Originally Posted by finans_mt
ise baslarken ya da sgk primi yattigi gun size tahattutname mi imzalayip verdiler emeklilik yasiniz su, sartlari budur diye?
Emekli olup skgden belgeyi alana kadar her sey degisebilir, bu simdi calisanlar icin de gecerli, ayrica sgk odemesi istege bagli degil yani sartlari bu ise odemeyecegim ben bunu diyemiyorsunuz. Bu bir sosyal guvenlik sistemi sartlari her zaman degisebilir.
Onceden ilac alirken mesela muayene ucreti vs odemezdik, sigortaya baslarken yoktu bu ne yapalim biz basladigimizda yoktu diye itiraz mi edelim?
Ya da ben 18 yasinda iken kapali mekanlarda sigara icilebiliyordu, bu benim kazanilmis hakkim yasa geriye dogru uygulanamaz sadece yeni doganlari etkilesin ben icerim mi diyecegiz
Bu eytlilerin “kazanilmis hak†argumani kadar bos bir sey yok.
Dersiniz ki 50den sonra is bulmak zor ulke sartlarinda genel bi duzenleme yapilsin amenna, ama kazanilmis hak cart curt hayvan terli yemezler.
Mevcut eytilere bi secenek sunulsun; sizi yas sarti olmadan emekli edecegiz ama 1999 sonrasi emekli yasini 80 yapacagiz, aninda kabul ederler ;))Bu ifadeler "empatiden yoksun".
Emeklilik yaşınız yaklaştığında, "emeklilik yaş sınırını 75..." benzeri bir yasa çıkarsa empati kurarsınız umarım.
Bu meselede talepkar durumunda olanlar, kafalarına göre bir uygulama talep eder durumda değiller.
BKZ:
https://www.anayasa.gov.tr/Kararlar/...i/2016-176.pdf
Kanunların geriye yürümezliği ilkesi uyarınca kanunlar kamu yararı ve kamu düzeninin gereği kazanılmış hakların korunması, mali haklarda iyileştirme gibi kimi ayrıksı durumlar dışında ilke olarak yürürlük tarihlerinden sonraki olay, işlem ve eylemlere uygulanmak üzere çıkarılırlar.
Kanunların kamu yararının sağlanması amacına yönelik olması, genel, objektif,
adil kurallar içermesi ve hakkaniyet ölçütlerini gözetmesi ve kazanılmış hakları ihlal
etmemesi anayasanın ikinci maddesinde belirtilen hukuk devleti olmanın gereğidir.
Bu nedenle kanun koyucunun hukuki düzenlemelerde kendine tanınan takdir yetkisini anayasal sınırlar içinde adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütlerini göz önünde tutarak kullanması gerekir.
Anayasanın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin vazgeçilmez
unsurlarından birisi kanunların hukuk güvenliği sağlaması, bu doğrultuda geleceğe yönelik, öngörülebilir kurallar içermesi gerekliliğidir. Bu nedenle, hukuk devletinde güven ve istikrarın korunabilmesi için kural olarak kanunlar yürürlüğe girdikleri tarihten sonraki olaylara uygulanırlar.
Bu yasa aynı zamanda işverenle yaptığınız sözleşme uyarınca, hak kazandığınız maaşın da düşürülemeyeceğini ve sözleşme ile sağlanmış sosyal hakların da geri alınamayacağını bağlar.
Karşı çıkılan şey;
"Anayasa ile garanti altına alınmış bir hakkın gaspı" dır.
Bu hakkın gaspına karşı çıkanlar, ne o yasayı çıkaranlar,
ne de getiri-götürü hesabı yapması gerekenlerdir...
Benzer bir biçimde "hakkınız" gasp edilirse o zaman empati kurmanız mümkün sanırım.
Alıntı yaparak yanıtla
Yer İmleri