Ersan Şen
@ProfDrErsanSen
·
1 sa
YSK’nın, İstanbul’da bazı ilçe seçim kurullarının aldıkları kararları “tam kanunsuzluk†nedeniyle kaldırdığı ve ilçe kongrelerinin kaldığı yerden devamına karar verdiği, partinin il başkanı, yöneticileri ve disiplin kurulu üyelerinin tedbiren görevlerinden uzaklaştırılmalarına ise müdahil olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu kararlar çerçevesinde;
YSK’yı seçim yargısının başında görevli sayan Anayasa m.79, siyasi partilerde yapılacak seçimlerin genel yönetimini ve denetimini kapsamamaktadır. Bu nedenle, 298 sayılı Seçim Kanunu ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nu ayrı değerlendirmek gerekir.
Sorun, 2820 sayılı Kanunun “Seçimlerin yapılması†başlıklı 21. maddesinden kaynaklanmaktadır. Ancak 21. madde; siyasi partilerin seçimleri ile ilgili 2820 sayılı Kanunun 121. maddesinin 1. fıkrasının “Türk Kanunu Medenisi ile Dernekler Kanununun ve dernekler hakkında uygulanan diğer kanunların bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri siyasi partiler hakkında da uygulanır.†atfı nedeniyle, Türk Medeni Kanunu’nun “c. Kararın iptali†başlıklı 83. maddesini bertaraf etmez. Dolayısıyla, TMK m.83/3’de yer alan “Genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır.†hükmü varlığını korumaya devam eder.
İptal bakımından ise; 2820 sayılı Kanunun 21. maddesinin 10 ve 11. fıkraları özel hüküm niteliği taşıdığından, TMK m.83/1 uygulanmayacağı ileri sürülebilir, fakat 10. fıkra sadece “seçimin devamı sırasında yapılan işlemler ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim sonuçlarına yapılacak itirazlar†ibaresini içerdiğinden, seçimde oy kullanma hakkı bulunan veya oy kullananların aldatılması, korkutulması veya yanıltılması gibi iradeyi fesada uğratan haller ile “demokrasi†ve “eşitlik†ilkelerine aykırılık içerdiği söylenen haksız oy temini iddialarından dolayı genel kurul, kurultay ve kongre kararlarına karşı açılacak davalarda TMK m.83/1 uygulanır.
sorduk yapay zekaya,
Ersan Şen’in paylaşımı, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul’daki bazı ilçe seçim kurullarının kararlarını “tam kanunsuzluk†gerekçesiyle kaldırdığı ve ilgili ilçe kongrelerinin devamına karar verdiği bir durumu analiz ediyor. Şen, YSK’nın partinin il başkanı, yöneticileri ve disiplin kurulu üyelerinin görevden uzaklaştırılmasına müdahale etmediğini belirtiyor. Bu bağlamda, aşağıdaki noktalar öne çıkıyor:Anayasa ve YSK’nın Yetkisi: Anayasa’nın 79. maddesi, YSK’yı seçim yargısının başında konumlandırsa da, bu yetki siyasi partilerin iç seçimlerini kapsamaz. Bu nedenle, 298 sayılı Seçim Kanunu ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu ayrı değerlendirilmelidir.
2820 Sayılı Kanun ve TMK İlişkisi: Sorun, 2820 sayılı Kanun’un 21. maddesinden kaynaklanıyor. Ancak bu madde, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 83. maddesini ortadan kaldırmaz. TMK m.83/3’teki “genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar†hükmü geçerliliğini korur.
İptal Davaları: 2820 sayılı Kanun’un 21. maddesinin 10 ve 11. fıkraları özel hüküm niteliğindedir ve TMK m.83/1’in uygulanmasını engelleyebilir. Ancak, 10. fıkra yalnızca seçim sırasındaki işlemler ve sonuçlara iki gün içinde yapılan itirazları kapsar. Oy kullanma sürecinde iradeyi fesada uğratan (aldatma, korkutma, yanıltma) veya demokrasi/eşitlik ilkelerine aykırı haksız oy temini iddialarında, TMK m.83/1’in uygulanacağı belirtiliyor.
Değerlendirme: Şen, YSK’nın kararlarının hukuki çerçevesini, Anayasa, 2820 sayılı Kanun ve TMK arasındaki ilişkiyi açıklayarak, siyasi parti seçimlerinde iptal davalarının TMK m.83/1 kapsamında açılabileceğini savunuyor. Özellikle, irade fesadı veya temel ilkelere aykırılık durumlarında bu hükmün devreye girebileceğini vurguluyor.
BORSADA KESİNLİK YOKTUR OLASILIKLAR VARDIR.
Burada yazılan çizilenler eğitim çalışmasıdır yatırım tavsiyesi değildir .
Yer İmleri