-Birincisi merkez bankası döviz rezervini yükseltmek bir yana,hala döviz satarak döviz kurlarındaki yükselişi frenleme çabasında.Bu nedenle de ihracatçılara verdiği verdiği TL reeskont kredilerinden geri dönen döviz girişlerine rağmen hala rezervlerindeki düşüş, yavaşlayan hızla da olsa devam ediyor.
-İkincisi,döviz alım ihalesi açsa, bir döviz arzı yok,bankalar zaten dövizlerini swap anlaşmalarıyla 1 yıla uzanan vadelerle merkez bankasına vermiş durumdalar,taze yabancı döviz girişi olmadığı gibi çıkan "sıcak para" var.Arzın olmadığı bir ortamda merkez bankasından gelecek gelecek döviz talebinin döviz kurlarında zıplama yaratması doğal olur.
-Böyle bir teşebbüste piyasaya fazla TL çıkmaz çünkü zaten bankalar merkez bankasına büyük ölçüde TL borçlu,aktif rasyosu zorlamasıyla bankalar merkez bankasından büyük miktarda TL borç alıp kredi verdiler,merkez bankası bankaları %19 politika faizinden haftalık repo ihalesiyle 370 milyar TL civarında fonluyor.Bir döviz alma ihalesi açıp piyasaya TL verse,bu 370 milyar TL fonlamayı azaltır,piyasadaki toplam TL miktarı değişmez.Buradan takip edebilirsiniz.
https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/conn...mleri+verileri
-Yeni merkez bankası başkanının Yeni Şafak gazetesinde yazdıkları,faiz konusundaki görüşleri ortada.Düşüncesini biliyoruz,ilk fırsatta da düşündüklerini uygulamaya çalışacaktır ama bununla beraber merkez bankasının bağımsız olmadığını ,kararların atamayı yapan siyasi pozisyondan geldiği de herkesin malumu.Bu nedenle merkez bankası toplantılarında her türlü karar çıkabilir,hiç bir karar sürpriz olmaz.
Yer İmleri