Nihayet.
Pandemi başladıktan sonra defalarca yazmıştım. Şirketlere verilen krediler doviz, altın ve borsaya gidiyor diye. Şirketlere her ucuz kredi verildikten sonra dolar yükselmişti ama devleti yönetenler ve TV ekonomistleri bir türlü bunu görmemiş veya işlerine geldiğinden görmemezlikten gelmişti. Önlem almamışlardı. TV ekonomistleri bu işten para kazandılar çünki çekilen krediler kendilerine geldi. Hepsi finans piyasalarında çalışıyorlar, gelirleri bolca arttı. Devleti yöneten geniş kadronun bu işten nasıl kazandığını yazamam direk içeri alırlar.
Pandemi döneminde 2020 den beri tanıdığım şirket sahiplerinin tamamı, verilen tüm ucuz kredileri almış ve kimisi dolara, kimisi faize, kimisi ev-araba alıp satmaya, kimiside borsaya yatırmıştı. Şirketi için kullanan yoktu. Devlete BİLEREK ödemedikleri tonla vergileri var ve onları bile ödememişlerdi.
Kuralımız neydi: "Üretmeden kazanılan para, diğer insanların cebinden çıkar, onları fakirleştirir"
Devletten geç ödemeli düşük faizli kredileri alan şirket sahipleri;
- Dolara yatıranlar doları yükseltimiş, yükselen dolar tüketim mallarının fiyatlarını yükseltmişti. Yükselen fiyatlar, aynı oranda maaşı yükselmeyenleri fakirleştirmişti.
- Faize yatıranlar, geç ödemeli %12-14 faizle aldıkları kredileri başka bankaya %20-23 ile yatırıp aradaki farkı kâr olarak ceplerine indirdi.Devlet bankaları bu işden tonla para kaybetmiş, boşalan kasalar devlet hazinesinden yani bizim vergilerimizle doldurulmuştu. Hazine kasası boşalıncada vergilerimiz artmış fakirleşmiştik.
- Ev araba al-sat a yatıranlar, ev arsa ve araba fiyatlarının hızlı yükselmesinde pay sahibi olmuş, ev alabilecek 10 binlerce kişi, fiyatlar hızla arttığı için ev araba arsa alamaz hale gelmişlerdi. Bu kalabalıklar fakirleşmişti. Kazandıkları bol paraları beleş para olduğundan bolca harcarlar ve diğer tüketim fiyatlarınında artmasında etki ederler. Çifte kazık atarlar diğer vatandaşlara. Aslında üçlü kazık atarlar çünki zenginleşenlerin peşinden sürü halinde kızlar koşar. Zenginleşemeyen erkekler ise sürü kızları uzaktan izleyerek hayattan nefret etmeye başlarlar.
Çevremde pandemiden bu yana al-sat la zenginleşen bir kaç şirket sahibi var. 2 yılda parasını 13'e katlayan arkadaşım var. Eğer eviniz arsanız varsa, fiyatları uçtuğu için bu işten sizde gayrımenkul miktarınız kadar faydalandınız. Ya diğer yerlerden kaybettiklerinizi bu sayede telafi ettiniz, yada büyük kazanç elde ettiniz. Ama gayrımenkulu olmayanlar, bu işten ayvayı yedi.
- Borsaya yatıranların direk etkisi olmadı. Dolaylı oldu. Ne kadar etkisi oldu onun hesabı zor. Herkes kazanmış olsa hesabı kolay. Kazanılan beleş paralarla yapılan BOL BOL harcamalar eni sonu tüketim fiyatlarının artmasında bir miktar etkisi olur ve borsadan kazanamayanları fakirleştirir çünki artan fiyatlar sebebi ile aynı ürünlere daha çok para öderler ve gelirleri artmamıştır. Borsada Parayı kaybedenlerde, aldıkları krediyi geri ödemezlerse, o para yine vatandaştan çıkar çünki hazine kasası boşalır ve bizim vergilerimizle doldurulur.
Nihayet devlet verdiği ucuz kredilerin takibini yapmaya başlamış. Şirketlere 1 aydır %14 le devlet bankalarından kredi çıkardılar, ancak son 2 yılda olduğu gibi parayı alıp gitmiyorsunuz. Karşılığında fatura istiyorlar. Hali ile çevremdekiler parayı alamadılar. Alsalardı direk başka bankada %23 brüt faize yatıracaklardı.
Devletin nasıl çalışan üretenden alıp, çalışmayan üretmeyene aktardığını basitçe anlattım. Hikayelerle geçmişte anlattığımda oldu. Bu anlatımımı çok daha detaylandırabilirim ama uğraşmak istemiyorum. Anlaşıldı diye umuyorum.
Eğer faydalanmadı iseniz, faydalananların parası sizden çıktı.
Bu forumda olanların çoğunluğu şirket sahibi olsa gerek. O sebepleyazımdan pek hoşnut kalacaklarını sanmam.
.
Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
@NeAcaipDunya
Yer İmleri