şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım 2

[boymatlı]

Bu arada eskiden insanların daha sağlam(sağlıklı) olduğu ve uzun yaşadığı iddiasını duyarız bazen. Aslında bu iddia çok da boş bir iddia değildir. Nedeni ise eskiden hiç aşı olmadan ve ilaç kullanmadan hayatta kalabilen insanlar elbette çok sağlam idiler. Çürükler baştan elendiği için hayatta kalanlar daha sağlıklı olabiliyordu. Bu insanlardan da daha sağlıklı nesiller üreme şansı vardı. Bugün yaşama şansı çok düşük olan bir çocuk bile tıbbın desteği ile yaşamaya devam ediyor.

[hkm]

Alın alın emlak iyidir.Neticede herkes bir yerde yaşamak zorunda.

[pit]

Sanitasyon temiz su insan ömrünün uzamasında elbette çok önemlidir ama arkasından aşıların bulunması penisilin üretilmeside en az o kadar etkili olmuştur.

İnsan ömrünün uzaması illüzyon değildir. Eskiden ortalama insan ömrü 40 idi. Bu demek değil ki kimse 80 yaşına kadar yaşamıyordu. Bebeklik çağını geçiren insanlar elbette 50-60 yaşlarını görebiliyordu ama ötesi çok çok azdı. Gelişmiş ülkelerde ömür sürekli uzuyor. Bebek ölümleri minumum seviyede olduğu halde nasıl uzuyor bu ömür sizce. Temiz su ve çevre son 50 yıldır çoğu gelişmiş ülkede var zaten. Daha mı temiz oldular yoksa. Japonyada ortalama yaşam süresi 30 yıl önce 75 ti şuanda 85. Sizce ne değişmiş olabilir bebek ölümlerimi azaldı üzgünüm yanlış cevap. Son 30 yıldır zaten bebek ölümleri inanılmaz düşük japonyada %0,2-0,4.

İnsan ömürünün uzaması veya daha uzun süre sağlıklı yaşamak için önleyici tıp da çok etkindir. Özellikle aşılar bu kapsama giriyor.ayrıca teşhis ve tedavi tarafı da oldukça gelişti. Örneğin laproskopik ameliyatların artması sayesinde hastanelerde yatış süreleri ortalama da 3-4 güne indi. Bu nedenle binlerce yataklı şehir hastaneleri yapmak yerine günümüzde ihtisaslaşmış daha butik ve şehirlerin içerisindeki hastaneler insanlara daha iyi hizmet eder.
ben bilime güveniyorum.

[mavi1610mavi]

Benim gözlemlerime göre insanın evrimsel olarak biyolojik yaşı max 50 dir. Dikkat ederseniz; 50 yaşından sonra gözlük kullanmayan çok azdır. 50 yaşına gelip de dişleri tam olan kimse neredeyse yoktur, mutlaka çekim, dolgu , implant vs yaptırmıştır. Yine bu yaşlarda yüksek tansiyon, kalp şikayetleri artar. Avcı-toplayıcı dönemde olsaydık, gözleri iyi görmeyen ve besinleri çiğneyecek dişi olmayan biri zaten fazla yaşayamazdı. Örnekleri çoğaltabiliriz ama özetle insan bedeni bu yaşlarda hızla zayıflıyor. Tıbbın desteği ile ite kaka 70-80 leri görüyor.

Bu arada iyi ki kansere çare bulunmuyor. Düşünsenize insan ömrü 100 yılı geçse ne olur? İnsan ölmese bile sürünür o yaşlarda. Fiziksel olarak çok zayıflayacağından sürekli birinin yardımına ihtiyaç duyar. Bu kadar yaşlıya kim bakabilir?
Belki de bunu düşünerek kansere çare bulmak için fazla uğraşmıyorlardır

Katılıyorum çoğu şeyin cevabı evrimde var aslında. Canlılığın amacı hayatta kalmak ve üremek üzerine kurulu. Üreme faaliyetini gerçekleştirdiysen artık ölme vakti geldi demektir. 50 den sonra zorlayarak yaşıyoruz. Tabi bize ne evrimden biz böyle yaşamayı tercih ediyoruz da diyebiliriz. Buda işin felsefe kısmı.

[vivatrader]

Dinlere de Bilime de körü körüne inanmam. Zaten bilime körü körüne inandığınız anda bilimi bilimden çıkarıp onu dine çevirmiş sayılırsınız. Bilimin kendisi sürekli şüpheden ibarettir. Bağımsız çalışan, kurumsal olmayan bilim insanlarını konudan muaf tutuyorum, onlara saygım sonsuz.

Konu buralara nereden geldi diyenler olabilir. Aynı bilim gibi finans da bazı mahfillerin tekelinde ve sürekli “Altın yatırım değildir, Konut yatırım değildir” tarzında klişe ezberlerle insanlara dayatmalar yapıyorlar.

Son olarak 2 belgesel tavsiye ediyorum boş zamanınızda izlemek için favorinize alabilirsiniz.

Bu iki önemli belgeseli izleyin, izlettirin, nasıl kandırıldığımızı görün.

1.Belgesel That Sugar: https://www.youtube.com/watch?v=WcOmlpYyUt4

2.Belgesel Fed Up: https://www.youtube.com/watch?v=vOLZ5ji1Pic





-----------
Yazdıklarım kişisel görüşlerim olup asla yatırım tavsiyesi değildir.

[boymatlı]

Dinlere de Bilime de körü körüne inanmam. Zaten bilime körü körüne inandığınız anda bilimi bilimden çıkarıp onu dine çevirmiş sayılırsınız. Bilimin kendisi sürekli şüpheden ibarettir. Bağımsız çalışan, kurumsal olmayan bilim insanlarını konudan muaf tutuyorum, onlara saygım sonsuz.

Konu buralara nereden geldi diyenler olabilir. Aynı bilim gibi finans da bazı mahfillerin tekelinde ve sürekli “Altın yatırım değildir, Konut yatırım değildirâ€� tarzında klişe ezberlerle insanlara dayatmalar yapıyorlar.

Son olarak 2 belgesel tavsiye ediyorum boş zamanınızda izlemek için favorinize alabilirsiniz.

Bu iki önemli belgeseli izleyin, izlettirin, nasıl kandırıldığımızı görün.

1.Belgesel That Sugar: https://www.youtube.com/watch?v=WcOmlpYyUt4

2.Belgesel Fed Up: https://www.youtube.com/watch?v=vOLZ5ji1Pic





-----------
Yazdıklarım kişisel görüşlerim olup asla yatırım tavsiyesi değildir.

Görüşleriniz benim 20 yıl önceki görüşlerime benziyor. Gördüğüm kadarı ile siz bir geçiş sürecindesiniz ve bu yüzden de kafanız bazı konularda çok net değil, bu da çok normal. Analitik biri ve şüpheci olmanız olumlu özellikler. Umarım bu fikri geçiş sürecini kısa zamanda atlatırsınız.

Bu arada bilim zaten bilginin ''yanlışlanabilir'' olduğunu kabul eder, çalışmalarını da bu şekilde yürütür. Ama bu sizin bilimden şüphe etmenizle aynı şey değildir. Dünyayı ve yaşamı anlamak için elimizde bilimden daha üstün bir araç yok. Ama dinciler bilimin bu çalışma yönteminin kötüye kullanarak evrim teorisi örneğinde olduğu gibi insanların kafasına şüphe sokmaktadır. Zaten bilimsel hiç bir makale okumayan halkımız da sağdan soldan duyduğu bu ''sahte bilimcileri'' in tuzağına düşmektedir.

[pit]

Bilimsel makale okumuşluğum epeyce vardır. Hiçbirinde kesin sonuç yoktur. İncelenmiş örnek büyüklüğü için oransal değerler yeralır.İlaç prospektüslerinde bile bunu görebiliriz. Yan etkilerin yüzdesel oranda ne kadar sık gözlendiğini yazar. O konuda çalışma yapılmadıysa direkt belirtir. Örneğin çoğu ilaç gebeler üzerinde test edilmediği için önermiyoruz der geçer.Belki hiçbir negatif etkisi olmayacakken o konuyu çalışmadıkları için önermez, menfi ya da müspet yorum olmaz.
Aslı astarı ispatlanmamış dini hurafelere inanmam ama bilime inanırım, güvenirim. Zararını görmedim.

[vivatrader]

Yoo kafam karışık falan değil basbayağı netim yani.
Yukarıda gönderdiğim videoları izlemeden kuru kuruya yorum yapmışsınız bile.
Hepsini izleyin, (özellikle de ikinci ödüllü belgeseli) bilim adı altında nasıl kandırıldığınızı ve manipüle edildiğinizi görün.
Neyse ben ne dine ne de mevcut haliyle olan dayatma bilime kuru kuruya inanmam ve güvenmem. Ters/çapraz sorgulamalar yaparım tek taraftan beslenmem.
Tecrübe yenilmiş kazıkların bileşkesidir...

Herkes istediği şeylere inanmakta özgür ben her konuda sorgulayan biriyim. Zararını görmedim hatta kazançlarımın çoğu sorgulamaktan dolayıdır tavsiye ederim