Yazdıklarım Yatırım Tavsiyesi Değildir.
konu sanat değil güzel kardeşim o örnek, dine girilmeden konu anlaşılsın diye,..
açıkça yazmışım benim için isteme mesela diye,..
herkesin dini kendine kardeşim,...
sen allaha kulluk yapıyorsan bundan da bir sıkıntın yoksa bahtiyar bir adamsın,
yok ben yapıyorum o da yapsın diyemeyiz herkesin bir hanesi var malum kısaca bu,...
kendi inacında uyarını yaptınmı kardeşim yaptın, senlik bir olay yok artık,...
burada yapılan analizler, bilgi ve paylaşımlar
yatırım tavsiyesi değildir,...
Zorla laf istiyor Arabistan'da sanat uçuyor
Sinema tiyatro resim heykeltraş bale opera müzikaller vs
Ooooo sürüsüne bereket birde işledikleri konuları bilsen
Offffffff kendini asarsın
Yazdıklarım Yatırım Tavsiyesi Değildir.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Finansın Geleceği Zirvesi'nde konuştu:
- "3 Şubat itibarıyla ocak enflasyon rakamları açıklandığında çok büyük ihtimalle Türkiye yüzde 20'li rakamları görecek. Biraz gecikmeyle de olsa enflasyon hedeflerinin en azından bandın üst kısmı tutturulmuş olacak. 2026'da dezenflasyon devam edecek" - "Mali disiplin sayesinde, daha çok kaynağı özel sektöre kredi olarak gitsin diye piyasalara bırakacağız. 2025'te bütçe hedeflerini tutturmuş olacağız" - "(2025 büyümesi) Çok büyük bir ihtimalle yüzde 3,7 veya belki biraz üstü olabilir, o civarda bir büyüme olacak. Bugünkü küresel konjonktürde, ticaret ortaklarımızın yüzde 1,8-2 civarı büyüdüğü bir ortamda Türkiye'nin yüzde 4'e yakın büyümesi önemlidir, değerlidir. Dezenflasyonla birlikte büyüme hızlanacak"
İSTANBUL (AA) - Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 3 Şubat itibarıyla ocak enflasyon rakamları açıklandığında Türkiye'nin büyük ihtimalle yüzde 20'li rakamları göreceğini belirterek, "Biraz gecikmeyle de olsa enflasyon hedeflerinin en azından bandın üst kısmı tutturulmuş olacak. 2026'da dezenflasyon devam edecek." dedi.
Şimşek, Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen 5. Finansın Geleceği Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, uyguladıkları Makro Ekonomik İstikrar ve Reform Programı'nda enflasyonu tek haneye indirmeyi, öngörülebilirliği artırmayı, sürdürülebilir cari dengeye kavuşmayı ve tüm bu kazanımların kalıcı olmasını hedeflediklerini söyledi.
Bu kapsamda uyguladıkları yapısal dönüşüm programlarından bahseden Şimşek, üç evre olan programın birinci safhasının kontrol dönemi olduğunu ve birtakım risklerin yönetildiğini, ikinci safhada dengesizliklerin giderildiğini anlattı.
Şimşek, "Üçüncü evre yapısal dönüşümle birlikte kalıcı bir şekilde hedeflerin tutturulmasıydı. Birinci evreye baktığınız zaman kural bazlı piyasa ekonomisi önemli bir ölçüde oturdu. Enflasyonun kontrol altından çıkmaması önemliydi. Rezerv birikimi, koşullu yükümlülükler gibi birçok konu vardı. O konuların yönetimini ilk yılda yaptık." diye konuştu.
İkinci evrede dezenflasyonla birlikte enflasyonun düştüğünü, Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasından çıkıldığını, cari dengenin yönetilebilir seviyeye getirildiğini belirten Şimşek, "Dolayısıyla ikinci evre de bu ay itibarıyla bitiyor. Son evreye giriyoruz. Programın hissedildiği, sonuçları itibarıyla vatandaşımızın, reel sektörün çok daha güçlü bir şekilde hissedeceği döneme giriyoruz." diye konuştu.
- "Fiyatların ayarlamalarını hedef enflasyona göre yapacağız"
Bakan Şimşek, enflasyondaki düşüşten bahsederek, zirai don ve kuraklık yaşandığını, gıda fiyatlarının beklenilenin üzerinde arttığını, Türkiye'de meyve ve tahıl üretiminin düştüğünü anlattı.
Şimşek, "3 Şubat itibarıyla ocak enflasyon rakamları açıklandığında çok büyük ihtimalle Türkiye yüzde 20'li rakamları görecek. Biraz gecikmeyle de olsa enflasyon hedeflerinin en azından bandın üst kısmı tutturulmuş olacak. 2026'da dezenflasyon devam edecek. Sebebi çok basit çünkü para politikası, maliye politikası, gelirler politikası destekleyici olmaya devam edecek." dedi.
Gelecek yıla ilişkin yönetilen ve yönlendirilen fiyatların ayarlamasını hedef enflasyona göre yapacaklarını vurgulayan Şimşek, "Yeniden değerleme oranı yüzde 25 ise vatandaşın lehine olanı yüzde 25 artıracağız ama diğer kamunun sunduğu veya belirlediği ücretleri yüzde 20'nin altında belirleyeceğiz." ifadelerini kullandı.
- "Enflasyonda 2026 hedefinin üst bandı oldukça gerçekleştirilebilir"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, deprem bölgesinde 350 bin konutun teslim edildiğini belirterek, deprem bölgesinde veya Türkiye'nin diğer bölgelerinde, sosyal konut projeleri ile kentsel dönüşüm projeleri kapsamında toplam 1,4 milyon konutun yapılmakta olduğunu, bu projelerin gelecek 2 yılda tamamlanmasını beklediklerini söyledi.
Gıda ve enerji arzında da önemli politikalar hayata geçirdiklerini dile getiren Şimşek, "Enflasyona bakarsanız, son 3 yılda yüzde 64-65 aralığından önce yüzde 44'e gittik. Arkasından da bu sene şu an itibarıyla yüzde 31. Gelecek sene hedef bant yüzde 13-19 arasında ama piyasa 20'li rakam bekliyor. Gelecek sene için tekrar söyleyeyim ilave birtakım şoklar olmazsa hedef bandın üst kısmını oldukça gerçekleştirilebilir olarak görüyoruz." dedi.
Şimşek, konut fiyatları ile kira arasındaki ilişkinin yeniden kurulduğunu ve gelecek dönemde kira artışlarının normalleşeceğini kaydederek, geçmişte uygulanan yüzde 25 artış sınırının ve deprem bölgesindeki konut açığının etkisinin azaldığını, konut üretiminin artmaya devam ettiğini anlattı.
Eğitim enflasyonunda da geçmiş dönemdeki sınırlamaların etkisinin artık geçtiğini ifade eden Şimşek, genel enflasyonu yukarı çeken kira ve eğitim kalemlerinde aşağı yönlü trendin yaşandığını vurguladı.
- "2025'te bütçe hedeflerini tutturmuş olacağız"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, mali disiplini etkili şekilde uyguladıklarını, vergi harcamalarını azalttıklarını, etkili olmayan istisnaları kaldırdıklarını, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede sonuç aldıklarını belirterek, "Bütçedeki iyileşme öngördüğümüzden daha iyi gidiyor ve büyük ihtimalle yılı hedefe yakın, yani yüzde 3,1 civarında bir rakamla tamamlayacağız." diye konuştu
Bütçe açığı azaldıkça piyasadan daha az borçlanacaklarını, böylece özel sektöre daha çok kaynak bırakacaklarını vurgulayan Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mali disiplin sayesinde daha çok kaynağı özel sektöre kredi olarak gitsin diye piyasalara bırakacağız. Yani 'mali disiplinlerden bize ne' demeyin, aslında bu çok önemli bir husus. Reel sektöre daha çok alan bırakmak için kamuyu disipline ediyoruz. 2025'te bütçe hedeflerini tutturmuş olacağız. Enflasyonda bir ay gecikmeyle bandın üst kısmında olacağız ama bütçede hedefleri tutturacağız. Aralık sonunda zaten sonuçları açıklayacağız."
- "Altın hariç gerçekten cari açık diye bir sorun kalmadı"
Bakan Şimşek, yeşil dönüşümü hızlandırdıklarını, hizmet ihracatında güçlü bir performans sergilediklerini, yurt içi petrol ve doğal gaz üretiminin artmaya devam ettiğini belirterek, şu açıklamalarda bulundu:
"Bunların sayesinde altın hariç gerçekten cari açık diye bir sorun kalmadı. Bunu söylerken abartıyor gibi görünebilirim ama yani cari açığın zaten Türkiye'de sürdürülebilir seviyesi yüzde 2-2,5. Geçen sene altın ithalatı hariç zaten cari fazla verdik. Burada bir yapısal dönüşüm var. Bu sene yüzde 2 cari açık öngördük. Muhtemelen yılı yüzde 1,5 civarında kapatacağız. Dolayısıyla cari açık hedefini de tutturduk."
Şimşek, Türkiye'nin bünyesinin sağlam ve şoklara karşı dirençli olmasının kırılganlıkları azalttığını, hizmet dış ticaretinde 63 milyar dolar fazla verdiklerini, elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payının artmaya devam ettiğini, sanayide yüksek ve orta yüksek teknolojinin ihracatının ve üretiminin payının artışını sürdürdüğünü anlattı.
Büyümenin ılımlı olduğunu ifade eden Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yüzde 4 büyüme öngörmüştük. Üçüncü çeyrek itibarıyla yıllıklandırılmış olarak yüzde 3,6'dayız. Çok büyük bir ihtimalle yüzde 3,7 veya belki biraz üstü olabilir, o civarda bir büyüme olacak. Yüzde 4'e yakınız. Bugünkü küresel konjonktürde, ticaret ortaklarımızın yüzde 1,8-2 civarı büyüdüğü bir ortamda Türkiye'nin yüzde 4'e yakın büyümesi önemlidir, değerlidir. Dezenflasyonla birlikte büyüme hızlanacak. Verimlilik artışıyla gelen büyüme genelde enflasyonist olmuyor. Bu çok değerli bir şey. 2025'te toplam büyümenin neredeyse yarısından fazlası faktör verimliliğinden geliyor. Bu da enflasyonist değil, dezenflasyonist."
- "Özel sektör artık çok daha düşük faizle kredi bulabiliyor"
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, rezervlerdeki ve ülkenin kredi notundaki artıştan, KKM'den çıkıştan, risk primindeki düşüşten, eurobond faizlerindeki gerilemeden bahsederek, "Özel sektör 100 dolar borç ödediğinde sadece 70 dolar bulabiliyordu ve yüksek faizlerle buluyordu. Şimdi 100 dolar borç ödediğinde 165 dolar bulabiliyor ve çok daha düşük faizle. Bütün bu gelişmeler sizin bilançolarınıza dolaylı veya doğrudan yansıyor." diye konuştu.
Yatırım, istihdam, üretim ve ihracata yönelik destekleri anlatan Şimşek, HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı ile Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programına ilişkin detayları paylaştı.
Şimşek, tüm çalışanlarda asgari ücrete denk gelen ücretin vergisini kaldırdıklarını kaydederek, emek yoğun sektörlere ekstra destek sunduklarını bildirdi.
İhracatçılara, çiftçilere, esnafa sundukları desteklere ilişkin örnekler paylaşan Şimşek, bu grupların hepsine önemli finansman desteği sunduklarının altını çizdi.
- "Yatırımlar artıyor, büyümenin kalitesi iyileşiyor"
Bakan Şimşek, Türkiye'de hane halkının borcunun düştüğünü, sanayide katma değer zincirini yukarı çektiklerini belirterek, milli gelirdeki artıştan ve Türkiye'nin dünya ekonomisinden aldığı payın 2'ye katlanarak yüzde 1,3'e çıkmasından bahsetti.
Türkiye'nin çok güçlü bir pazar olduğunu vurgulayan Şimşek, "Yatırımların hızlanacağına inanıyorum. Üçüncü çeyrekte şikayetlere rağmen yatırımlar çift hanede arttı. Dolayısıyla büyümenin kalitesi de iyileşiyor." dedi.
Şimşek, Türkiye'nin hizmet ihracatında muazzam bir avantajı bulunduğuna işaret ederek, sağlık turizminde ve dizi ihracatında önemli bir ivme yakaladıklarını, serbest ticaret anlaşmaları ve kural bazlı ticaret sayesinde Türkiye'nin mal ticaretindeki kırılganlıklara karşı daha dayanıklı olduğunu vurguladı.
Yapay zekaya hazırlık endeksinde gelişmekte olan ülkelerden çok daha iyi konumda olduklarını ifade eden Şimşek, Türkiye'nin büyük dönüşüm devrimini en başından itibaren yakalayacağını söyledi.
Türkiye'nin küresel temiz enerji yatırımları ve savunma sanayisi gibi alanlarda muazzam bir potansiyele sahip olduğunun altını çizen Şimşek, uluslararası alanda iş yapan Türk müteahhit firmalarının sayısının Çin'den sonra ikinci sırada olduğunu bildirdi.
Şimşek, "Yakın coğrafyamızda 1 trilyon dolar yeniden inşa ihtiyacı var. Dolayısıyla siz nasıl kötümser olabilirsiniz ki? Anlamakta zorluk çekiyorum gerçekten. Yani olmamanız lazım. Ben değilim. Fırsatların bol olduğu bir dönemin eşiğindeyiz. Ama bizim de daha verimli, daha yenilikçi ve farklı bir şekilde iş yapmamız gerektiği ortada. Devlet bütün yükleri taşıyamaz. Devlet bu dönüşümde size yardımcı olmaya hazır." açıklamasında bulundu.
Gelecek yıl için çok daha iyimser olduğunu dile getiren Şimşek, bu yıl hedefleri büyük oranda tutturduklarını ve gelecek yıl bu başarının artarak süreceğini sözlerine ekledi.
Kaynak : Anadolu Ajansı
Son düzenleme : nohut; Bugün saat: 01:08.
''yalnız olmak, yanlış yerde olmaktan iyidir.''
Milli Savunma ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarının 2026 yılı bütçeleri TBMM Genel Kurulunda
- Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır: - "(KIZILELMA'nın havadan havaya görüş ötesi hedefi vurması) Bu görevde, uçağı biz ürettik, radarı biz ürettik, füzeyi biz ürettik. Füzenin lazer sensörlü hedef algılayıcısı burada. Yurt dışından vermediler, onu da biz ürettik. Kimse merak etmesin, bizden neyi esirgiyorlarsa, biz Allah'ın izniyle, onun daha iyisini yerli ve milli olarak geliştireceğiz ve üreteceğiz" - "Depremden zarar gören sanayicilerimiz için Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay ve Malatya'da bu yıl 966 iş yerinin inşasını daha tamamlıyoruz. 2026'da, depremden zarar gören şehirlerimizde 1800'den fazla iş yerini daha inşa edeceğiz"
TBMM (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, KIZILELMA'nın havadan havaya görüş ötesi hedefi vurmasına ilişkin, "Bu görevde, uçağı biz ürettik, radarı biz ürettik, füzeyi biz ürettik. Füzenin lazer sensörlü hedef algılayıcısı burada. Yurt dışından vermediler, onu da biz ürettik. Kimse merak etmesin, bizden neyi esirgiyorlarsa, biz Allah'ın izniyle, onun daha iyisini yerli ve milli olarak geliştireceğiz ve üreteceğiz." dedi.
Kacır, TBMM Genel Kurulunda, Bakanlığının 2026 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, küresel üretim ve ticaretin yeni bir döneme girdiğini, serbest ticaret yaklaşımının artık terk edildiğini anlattı.
Küresel ekonominin ağırlık merkezinin Batı'dan Doğu'ya kaydığını söyleyen Kacır, böylesi bir tabloda sanayi ve teknoloji kabiliyetlerinin stratejik değer taşıdığına dikkati çekti.
Kacır, Türkiye'nin geçmiş sanayi devrimlerini ıskalamanın bedelini çok ağır ödediğini ancak bugün yeni teknolojilerin sunduğu fırsatları değerlendirmeyi başardığını kaydederek, "AK Parti iktidarları döneminde montaj sanayisi değil, katma değer üreten bir sanayi altyapısı inşa ettik." diye konuştu.
Türkiye'nin sanayi üretiminde geldiği noktayı rakamlarla anlatan Kacır, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sanayi üretiminde katma değerimiz 41 milyar dolardan 241 milyar dolara yükseldi. Dünyada 21. sıradan 14. sıraya çıktık. Bizim gerimizde olan hiçbir ülke önümüze geçebilmiş değil. Türkiye, Çin'den sonra Avrupa'ya kadar uzanan kuşağın ürün ve ihracat pazarı çeşitliliği açısından en yüksek rekabet gücüne sahip ülkesi haline geldi. Askeri insansız hava araçlarında dünyada birinciyiz. Ticari araç, otobüs, beyaz eşya, güneş paneli, çelik, tekstil ve ağaç ürünleri üretiminde Avrupa'da lideriz."
Kacır, AK Parti hükümetleri döneminde çelik üretiminin 16,5 milyon tondan 37 milyon tona yükseldiğini, demir-çelik ihracatının 3,5 milyar dolardan 28,6 milyar dolara çıktığını belirterek, Türkiye'nin bu alanda 2002'de Avrupa'da 4'üncü sırada iken şimdi lider üretici olduğunu ifade etti.
Otomotiv sektörünün bu yıl 41,5 milyar dolar ile ihracat rekoru kırdığını söyleyen Kacır, 23 yılda yıllık otomobil üretimini 357 binden 1 milyon 400 bine çıkardıklarını dile getirdi.
Kacır, elektrikli, sürücüsüz ve bağlantılı araç teknolojileriyle büyük dönüşümlerin yaşandığı sektörde yeniliklerin öncüsü olmak adına yatırımları yüksek teknoloji odaklı yönlendirdiklerine değindi.
Yerli elektrikli otomobil markası Togg'un 80 binden fazla araç ürettiğini ve elektrikli araç pazarında liderliği elde ettiğini anlatan Kacır, 36 bin 700 şarj bağlantısını da tüm şehirlerde yaygınlaştırdıklarını belirtti.
Bakan Kacır, savunma sanayisinde 100 bin çalışanın olduğu 3 bin 500 şirket ve araştırma kurumları ile üniversitelerin oluşturduğu dev bir ekosistem inşa ettiklerine değindi.
Savunma sanayisi alanında yerli ürünlerinin payını yüzde 20'lerden yüzde 80'lerin üzerine çıkardıklarını vurgulayan Kacır, "Savunma sanayisi ihracatımız 23 yılda 248 milyon dolardan 8,4 milyar dolara yükseldi. Bu yıl, yüzde 30 artış yakaladık." dedi.
- Bakan Kacır, milli hedef algılayıcı MİHAL'i tanıttı
Kacır, Türkiye'nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA'nın havacılık tarihinde görüş ötesi hava-hava füzesi kullanarak jet motorlu bir hava hedefini vuran ilk insansız savaş uçağı olduğunu anımsattı.
Bu başarıların ardında, platformdan altsistemlere, çekirdek teknolojilere kadar yerli ve milli ürünleri geliştirme kabiliyetinin bulunduğuna işaret eden Kacır, "Bu görevde, uçağı biz ürettik, radarı biz ürettik, füzeyi biz ürettik. Füzenin lazer sensörlü hedef algılayıcısı burada. Yurt dışından vermediler, onu da biz ürettik. Kimse merak etmesin, bizden neyi esirgiyorlarsa, biz Allah'ın izniyle, onun daha iyisini yerli ve milli olarak geliştireceğiz ve üreteceğiz." diye konuştu.
Bakan Kacır, bu arada kürsüdeki konuşması sırasında, Bayraktar KIZILELMA'dan atılan görüş ötesi hava-hava füzesi GÖKDOĞAN'da kullanılan, TÜBİTAK SAGE tarafından yerli imkanlarla geliştirilen milli hedef algılayıcı MİHAL'i gösterdi.
Kacır, yerli ve milli savunma sanayisi üretimi ürünleri sıralayarak, yerli savunma sistemleriyle, diplomaside sözü güçlü, sahadaki gücü etkili bir Türkiye olduğunu belirtti.
Savunma sanayisinde yaptıkları yatırımların yıllarca eleştirildiğine ancak şimdi bütün dünyanın bu alanda yarışta olduğuna işaret eden Kacır, Avrupa ülkelerinin bu alana yüzlerce milyar avro kaynak ayıracaklarını duyurduğuna değindi.
Kacır, artık herkesin Türkiye'nin başarılarını konuştuğunu söyleyip, her alanda geniş bir savunma mimarisini adım adım inşa etmeyi sürdüreceklerini vurgulayarak, "Dostlarımız Türk milletinin kuvvetinden esenlik bulacak, hasımlarımız Türk milletinin gölgesinden dahi korkacak." dedi.
Bu yıl başlattıkları "KOSGEB İstihdamı Koruma Programı" ile KOBİ ölçeğindeki işletmelere çalışan başına 2 bin 500 lira destek ödemesi yaptıklarını bildiren Kacır, "Programımızdan faydalanan 15 bin 368 KOBİ'de 420 bin istihdamı koruduk, 22 bine yakın ilave istihdam oluşturduk. 2026'da bu programa büyük ölçekli işletmeleri de dahil edecek, çalışan başına aylık desteğimizi 3 bin 500 liraya çıkaracağız." diye konuştu.
Kacır, hiçbir sektörü geride bırakmadan yola kararlılıkla devam edeceklerini vurguladı.
Türk sanayisinin son dönemde küresel düzeyde yaşanan dönüşümden güçlenerek çıkmayı başardığını anlatan Kacır, sanayi üretim endeksinin salgın öncesi döneme göre Almanya'da yüzde 11,5, İtalya'da yüzde 5,5, Fransa'da yüzde 3 aşağıda seyrederken Türkiye'de ise aynı dönemde sanayi üretiminin yüzde 26,5 yükseldiğine dikkati çekti.
Kacır, bu yıl toplam ihracatın 270,6 milyar dolara çıktığını, sanayi ürünleri ihracatının ise 255,2 milyar dolara eriştiğini söyledi.
AR-GE harcamalarının 2002'den bu yana 16,5 katına çıkarak 20 milyar dolara eriştiğini belirten Kacır, "AR-GE insan kaynağımız 311 bine yükseldi. 2002'den bu yana insan kaynağı havuzumuz 11 katına çıktı. 1360 AR-GE ve 343 tasarım merkezi, 64 şehrimizdeki 113 teknoparkta yenilik odaklı çalışan 12 binden fazla teknoloji girişimiyle Türkiye, bir inovasyon ülkesi haline geldi." dedi.
Kacır, bu yıl güneş hücreleri, radar sistemleri, biyoteknoloji gibi alanlarda 270 milyar liraya yakın yatırım büyüklüğüne sahip ve 15 bin istihdam oluşturacak 13 büyük ölçekli ve yatırıma proje bazlı devlet desteği sunduklarını da bildirdi.
- "Yapay zeka kalkınma, küresel adalet ve refah yolculuğumuzda güçlü bir kaldıraç olabilir"
Kacır, işletmelerde verimliliği artıracak Dijital Dönüşüm Programına 13,5 milyar lira yatırım başvurusu gerçekleştirdiklerini belirterek, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasından sağladıkları 300 milyon avro kaynağı KOSGEB eliyle KOBİ'lerin dijital dönüşüm projelerine yönlendirdiklerini söyledi.
Yapay zekanın ekonomik ve toplumsal süreçlerde hızla artan rolünün yeni soruları, sorunları ve sınamaları da beraberinde getirdiğini ifade eden Kacır, "Ancak doğru ilke ve kuralları bugünden inşa edip, teknolojiyi insanlık yararına geliştiren bir yaklaşımı benimsediğimiz takdirde, yapay zeka kalkınma, küresel adalet ve refah yolculuğumuzda güçlü bir kaldıraç olabilir." dedi.
Kacır, gelecek yıl 5-9 Ekim tarihlerinde, dünyanın en büyük küresel uzay etkinliği Uluslararası Uzay Kongresi'ne Antalya'da ev sahipliği yapacaklarını söyledi.
Bakan Kacır, "Depremden zarar gören sanayicilerimiz için Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay ve Malatya'da bu yıl 966 iş yerinin inşasını daha tamamlıyoruz. 2026'da, depremden zarar gören şehirlerimizde 1800'den fazla iş yerini daha inşa edeceğiz. 2023 Şubat ayından bu yana deprem illerimizdeki OSB'ler ve sanayi sitelerine sağladığımız kaynak 24,5 milyar liraya erişti." dedi.
Terörsüz Türkiye ile huzur ikliminin güçleneceğini, Türkiye'nin her karış toprağının daha da bereketleneceğini dile getiren Kacır, "Terörsüz Türkiye ile kalkınmamız hızlanacak, ekmeğimiz büyüyecek. Terörsüz Türkiye ile üretimimiz güçlenecek, istihdamımız artacak, ihracatımız yükselecek. Komşularımızda artan istikrar, kurduğumuz dostluk köprüleri ve ticaret yolları ülkemiz için yeni imkanlar sunacak. Kalkınma Yolu Orta Doğu, Körfez ve Asya'ya, Zengezur Koridoru Azerbaycan ve Türk dünyasına erişimimizi güçlendirecek." diye konuştu.
Sanayi tesislerinin yoğunluğunu Marmara Bölgesi'nden, Anadolu'nun diğer şehirlerine taşıyacaklarını söyleyen Kacır, "Samsun-Mersin, Mersin-Şırnak, Sivas-Iğdır ve Trabzon-Şırnak olmak üzere 4 yeni sanayi koridoru oluşturacağız." ifadesini kullandı.
Kaynak : Anadolu Ajansı
''yalnız olmak, yanlış yerde olmaktan iyidir.''
Yer İmleri