Aslında bankalarda *hiç dolar yok*. Yani yatırılan tün DTH lar özel sektöre kredi olarak kullandırılmış ve üzerine de bankalar 50-60 milyar dolar dışarıdan borçlanmış. Özel sektöre verilen döviz kredileri de ithalat amacıyla yurt dışına gönderilmiş. Yani burada yanlış bir algı oluşuyor, yurt içi yerleşiklerin bankada 165 milyar doları var gibi algılanıyor,
Aslında durum o paranın özel sektör eliyle harcanmış olduğu ve şu anda yerinde olmadığı. Yani bırakın tüm DTH ları çekmeyi , ayşe teyzem DTH'ından ufak bir meblağ çekmek istese , ahmet amcamın o miktarda doları bankaya yatırması lazım. Yani döviz likiditesi şu anda neredeyse ekside diyebiliriz.
Bu nedenle dün ve evvelsi günkü gönderilerimde özel sektörün iflas noktasına geleceği kur riskinin altını çizdim. Zira dthlardaki dövizler bankalarda değil , bankaların o dövizi emanet ettiği özel sektör şirketlerinin borçlarında/yükümlülüklerinde. (dikkat edin kasasında demedim, zira para ithalat için harcandığı için aslında yurtiçinde değil!!!)
En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
https://twitter.com/r_x_p_u
Benim bu ülkede gördüğüm 3-5 saygın ekonomistten birisi olan Selim SOMCAĞ'a göre özel sektörün dayanabileceği dolar kuru 3.50 TL'dir.
TR şuan uzatmaları oynamaktadır.
Selim Somçağ*@selimsomcag
15 yıl boyunca konut ve araba satışına dayalı bir ekonomik büyüme modeli izlenirse tıkanma kaçınılmazdır.
Geçen yıl dolar 3.5 TL olursa Türk ekonomisi biter demiştim,gördüğünüz gibi bitti. Maalesef bu bitişin bir de batışı olacak.
Henüz değil..Şu KGF etkisi bir geçsin hele..
Amma karamsar adam yahu...beni geçti...
İstanbul Sanayi Odası Türkiye PMI™ İmalat Sanayi Raporu
Türk imalat sektöründe büyüme hızlandı.
• PMI, faaliyet koşullarında Aralık 2013’ten bu yana en güçlü iyileşmeye işaret etti.
• Yeni siparişlerdeki büyüme son 42 ayın en yüksek hızına ulaştı.
• Girdi fiyatları enflasyonu Eylül 2016’dan beri gözlenen en düşük düzeye geriledi.
Oda hemen yarın olacak demiyor zaten. Kablumbağa Tavşanı geçer.
1)Bankalar KGF 'den para alıp biraz rahatladı. Ama KGF'yi de iç borçlanmayla bankalar finanse edecek, onun için de dış kaynak bulmaları lazım.
2)Yani devalden zarar gören bankalar KGF'yle biraz rahatladı ama bu işin sonu daha çok döviz talebi, daha çok deval. KGF 1 oyalama taktiğidir.
3)Cari açıklı bir ülkede mevduatından fazla kredi veren(dış kaynakla) bir bankacılık sektörüne hükümet hiçbir destek veremez, sadece top çevirir.
Bence Bankalar KGF ile tam tersine sıkıştı, kredi kullanan firmalar rahatladı. devlet KGF kredileri için sadece batık halinde çok cüzzi bir oransal teminat verdi. O teminatın karşılığı para daha batık oluşmadığı için bankalara verilmedi, belkide hiç verilmeyecek. Zaten batık oluştuğu zaman verilecek cüzzi miktarda para da var olan likiditeden sağlanacağından sisteme ek bir likidite sağlamayacak. Yani bankalar şu an için devletin bir yardımı olmadan var olan likidite havuzundan para aktarım mekanizması kanalı ile aşırı yüksek bir para çarpanı ve para hızı uygulayarak kredi yaratıyorlar.
KGF aslında sistemdeki likiditeyi boğdu. Bu bilinçli yapılmışta olabilir. Zira likidite açığının yüksek seviyelerde olduğu bir sistematikte merkez bankası kraldır. Daha az faiz artışı ile daha çok etki yaratabilir. KGF aslında sağ gösterip sol vurmaktır. Sisteme kalıcı ek emisyon verilmeden devreye sokulduğunda örtülü bir faiz artışıdır ve dövizi ciddi anlamda sınırlayıcı etki yapabilir. Şu anda KGF bankaların tüm ısrarlarına rağmen ek emisyon yaratılmadan var olan likidite havuzunda para aktarım mekanizması ile çevrilmektedir. Bu böyle devam ettiği sürece dövizin baskılanması sürecektir.
En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
https://twitter.com/r_x_p_u
Yer İmleri