YÜZDE 40 FAZLA DEĞİL Mİ?

Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, gaz kesintisine yönelik geçtiği yazılı notta, İrandan yapılan doğal gaz ithalatının, toplam gaz ithalatının yüzde 10 una denk geldiğini düşünecek olursak; sanayiye yansıtılan gaz kısıntısının oldukça fazla olduğu görülmektedir. Normalde, Türkiye nin toplam gaz arzında sadece İran kaynaklı bir kesintinin etkileri sınırlı olacakken, sanayide yüzde 40 kesintiye varan bu fatura, üretimde yavaşlamaya neden olacağı gibi toplam maliyetler tarafında ek bir baskı getirebilir. Enerji maliyetlerindeki sıkıntı ise büyük ölçüde kurdaki yükseklikten ileri gelmektedir. Enerji girdisi teminindeki eksiklik, endüstriyel üretimi de yavaşlatabileceği için nihai mal arzında da azalma yaşanabilir ve piyasada mal bulmanın zorlaşması fiyatların artmasına neden olabilir. ifadelerine yer verdi.

'TÜM DENGELERİ BOZACAK'

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan önceki gün konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaparak, sorunun en kısa sürede çözüme kavuşturulacağına inandıklarını ifade etmişti. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, sanayide kullanılan doğal gazda gerçekleşeceği açıklanan kesintinin üreticinin maliyetlerini artıracağını, reel sektörde tüm dengeleri bozacağını ve nihai ürün fiyatlarının artmasına neden olacağını söyledi.

İran'dan tarafından yaşanacak on günlük kesinti havaların en soğuk olduğu ve tüketimin zirve yaptığı döneme denk geldi. Türkiye geçen dönemde, Azerbaycan ile TANAP ve Rusya ile de TürkAkım 1 ve 2 projelerini hayata geçirdi. Ancak spot piyasada gaz fiyatlarının çok yüksek olması yüzünden Türkiye henüz iki ülke ile de kontratlarını yenilemedi. Bunun nedeni dünyadaki doğal gaz fiyatlarındaki zirveler nedeniyle eski kontratların çok çok üzerinde bir fiyat talep edilmesi. Haliyle Türkiye, hem kendi doğal gaz kaynaklarını sisteme katarak pazarlık gücü elde edene ve fiyatlar normalleşene kadar pazarlık masasına oturmak istemiyor.

EVLERİ JEOTERMALLE ISITALIM

Doğal gaz kömüre göre çok daha az karbon salınımına neden olan bir enerji kaynağı olsa da tamamen dışa bağımlı olduğumuz bu kaynağa bu derece bağımlı bir enerji politikası izlenmesinin dönem dönem acı faturaları oluyor. 2022 kışı da Türkiye'nin bu faturayı ağır ödeyeceği dönemlerden olacak. Önceki yıllarda gaz arzının yüksek olması nedeniyle bu enerji kalemine dayalı elektrik üretim santralları kuruldu. Gaz fiyatları artınca santralların maliyeti ağır oldu. Oysa Türkiye'nin geniş jeotermal yatakları var. Özellikle bu kaynağın bulunduğu bölgelerde bina ısıtmalarının jeotermalle yapılması sayesinde ciddi bir doğal gaz talebinin önüne geçilebilir. Buna rağmen jeotermal kaynağa sahip illerdeki birçok belediyenin doğal gaz ile ısıtmaya yatırım yaptığı görülüyor. Ülke kaynakları yerli ve milli enerji yerine ithal bir enerji kalemi için harcanıyor. 3 Ekim 2021'de kaleme aldığımız Enerji faturasını jeotermalle düşürelim başlıklı haberimizde bu konuya işaret etmiştik.


Recep ERÇİN in haberinden alıntıdır,Aydınlık.22.01.2022
yatırım tavsiyesi değildir.
Lütfen Tavsiye yi SPK' nın onay verdiği kuruluşlardan alınız