Sanat Mozaik

[Dore]

Capuccino ve bitter çikolatamı aldım geldim

(Çok methettiler Alman çikolatası dediler ama vasat. Ya da benim damak tadım buradaki lezzetlere alıştı..)

[Dore]

“ Birbirimize, hemen deli gibi, sakarca, utanmazca, istiraplar icinde asik olduk; umutsuzca diye de eklemeliyim, cunku birbirimize sahip olmak icin duydugumuz delicesine karsilikli arzu ancak birbirimize bedenimizin ve ruhumuzun son zerresine kadar sahip olmak, birbirimizin icinde erimekle doyacak gibiydi. Ama iste ayaktakimindan cocuklarin bile bulmayi becerebilecekleri turden bir ciftlesme firsati bulamaz durumdaydik. “

Hep öyle oluyor

[Dore]

" Insanin asil dogum yeri, kendisine ilk kez akillica baktigi yerdir; benim ilk anayurdum kitaplar olmustur. / The true birthplace is that wherein for the first time one looks intelligently upon oneself; my first homelands have been books. " Marguerite Yourcenar / Hadrianus'un Anilari / Memorie di Adriano

Gözlerim doldu. İnsanın kendi doğumuna şahit olması harika birşey

[Dore]

Ispanyol sair roman ve oyun yazari Miguel de Cervantes Saavedra'nin olum yildonumu ( 23 Nisan 1616 )

" Her guzellik asik etmez; bazilarina bakmaktan hoslanilir ama istek uyandirmazlar; her guzellik asik etse, istek uyandirsa, kalpler karmakarisik olur, yolunu sasirir, nerede duracaklarini bilemezlerdi; cunku sayisiz guzel insan oldugundan, istekler de sayisiz olurdu. Oysa derler ki, gercek ask bolunmez, kendiliginden olur, zorla olmaz. " Don Quijote

Kendi kontrolünün dışında sanki ilahi bir eşleştirilme yapılmış gibi

[Dore]

Romantik donemin onde gelen sairlerinden Ingiliz William Wordsworth'un olum yildonumu ( 23 Nisan 1850 )

Dolastim yalniz bir bulut gibi havada suzulen
Vadilerin ve tepelerin uzerinden,
Gordugum zaman toplanmis aniden,
Bir kalabalik, altin nergis ciceklerinden;
Golun yaninda, agaclarin altinda,
Cirpinarak meltemde danseden.
Yildizlar gibi devamli parlayan
Ve samanyolunda goz kirpan,
Hic bitmeyen bir sirada uzandilar
Bir koyun sinirinda yanisira dizilerek:
On bin tanesini gordum bir bakista,
Kafasini sallayan neseli bir dansta.
Dalgalar dansetti onlarin yaninda; fakat onlar
Coskunlukta parlayan dalgalardan ustun ciktilar:
Bir sair keyiften baska bir sey duyamazdi
Boyle sen bir beraberlikten:
Gozumu diktim baktim "baktim" fakat az dusundum
Bana ne zenginlik getirdigini bu gosterinin:
Cunku SIK SIK, yatarken kanapemin Uzerinde
Bos ve dalgin bir ruh haliyle,
Geri parliyorlar o ice donuk gozun uzerinde
Ki mutlulugudur yalnizligin;
Ve sonra kalbim doluyor zevkle,
Ve dans ediyor nergis cicekleriyle.

Şu an ben de nergis çiçekleriyle dans ediyorum resmen

Canlılıkla çevrili etrafımız

[Dore]

Osmanli doneminde Ingiltere tarafindan Istanbul'a elci olarak atanan Edward Wortley Montagu'nun esi, Ingiliz yazar Lady Mary Wortley Montagu'nun dogum yildonumu ( 15 Mayis 1689 )


" Turk kadinlarinin en buyuk susu Turk oluslaridir. Onlar suslenmek icin elmas veya zumrut takinmiyorlar, belki uzerilerinde tasidiklari o taslari suslemis ve kiymetlendirmis oluyorlar. Cunku her Turk kadini canli bir inci ve paha bicilmez bir pirlantadir. "

Türk kadını için söylediklerine değil (çünkü her kadın değerlidir) ama cümlede geçen üzerilerinde taşıdıkları taşları kıymetlendirmiş oluyorlar sözü çok ama çok hoşuma gitti. Müthiş bir bakış açısı.

İyi ki doğdun Ladyim..

[Dore]

Fransiz ressam Jean-Baptiste Marie Pierre'in olum yildonumu ( 15 Mayis 1789 )

Vieil Homme dans une cuisine, 1742 ( Saint-Pétersbourg, musée de l'Ermitage )

Resme baktığımda gördüğüm herkesin bir yaşamı var. Hayatta ne konumda olursa olsunlar.. Ve çok değerli.

[Dore]

Italyan ressam Giovanni Battista Ciolina'nin dogum yildonumu ( 15 Mayis 1870 )


Ritorno dall’alpe, 1920

Çok beğendim. Bilgisayarımın yeni arka planı