Dev'ayna Masalları

[deva-i dert]

Bir örnek ile tartışma açalım:

Terazinin bir tarafında OYLUM var, diğer tarafında ÜLKER.

Ülker marka değeri olan, küresel anlamda da tanınan şirketleri bünyesine katan bir şirket. Oylum ise Kayseri Organize Sanayiinde fabrikası olan ve Ülker'e benzer ürünler üreten, ihracaatı olsa da ürünlerini daha çok iç pazarda pazarlamaya çalışan bir şirket.

İkisinin de kendine göre avantajları ve dezavantajları var. Ama genel resme baktığımda ben terazinin (yatırdıklarımızı ne kadar büyütebilir noktasında) Oylum tarafına doğru meylettiğini net olarak görebiliyorum. Bazı noktalarda kıyaslama yapalım:

Mesela Oylum'un Net Finansal borç oranı çok düşük % 5,37. Ülker'de ise bu rakam % 37,11. (Aşağıdaki grafikte Nakitler düşülmeden Finansal Oranlar karşılaştırılmış, ben Net olanını yazıyorum buraya) Bir de Yıldız Holding bünyesindeki BİSCOT'un Ülker'le birleşme durumu söz konusu, bu durumun finansal yapıyı olumlu mu olumsuz mu etkileyeceğini şimdiden kestirmek zor, ama daha önceki Önem Gıda'nın Yıldız Holdingden Ülker'e devri olayı son 6-7 çeyrektir ilan ettiği net zararın temel sebebi. (Ticari Borçları kıyaslama unsuru olarak kullanmadım)

Özsermaye büyümesine gelirsek Oylum 14,98 kat büyümüş son 5 yılda, Ülker ise 3,06 kat büyümüş son 5 yılda. Ülker'in Özsermaye büyümesinde Önem Gıda devrinin payını da unutmamak lazım. Üstelik Oylum bu büyümeyi sağlarken finansal borca da batmamış fazlasıyla. Ülker'de durum pek de öyle değil.

Fiyat karşılaştırması yapmalı mıyım bilemiyorum, grafikler ortada.. Oylum'un fiyatı da Ülker'e göre 6 katından daha fazla büyümüş.

Şimdi bilinen ve marka değeri olan ve iç pazarda tekel gibi görünen Ülker mi bizim yatırımlarımızı daha çok büyütmüş olurdu 5 yıl önce Ülker hisseleri alsak, yoksa Oylum mu?

Bu sadece ufak şirketlerin büyüme potansiyellerinin büyük şirketlerden fazla olduğuna işarettir. Ama ufak şirketlerden arada batanlar da çıkabilir. O sebeple tek bir şirket yerine anlamlı ufak şirket sepeti yapmak daha makuldür. Onu seçerken de kılı kırk yarmak gerekli.

Bu da Fintables'ın rakip karşılaştırma menüsünden 2 şirketin karşılaştırılması:

[deva-i dert]

Enerjinizi büyümeye harcayın, büyüklerin küçücük parçası olmaya değil.

[deva-i dert]

Elinizde 2 firma var ve bunlardan birisini tercih edeceksiniz. Tüm değerleme şartları eşitse, borçluluk oranları denkse, büyüme de son çeyreklerde bir birine yakınsa ve elde edilen kârlar da eşitse, brüt kâr marjı yüksek olanı mı tercih edersiniz yoksa marjın çok önemi yok, diğeri de daha düşük brüt marjla, ama sürümden aynı şeyi kazanıyor der ikincisine mi yazılırsınız?

[deva-i dert]

Bu arada Fintables eski bıraktığımdan beri bayağı bir yeni şeyler eklemiş.. Henüz kafamdaki ideal noktaya gelmemiş olsalar da kullanışlı olmaya başladıklarını kabul etmek ve hakkını teslim etmek gerekli. Verileri okumayı görsel olarak ne kadar kolaylaştırabilirse yatırımcılara o kadar çok faydası olur bu tip programların.

[deva-i dert]

https://www.youtube.com/watch?v=z6PRLJmak_g

[BaHtıÇıktı]

https://youtu.be/ozt79su9lgc?t=312
sayın hocam sen seversin böyle bilgileri istediğin dakikaya referans verebilirsin.

https://www.youtube.com/watch?v=ozt79su9lgc

Bu video 2 yıldır mesajımı almamakta direten arkadaşımız için gelsin.. Özellikle dk. 5:10-5:20 arasına dikkat...

[deva-i dert]

Neyi nasıl ölçeceğini bilmeyen insanlara bir şeyler anlatmanın pek de faydası olmuyor. Bir zamanlar şu modaydı forumlarda: "Sakız fiyatına hisse fiyatı mı olur?" "Tuvalet kağıdı senden değerli" ... Buraya onlarca benzer örnek yazabilirim.

Şirketin ne kadar kârlılık ürettiği ile ilgilenmez, piyasada kaç lotu olduğundan ve hisse fiyatının nasıl oluştuğundan bîhaberdir, gider hisse fiyatını domates fiyatı ile karşılaştırır. Borsada basit düşünmek iyidir, ama bu basit düşünmek değildir, bu saçmalamakta başka bir boyuta geçmektir aslında. Örnekler değişiyor, ama saçmalamalar değişmiyor. Adam 150 milyar varlıklı şirketin elde edeceği net kârı 10 milyar varlıklı şirketin elde edeceği net kâr ile karşılaştırıp ufak olanın kârını küçümsüyor. Ufak olan varlıklarının % 35'i kadar kâr etmiş, büyük olansa varlıklarının % 7'si kadar misal. Ama büyük olanın net kârı nominal olarak yüksek göründüğü için daha çok kâr ettiğini düşünüp, diğeri ile kafa buluyor kıt aklıyla.

Başkaları şirketlerin ucuzluğunu ya da pahalılığını fiyatına bakarak yapıyor. Falan şirket 300 TL çok pahalı, filan şirket 3 TL çok ucuz gibisinden. Neyin pahalı neyin ucuz olduğunu dolaşımdaki lot sayısını dikkate almadan, kaç çarpanla fiyatlandığını dikkate almadan yapıyor. Halbuki 300 TL'lik şirket 3 TL'lik şirketten ucuz aslında, ölçümü doğru yaparsan.

Finansal okur yazarlığı rakamları okuyabilme şeklinde anlayana anlatılacak çok şey var aslında. Ama öğrenmeye niyeti var mı, orası muamma.

[deva-i dert]

Basit bir örnektir, hisse fiyatlarını anlamakta zorlanan yenilere veririm genelde, özellikle bedelsiz sermaye artışı mantığını çözemeyenlere yardımcı olur:

1 tepsi baklava düşünün. Fiyatı 100 TL olsun.

1. Senaryo: Bu tepsiyi 10 dilime bölelim. Dilim başı 10 TL olur.
2. Senaryo: Bu tepsiyi 100 dilime bölelim. Dilim başı 1 TL olur.

Şimdi diyelim A şirketi aynı büyüklükteki bir tepsi baklavayı 10 dilim büyüklüğünde parçalara ayırarak dilimi 10 TL'den satıyor olsun. B şirketi de aynı büyüklükteki bir tepsi baklavayı 100 dilim büyüklüğünde parçalara ayırarak dilimi 1 TL'den satıyor olsun.

Kalkıp da A şirketi B şirketinden pahalı satıyor diyebilir miyiz? Ya da B şirketi baklavanın dilimini A şirketinin %10'u fiyatla satıyor o sebeple çok ucuz diyebilir miyiz?

Fiyatları nasıl mukayese edeceğimizle ilgili lot bazında bir örnek yukardaki.

Çarpan hikayesini başka bir örnekle anlatırız.