall to the paranoids, they'd be superior individuals in terms of initiative, intelligence and just plain innate ability. Of course they'd have trouble keeping the manics from staging a coup. . . there'd always be tension between the two classes. But you see, with paranoids establishing the ideology, the dominant emotional theme would be hate. Actually hate going in two directions; the leadership would hate everyone outside its enclave, and also would take for granted that everyone hated it in return. Therefore their entire so-called foreign policy would be to establish mechanisms by which this supposed hatred directed at them could be fought. And this would involve the entire society in an illusory struggle, a battle against foes that didn’t exist for a victory over nothing.”

Sayfa 5477/7020 İlkİlk ... 447749775377542754675475547654775478547954875527557759776477 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •