Dolarda Yükseliş Kaçınılmaz XXIII

[ASAP_]

1.921 Km2 x 1.000 Dönüm = 1.921.000 dönüm

1.921.000 Dönüm × 1.000 m2 = 1.921.000.000 m2

Yani 2 milyar metre kare, hesap hatam varsa söyleyin.

Yok abi estağfurullah. Eyüpsultan ilçesinin, Göktürk beldesinde, minik bir site karşılaştırdığımız.
Hesap doğru.

[reha kaya]

Yok abi estağfurullah. Eyüpsultan ilçesinin, Göktürk beldesinde, minik bir site karşılaştırdığımız.
Hesap doğru.

Buradan bahsediyorsunuz değil mi?

Tamamı 16 km. × 15 km. = ~ 240 km2 bir yer, tapası sıkan bir kaç ayda tamamını gezer.

Tavşanlının alan olarak 3-4 katı kadar bir yer.

Ben hatalarımdan utanmam, varsa bir hesap hatam hemen kabul ederim inatlaşmam.

[ASAP_]

Buradan bahsediyorsunuz değil mi?

Tamamı 16 km. × 15 km. = ~ 240 km2 bir yer, tapası sıkan bir kaç ayda tamamını gezer.

Tavşanlının alan olarak 3-4 katı kadar bir yer.

Ben hatalarımdan utanmam, varsa bir hesap hatam hemen kabul ederim inatlaşmam.

Değil abi. Hikaye uzun. Mesel gibi anlatayım izninle.

Göktürk köyü, Kemerburgaz Mahallesine bağlı, İstanbul'a yolu bile düşmemiş yiğit gençlerin mekanıdır zamanında.
Sonra bi ara EDİN'lerin (Kemer Country) Göktürk projesi ile abad olur buralar(Ki aslında devletten kiralık arazilerdir):
https://tr.wikipedia.org/wiki/Esat_Edin
Edin'lerin hikayesi de dramatiktir. Şahsen tanırım kendilerini. En azından çocuklarına Allah rahmet eylesin.

Gel zaman, git zaman... Havalimanı, Kanal İstanbul vb diye düşer birileri bu arazilerin peşine.
Sonra da buradaki romanlar başta, köylüler sürülür...
Sonrası bildiğin hikaye yaniii...
20 yıl önce soyadı mâlum şahısların arazi topladığı rivayetini duymuştum ilgili bölgede.
Daha Atatürk havalimanı çikiloptu o zaman. Katar emiri de portakalda vitamin falandı sanırım.

@ayhan53 başkan vesilesi ile girdik mevzuya...
Da aslında Göktürk sadece Göktürk değil. Bütün kuzey ormanları ve İstanbul Havalimanı vb. dahil bütün o bölgedir.
Maybach meselesi ise... İstanbul'dan kaçan sermaye daha henüz manda çiftlikleri varken göçmüştür buraya.

Hatta rivayet odur ki:
Belediye eski başkanı Mustafa GÜL' e baskı yaparlar:
Maybach'lerimiz ile yolda gidemiyoruz. Karşımıza camış(manda) çıkıyor diye.
Netekim aynı dönemde ISTAÇ tesisi de Göktürk'ün ilerisinde İhsaniye vb. civarındadır.
Hatta şehrin moloz vb. bütün atıkları Odayeri vb. çevresine dökülmekte olup, bütün ağır vasıtalar bu yolu kullandığından, kasisler de bu araçlara göredir.
Haliyle Maybach kullananlar bu durumdan şikayetçi olmak için belediye başkanına gider.
Rivayet odur ki şikayetçiler:
"Başkan bizim arabaların altı alçak, kasisler kamyonlar için yapılmış ve yüksek, arabalar zarar görüyor!
Üstüne üstlük yolda camış çıkıyor karşımıza, öküz gibi bakıyor"
derler.

Başkan da:
"Siz geldiğinizde hepsi burada idi. Siz sonradan geldiniz." der...

[reha kaya]

Değil abi. Hikaye uzun. Mesel gibi anlatayım izninle.

Göktürk köyü, Kemerburgaz Mahallesine bağlı, İstanbul'a yolu bile düşmemiş yiğit gençlerin mekanıdır zamanında.
Sonra bi ara EDİN'lerin (Kemer Country) Göktürk projesi ile abad olur buralar(Ki aslında devletten kiralık arazilerdir):
https://tr.wikipedia.org/wiki/Esat_Edin
Edin'lerin hikayesi de dramatiktir. Şahsen tanırım kendilerini. En azından çocuklarına Allah rahmet eylesin.

Gel zaman, git zaman... Havalimanı, Kanal İstanbul vb diye düşer birileri bu arazilerin peşine.
Sonra da buradaki romanlar başta, köylüler sürülür...
Sonrası bildiğin hikaye yaniii...
30 yıl önce soyadı mâlum şahısların arazi topladığı rivayetini duymuştum ilgili bölgede.
Daha Atatürk havalimanı çikiloptu o zaman. Katar emiri de portakalda vitamin falandı sanırım.

@ayhan53 başkan vesilesi ile girdik mevzuya...
Da aslında Göktürk sadece Göktürk değil. Bütün kuzey ormanları ve İstanbul Havalimanı vb. dahil bütün o bölgedir.
Maybach meselesi ise... İstanbul'dan kaçan sermaye daha henüz manda çiftlikleri varken göçmüştür buraya.

Hatta rivayet odur ki:
Belediye eski başkanı Mustafa GÜL' e baskı yaparlar:
Maybach'lerimiz ile yolda gidemiyoruz. Karşımıza camış(manda) çıkıyor diye.
Netekim aynı dönemde ISTAÇ tesisi de Göktürk'ün ilerisinde İhsaniye vb. civarındadır.
Hatta şehrin moloz vb. bütün atıkları Odayeri vb. çevresine dökülmekte olup, bütün ağır vasıtalar bu yolu kullandığından, kasisler de bu araçlara göredir.
Haliyle Maybach kullananlar bu durumdan şikayetçi olmak için belediye başkanına gider.
Rivayet odur ki şikayetçiler:
"Başkan bizim arabaların altı alçak, kasisler kamyonlar için yapılmış ve yüksek, arabalar zarar görüyor!
Üstüne üstlük yolda camış çıkıyor karşımıza, öküz gibi bakıyor"
derler.

Başkan da:
"Siz geldiğinizde hepsi burada idi. Siz sonradan geldiniz." der...

Ayhan beyin gezdim dediği yer burası Edinlerin inşaa ettiği, benim iddia ettiğim gezilmeyecek kadar büyük değil.

Laf uzar gider, konunun başlangıcı Güler Sabancı, Ali Sabancı ve Aydın Doğanın bindiği arabanın yani Maybach bu kadar ayağa düşmez.