Akşehir in beyleri Hoca yı yemeğe davet etmişler. Hoca nereden bilsin; davete, günlük kıyafetiyle katılmış. Katılmış ama ne hoş geldin, ne sefa getirdin diyen var. Herkes, allı pullu kıyafetlilere el pençe duruyormuş. Hoca, bir koşu evine giderek, sandıktaki işlemeli kürkünü giyip yemeğe geri dönmüş. Az evvel hoş geldin bile demeyenler, önünde yerlere kadar eğilmişler. Hoca yı, yere göğe sığdıramayıp başköşeye oturtmuşlar. Kuzunun en hasını önüne koymuşlar. Herkes Hoca nın yemeğe başlamasını bekliyormuş. Hoca, bir taraftan kürkünün kolunu sofrada sallamaya, bir taraftan da Ye kürküm ye, ye kürküm ye demeye başlamış.
İlahi Hoca, demişler, kürkün yemek yediğini kim görmüş?
Hoca taşı gediğine koymakta gecikmemiş:
Kürksüz adamdan sayılmadık İtibarı o gördü, yemeği de o yesin.
Yer İmleri