Seans & Geyik Odası - II

[koçari]

candostu forumdaşımı da kızdırmayayım
aksa
aksen
otkar
sarky
brisa
kordsa
orge
polho
arçelik
takipdekiler
elinde olanlar taşımaya devam

güncele ayak uydurmak için
henüz beni cezbeden bi bilanço olmadı

takibimdeki hisslerden bilançosu gelmeyenlerden
sarky zirvede
ve bence bilanço gelince satış yiyebilir

yeni haber gelmedikçe.

havacılara baktıkçada takimizde olan adını andığım hiç bir hissede satış yapılmaz diyesim geliyor.

doların bi türlü durulmaması can sıkıcı.

[koçari]

cinER'in acelesi var
şafak 01'i bekleyemeyecek gibi.

[nilkiz]

Akşama sakiiinnn

[koçari]

Akşama sakiiinnn

.........................

[koçari]

.........................

umarım beyaz atlı gibi o gözlük ne diye sormazsınız

[koçari]

ne gittin vakko be

arkasından satış hikayesi çıkarsa hala gideri var
çıkmazsa bilançoya göre balon.
tabi son çeyreği görmedikte
altın yumurtlamamıştır.
benim taşıdığım dönemde bilanço güzelleşmeye başlamıştı
bozuldu.
piyasa yormuş bir çıkış yolu arıyorken
olurda vakko satılırsa düzlüğe çıkarım düşüncesiyle almıştım.

[selimtogrul]

Uzanıp yatıvermiş, sere serpe;
Entarisi sıyrılmış, hafiften;
Kolunu kaldırmış, koltuğu görünüyor;
Bir eliyle de göğsünü tutmuş.
İçinde kötülüğü yok, biliyorum;
Yok, benim de yok ama...
Olmaz ki!
Böyle de yatılmaz ki!

tabi tabi
Gördün istediğin rakamları şimdi ...
ben sana bir de Fahriye Abla hediye edeyim

FAHRİYE ABLA

Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar,
Kapanırdı daha gün batmadan kapılar.
Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden,
Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen!
Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen
Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla
Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye abla!


Eviniz kutu gibi bir küçücük evdi,
Sarmaşıklarla balkonu örtük bir evdi;
Güneşin batmasına yakın saatlerde
Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede.
Yaz, kış yeşil bir saksı ıtır pencerede;
Bahçende akasyalar açardı baharla.
Ne şirin komşumuzdun sen, Fahriye abla!

Önce upuzun, sonra kesik saçın vardı;
Tenin buğdaysı, boyun bir başak kadardı.
İçini gıcıklardı bütün erkeklerin
Altın bileziklerle dolu bileklerin.
Açılırdı rüzgârda kısa eteklerin;
Açık saçık şarkılar söylerdin en fazla.
Ne çapkın komşumuzdun sen, Fahriye abla!

Gönül verdin derlerdi o delikanlıya,
En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya.
Bilmem şimdi hâlâ bu ilk kocanda mısın,
Hâlâ dağları karlı Erzincan'da mısın?
Bırak, geçmiş günleri gönlüm hatırlasın;
Hâtırada kalan şey değişmez zamanla.
Ne vefalı komşumdun sen, Fahriye abla!

[selimtogrul]

Bana sormadın ama diyeyim..
Eşiktekini, kullanmadığını ne varsa sat.. AL
Teknik hikaye....
O satarken bakılacak iş. Şimdi hikayesi olan bişeyin var. ve AL.
hiç düşünme AL..
Sevgili abim, sen doğru teşhis yapıp tedaviyi yanlış uyguluyorsun bana kalmaz ama diyeyim. Bak şimdi bence PRKME buralardan alınır. neden diyeyim mi? Parası olan akıllı adam buradan ufak ufak tırtıklar. hemde çaktırmadan 100 tane 100 tane. Çünkü burası şeytan dolu. Onlara çaktırmadan hemde KY gibi alıp satmadan tıpkı "yeni gelinin sarıldığı gibi" sarılırsan elindekine ahanda şimdi tam zamanı. Sen doğru düşünüyorsun. Ama yanlış mevsimde yola çıkıyorsun. Bu bir hata mı .. bana kalırsa değil. Ortamın o cezbedici güzelliğine vuruldun sen. Tıpkı liseli aşıklar gibi vuruldun. Bunun çaresi ne biliyor musun? Balkona çıkıp bi ciuara içip "bu itneler benim malımı almaya ne zaman gelirler" diyerek keyif yapmak. yanında çayda güzel olur.

Bu yukardaki yazıyı 26-02-2021 de yazmışım.

tabi tabi
Gördün istediğin rakamları şimdi ...

Bana kesinlikle bi kahve borcun oldu. Ben anlamam itiraz da istemem. Yoksa 30 kere satıyordun sen bu hisseyi
Yalansa yalan de ...
hadi görelim

(Bu arada ben ufak ufak çıkıyorum ona göre )