Sayfa 6876/7020 İlkİlk ... 5876637667766826686668746875687668776878688669266976 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 55,001 - 55,008 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Michael Douglas ve Sharon Stone’nun basrollerini paylastigi Basic Instinct (Temel Icgudu) 30 yil once bugun Amerika'da vizyona girdi ( 20 Mart 1992 )





    " Oldurmek, sigara icmeye benzemez. Onu birakamazsin. / Uccidere non è come fumare. Si può smettere. "



    " Kokain cekmisken hic sevistin mi Nick ? Guzeldir. / Hai mai scopato sotto cocaina Nick ? E' bello. "

  2. William Shakespeare'in Macbeth oyunu, bilinen ilk performansini 20 Nisan 1611'de Londra, Globe Theatre'da gerceklestirdi.





    Birinci Cadi : Ucumuz bir daha ne zaman bulusalim ? Gokler gurler, simsekler cakarken mi? Yoksa yagmurlar yagarken mi ?

    Ikinci Cadi: Karisiklik sona erdigi zaman; carpisma yitirildigi ya da kazanildigi zaman.

    Ucuncu Cadi: Bu is, gun batmadan belli olur.

    Birinci Cadi: Yer neresi olsun ?

    Ikinci Cadi: Su fundalik basi.

    Ucuncu Cadi: Orada Macbeth'i de gorecektik zaten.

    Birinci Cadi: Karakedi, geliyorum.

    Ikinci Cadi: Kara Kurbaga cagiriyor.

    Birinci Cadi: Derhal ( geliyoruz ).

    Hepsi: Iyi kotudur, kotu de iyi. Ucalim sisli havada, puslu havada.


  3. Alman sair, filozof, hekim, tarihci ve oyun yazari Friedrich von Schiller’in Wallenstein'in Olumu ( Wallensteins Tod - The Death of Wallenstein - La morte di Wallenstein ) dramasi 20 Nisan 1799’da Weimar. Hoftheater’da sahnelendi.

    Cicek benim hayatimdan cikti artik,
    Soguk ve renksiz durdugunu goruyorum onumde.
    Cunku o gencligim gibi duruyor yanimda,
    Hakikati duse ceviriyor karsimda,
    Nesnelerin siradan netligini
    Sabah kizlliginin altin kokusuyla sarip dokuyarak,
    Hayatin gundelik sig figurleri
    Sahlaniyor beni hayrete dusurerek
    Onun ask duygusunun atesinde.
    Bir de daha otesinde hissettigim ozlem,
    Guzellik gitti artik, bir daha gelmeyecek...



    Die Blume ist hinweg aus meinem Leben,
    Und kalt und farblos seh ichs vor mir liegen.
    Denn er stand neben mir, wie meine Jugend,
    Er machte mir das Wirkliche zum Traum,
    Um die gemeine Deutlichkeit der Dinge
    Den goldnen Duft der Morgenröte webend
    Im Feuer seines liebenden Gefühls
    Erhoben sich, mir selber zum Erstaunen,
    Des Lebens flach alltägliche Gestalten.
    Was ich mir ferner auch erstreben mag,
    Das Schöne ist doch weg, das kommt nicht wieder...

  4. Fransiz romantik sair, oyun yazari ve gazeteci ( Louis Jacques Napoléon Bertrand / Gaspard de la Nuit ) Aloysius Bertrand’in dogum yildonumu ( 20 Nisan 1807 )



    " Ah! nasil da hostur, saat cinlarken saat kulesinde, geceleyin, burnun bir altin Carolus'a donusten aya bakmak.

    Iki cuzzamli mizirdanip aglayip sizliyordu penceremin altinda, bir kopek havliyordu kavsakta. "



    " Oh ! qu'il est doux, quand l'heure tremble au clocher, la nuit, de regarder la lune qui a le nez fait comme un carolus d'or

    Deux ladres se lamentaient sous ma fenêtre, un chien hurlait dans le carrefour, et le grillon de mon foyer vaticinait tout bas. "





    " Ah! dunya, ' - diye mirildandim geceye, - 'guzel kokulu bir cicektir, ve disi organi ay, ve erkek organlari yildizlardir.

    Ve agirlasinca gozlerim, kapattim, camlarin sari halesi uzerine siyah carmih haci islenmis pencereyi. "



    " Oh ! la terre, - murmurai-je à la nuit, est un calice embaumé dont le pistil et les étamines sont la lune et les étoiles!

    Et, les yeux lourds de sommeil, je fermai la fenêtre qu'incrusta la croix du calvaire, noire dans la jaune auréole des vitraux. "

  5. Alman yazar, bilim adami ve filozof Kurd Laßwitz'in dogum yildonumu ( 20 Nisan 1848 )



    “ Seni anliyorum, anliyorum Oxygen, diye dusundu, sadece topluma degil dunyaya da elveda deyisini. Tahmin ediyorum, doganin gucleri uzerindeki etkini kendini onlardan kurtarmak icin kullandin. Varolusun sifir noktasina gitmek istiyordun ve kendince bu gorevin ustesinden geldin. Kendini kozmosun buyuk kusagindan, yer cekiminden kurtardin, serbestce ucuyorsun, hicbir sey tarafindan cekilmeden, hicbir sey tarafindan yonlendirilmeden, mutlak bagimsizlikla, gercekten gonullu ve geri donusu olmayan bir surgundesin. Evrene surgun! Ve yine de ozgurlugu yakalayabilmis degilsin! Oluyorsun ve dolayisiyla ozgurlugunu yasayamiyorsun! Ve gercekte varolusun buyuk birlginden de kopabilmis degilsin! ” Varolusun Sifir Noktasina Kadar



    " Ich verstehe dich, ich begreife dich, Oxygen, dachte er, daß du nicht nur der menschlichen Gesellschaft, daß du der Welt selbst Lebewohl gesagt. Ich ahne es, du hast deine Macht über die Kräfte der Natur angewandt, dich jeglichem Einflusse derselben zu entziehen. Zum Nullpunkt des Seins wolltest du dringen, und für deinen Teil glaubst du die Aufgabe gelöst zu haben. Du hast der Schwerkraft, dem großen Bande des Kosmos, dich entrissen, frei fliegst du dahin, durch nichts angezogen, durch nichts geleitet, in absoluter Unabhängigkeit, in einer wahrhaft freiwilligen und unwiderruflichen Verbannung. Ins All verbannt! Und doch bist du nicht wahrhaft frei! Du selbst mußt sterben und empfindest schon deine Freiheit nicht mehr! Aber auch vom großen Verbande des Seins konntest du dich in Wirklichkeit nicht lösen! "

  6. Sivas dogumlu Osmanli Ermenisi yazar ve sair Taniel Varujan'in dogum yildonumu ( 20 Nisan 1884 )

    Bu o vakittir harman yerinde durdugunda calisma
    Gunes altinda soluk soluga.
    Butun rencberler uykuda.
    Hapsolmus serin meltem
    Uzak magarada can verir hickira hickira.

    Zamanin yuregi kisilip kalmis atesten bir aga
    Mecali yok carpmaya.
    Parildayan sessizlikte
    O ne ic cekisler oyle, o ne ruya.
    Ya o kokular, sabah derilen kamislardan yayilir hala

    Ormanlar uykuda dagin esmer yamaclarinda,
    Gumus ortu altinda.
    Sut beyaz bir bulut suzulur gider
    Mavilikler icinde, bir basina,
    Yumusak yun tutamlar birakarak kayanin dorugunda



    This is that hour when labor, lax on the threshing floor,
    gasps under the sun.
    Each reaper naps.
    In a distant cave,
    the confined cool breeze dies sobbing.

    Squeezed within a net of fire, the heart of that hiatus
    hardly hits a beat.
    In irridescent silence,
    what dreams, what sighs
    arise from reeds cut down in early sunrise…

    Forests sleep on the murky sides of the mountain
    beneath silver-woven veils.
    In the blue, a lonesome,
    milky cloud proceeds
    leaving shreds of soft wool at the summit of the rock.

  7. Sessiz film doneminde unlenen Amerikali oyuncu ve yapimci Harold Lloyd'in dogum yildonumu ( 20 Nisan 1893 )








  8. Fransiz deneme, roman ve oyun yazari Henry ( Marie Joseph Frédéric Expedite Millon ) de Montherlant’nin dogum yildonumu ( 20 Nisan 1895 )



    " Korkunc! Ama belki de on dakika once karsilasmalari yetecekken bu kadini yitirmek de korkunc. Bir memura sormak icin ondan uzaklasiyor (hayir, Fransa treni degil bu), sonra ona donuyor, kosuyor neredeyse. Bu sirada, rihtimin otesinde baska bir tren beliriyor. Solange'in vagonu duruncaya dek kac saniye geçer ? Otuz bes mi ? " Iyilik Seytani



    " Horrible! Mais il est horrible aussi de perdre cette femme, alors qu'il eût suffi qu'ils se rencontrassent dix minutes plus tôt. Il s'éloigne d'elle pour interroger un employé (non, ce n'est pas le train de France), puis revient vers elle, en courant presque. A ce moment, un autre train apparaît dans le lointain du quai. Combien de temps mettra-t-il avant que le wagon de Solange s'arrête ? Trent-cinq ? "

Sayfa 6876/7020 İlkİlk ... 5876637667766826686668746875687668776878688669266976 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •