Sayfa 340/2206 İlkİlk ... 2402903303383393403413423503904408401340 ... SonSon
Arama sonucu : 17641 madde; 2,713 - 2,720 arası.

Konu: Nuri ile Ayva Tatlısı: Dikkat çiğ yemeyiniz!

  1. #2713
    Migros deposu galiba taseronla idare ediliyor.
    Orada calisanlar ozilhana gitmis.
    Patronlari ozilhan degil.

    Ozilhan (migros) rakip marketlerin maliyetlerine inmek icin dusuk ucretli insan calistirmanin yollarini ariyor.
    Sıkıntı.
    Rekabet ortamı bu.

    Bugün sıhhî tesisatci geldi 1 saatlik is icin 150 tl parami aldi.
    Insanlar meslek sahibi olmak zorunda.

    Vasfın yoksa asgari ucrete talim etmek zorundasın.

  2.  Alıntı Originally Posted by 0101 Yazıyı Oku
    Aywaaa..

    Koç eskiden ele geçirmek istediği sirkette sapsarı sendika DISK'e grev yaptırırdı...

    Migros ve garanti bankası koçun eline öyle geçmiştir.

    Koç yine bir numara mı çeviriyor?
    Milyonda bir ihtimal vermem. Yalnız Koç'ların gelecek konusunda, öngörünün çok ötesinde şeyleri bildikleri ortada. Migros'u ellerinden çıkarırken bence bu günleri biliyorlardı. Büyük ihtimal kulaklarına fısıldanıyor.
    Mesela telekom işlerine hiç girmediler aynen Sabancı ailesi gibi. Telekom işine girenlerin tamamı silindi gitti. Uzan, Karamehmet.
    Böyle giderse marketlerin yağmalandığını görecez, yakındır.
    @erefefik

  3. İngiltere Başbakanı Boris Johnson:

    "Ukrayna işgal edilirse, demokratik bir devletin yıkımına tanık olacağız."

    "Ukrayna’nın muhtemel işgali, tüm dünyada şok etkisiyle yankılanacaktır ve dünya için aşırı bir tehlike unsuru olacaktır."
    Bazı mesajlarda ''Çin ve Tayvan'a kadar şok etkisi yaşanacaktır'' şeklinde söylemiş.

    Ne demek bu?

    Rusya Ukrayna'yı işgal ederse, Çin'e Tayvan'ı işgal etmesi için bir sinyal mi?
    @erefefik

  4. 10/10 Philosophy.
    @nezevanun
    APTALLIĞIN TEORİSİ.

    Almanya tarihinin en karanlık döneminden geçiyordu. Masum insanların dükkanları taşlanıyor, kadınlar ve çocuklar zalimce sokak ortasında aşağılanıyordu. Genç bir teolog olan Dietrich Bonhoeffer bu zalimliğe yüksek sesle itiraz etti ve bu sebeple +++
    hapse atıldı. Hapisteyken papaz bu konu üzerine uzun uzun düşündü. Sayısız filozof, şair, fikir adamı ve bilim adamı çıkaran bu kültür nasıl organize kötülüğün, zalimliğin, korkaklığın, cehaletin ve suçun merkezi haline gelmişti?


    Bonhoeffer "sorunun kökeninde kötülük değil aptallık yatıyor" dedi.Hapisteyken yazdığı mektuplarda aptallığın yarattığı kötülüğün diğer tüm kötülüklerden daha tehlikeli olduğunu fark etti. Kötülüğü protesto edebilirdiniz, karşı argümanlarla kötülükle mücadele etmeniz mümkündü.


    Oysa organize olmuş ahmaklar sürüsüne karşı yapabileceğiniz hiç bir şey yoktu. Ne protestolar, ne zorlama onlara etki etmiyordu. Mantıklı gerekçeler sunduğunuzda önce reddederler, reddedemeyecek hale geldiklerinde ise önemsizleştirirler. Aptal insanlar hallerinden memnundur
    fakat saldırıya da hazır haldedirler. Saldırıya geçtiklerinde kötü insanlardan çok daha tehlikelidirler...Bonhoeffer aptallıkla mücadele edebilmek için önce onun doğasını anlamaya çalıştı:
    Aptallık bir zeka problemi değildi, ahlaki bir problemdi.


    Entellektüel birikimi olduğu halde aptal olan insanlar vardı. İlk etapta aptallık doğuştan gelen bir maraz olduğu düşünülür fakat bu da yanlıştı. İnsanlar belli şartlar altında aptallaşıyorlardı, daha doğrusu başkalarının kendilerini aptallaştırmasına müsaade ediyorlardı.


    Aslında yalnız insanlarda bu maraz daha az görülüyordu. Buradan yola çıkarak aptallığın psikolojik değil sosyolojik bir problem olduğu sonucuna vardı.
    Güçlerin birisinde toplanması arzusu politik ve dini hareketlerde çok rastlanırdı.
    Aptallık hastalığının bulaştığı yerler böylesi gruplardı. Ahmaklar ve diktatörler arasında muazzam bir korelasyon vardı, ikisi de birbirine ihtiyaç duyuyordu.
    İnsanların ahlaki ve entellektüel birikimleri bir anda yok olmuyordu. Diktatör gücünü arttırdıkça aptallar o gücün


    büyüsüne kapılıyor ve bağımsız düşünme yetisini ele geçiriyordu. Otonom biçimde hareket ediyorlardı. Gözüne sokulan gerçekleri inatçı bicimde reddediyorlardı.
    Onlarla konuştuğunuzda bir insanla değil, sloganlarla konuşan bir robotla konuştuğunuz hissiyatına kapılıyordunuz.


    Büyülenmiş gibiydiler, kötülük yaptıklarının farkında değillerdi... Ne yaptıklarının farkında bile değillerdi, kullanıldıklarını ve kötülük yaptıklarını onlara anlatarak bir yere varamıyordunuz. Onları bu katatonik uykudan çıkarmanın tek yolu bağımsız-özgür olmalarını sağlamaktı.
    9 nisan 1945 günü sabaha karşı Bonhoeffer'i bir toplama kampının darağacına asarak öldürdüler. Ölümünden iki hafta sonra o kamp ABD askerleri tarafından ele geçirilerek lağvedildi. "Yaptığımız her şeyden sorumluyuz" diyordu yazılarında...
    Katılıyorum ama ''sorunun kökeninde'' sadece aptallık yok, kötülük de var.
    @erefefik

  5. Dr. Atilla Ozmumcu��@AtillaOzmumcu��

    Benim babam Proftu.
    Çocukken bir hastayı muayene ederken hastanın babamı anlamadığını, Türkçe bilmeyen yaşlı bir Zaza kadını olduğunu görmüştüm.
    Buna rağmen babam konuşurken gayet kibarca 'Hanımefendi', 'siz', 'lütfen' kelimelerini kullanıyor kadının oğlu da annesine
    (1)
    tercüme ediyordu.
    Muayeneden sonra babama;
    'Kadın tamamiyle seni anlamıyordu neden ısrarla öyle konuştun?' diye sordum.
    Babamda;
    'Söz ağızdan çıkmadan mutlaka üç kapıdan geçmelidir.
    Lüzum, iyilik ve nezaket.'
    deyip sonra da şöyle eklemişti;
    'Sakın unutma. Birisi senin hangi
    (2)
    lisanı kullandığını bilmiyor olabilir ama sen hangi lisanı kullandığını mutlaka bilmelisin. Medeniyet hitabetle başlar.'
    Babam 1920 doğumluydu ve o zamandan bu yana geldiğimiz yere bakıyorum da
    durumumuz içler acısı.
    Kabalık, şiddet, kötülük, hakaret, küfür vs
    (3)
    hepsi normalleştirildi, sıradanlaştırıldı.

    (4-Son)
    .................................................. ...
    @erefefik

  6. #FLAŞ

    Transdinyester'de (Moldova) konuşlu Rus Kuvvetleri, ani muharebeye hazırlık ve gece tatbikatları yapılacağını duyurdu.
    Hedef başından beri burası. Güvenlik kalkanı burada kurulmalı. Burası Ukrayna toprağı değil. Hava Savunma Sistemi burada kurulmalı. Abd'nin Romanya, Bulgaristan ve Dedeağaçta bulundurduğu askeri güç kadar bir güç burada bulundurulmalı. Bunların ihtiyaçları için de gerekli lojistik sistem kurulmalı. haritaya bakmak lazım, Belarus üzerinden karayolu bağlantısı kurulabiliyor mu?
    Yoksa Ukrayna, Odessa ve Nikolaev üzerinden accık sünnet edilecek. Yok başka çaresi.
    @erefefik

  7.  Alıntı Originally Posted by ayvagobeknuri Yazıyı Oku
    Hedef başından beri burası. Güvenlik kalkanı burada kurulmalı. Burası Ukrayna toprağı değil. Hava Savunma Sistemi burada kurulmalı. Abd'nin Romanya, Bulgaristan ve Dedeağaçta bulundurduğu askeri güç kadar bir güç burada bulundurulmalı. Bunların ihtiyaçları için de gerekli lojistik sistem kurulmalı. haritaya bakmak lazım, Belarus üzerinden karayolu bağlantısı kurulabiliyor mu?
    Yoksa Ukrayna, Odessa ve Nikolaev üzerinden accık sünnet edilecek. Yok başka çaresi.
    Transdinyester'de toplam 1200 Rus askeri var.
    @erefefik

  8. Ruslar çok tatbikat yaptılar. Askeri litaretüre girecek harekat bekliyorum.
    Transdinyester'e büyük bir hava indirme ve eş zamanlı, denizden Odessa üzerinden çıkarma.
    Hiç hata yapmazlar, bu harekatlar Harp Akademilerinde okutulur.
    Bizim Tsk, Kıbrıs Harekatında, Hava İndirmeyle, Beşparmak Dağlarının güneyine 30.000 asker attıydı. Tarih 1974.
    2022'deyiz be ya. Urus Savaş makinesini izleyecez. Bakalım.
    @erefefik

Sayfa 340/2206 İlkİlk ... 2402903303383393403413423503904408401340 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •