-
hemen hemen toplumun her kesiminde şöyle AŞAĞILIK BİR ZİHNİYET VAR; devlet tarafından yapılan aleni gasp durumunda hakları gasp edilenler ya zavallı, ezik , mağdur sıfatı yapıştırılacak ve böylelikle reel haklarının büyük bir kısmı gasp edilerek (aihm sopasıyla esasen daha çok hakkı iade etmemek için) yapılan ödeme hem mağdurların haklarını ödedik havası yaratılacak, hemde "embesil" görülen mağdurlar tarafından devlet baba hırsız çaldı ama hakkımızı ödedi. duası alınacak. veya esasen kendini zavallı, ezik hissetmek istemeyen insanlar hak aramaya çalıştığında
HADİ LAN, HIRSIZA KAPTIRMIŞSIN PARANI, YÜKSEK FAİZE YATIRMIŞSIN DEVLET NE YAPSIN DEYİP "AL AŞAĞI " EDİLECEK..
ŞEREFSİZLİĞİN NİRVANASI YANİ.. yani hak arama diyer bir kavram yok.. ya ezik , cahil, zavallı olacaksın hakkının büyük bir kısmı gasp edilecek, yada hak aradığın da aşağalanacak , yuhalanacak, algı ile 3. sınıf insan durumuna getirileceksin..
böyle insanlarla yaşamaktan midem bulanıyor samimiyetle....
bu nasıl bir aşağılık zihniyettir anlamak mümkün değil..
-
CHP YE GÖNDERDİĞİM BİR E-POSTA
G20 zirvesinde kapitalizm protesto ediliyor, türkiye de chp tarafından mevcut iktidar ve/veya rte prosetso ediliyor.. kapitalizm esasen MEŞRU HIRSIZLIKTIR. Dolayısıyle GASP kapitalizm değildir..
İmar bankası tasarruf sahiplerinin 25/30 yıllık birikimleri çok aleni bir şekilde gasp edildi.. o dönem de chp esasen akp yi eleştirmedi bile, yaptığı sadece imarzedelerin yanında gibi görünüp OY DEVŞİRMEKTİ..
Zira sembolik olarak hakları gasp edilenlerin yanında durması yapılan ve yapılacak olan hak gasplarını engellemeyeceği biliniyordu.
Ve zaten zaman içerisinde akp nin 380bin tasarruf sahibinin haklarının gasp edilmesi esnasında en küçük olumlu bir katkısının olmamdığ görülmüştür.. en basit örnek; aynı anda imar bankasında bonozede olmuş insanlar arasında anaparasının yarısı kadar farklı hak gaspını chp görmezden gelmiştir..
Örnekle; ağustos 2002 yılında imarbankasından 100bin tl lik hazine bonosu alan bir kişi ve 2002 ağustos ayında imar bankasında mevduatı olan bir kişi esasen aynı anaparaya sahiptir.
Ağustos 2002 yılında 100bin tl mevduatı olan bir kişi o zamanın enflasyonu ve faizleri dikkate alındığında haziran 2003 yılına kadar en az %100 faiz almıştır yani anaparası 200bin tl olmuştur.. ve haziran 2003 tarihinde 200bin tl lik. imar bankasından hazine bonosu almıştır..
Fakat 2002 ağustos ayında hazine bonosu alan bir kişinin hazinar veya 3 temmuz 2003 te (bankaya devletin zorla çökmesi) anaparası hazine bonosunun vadesi gelmedği için hiç değişmemiştir.
Ve aynı anda bonozede olan bu insanlara devlet aynı uyduruk enflasyon farkını ocak 2004 tarihinden itibaren işletmeye başlamıştır.
Bu enflasyon farkının yaklaşık 5 yıl için yine yaklaşık olarak toplammda %25 işletildiği düşünüldüğünde
2002 ağustos ayında aynı paraya sahip olan (100bin tl) insanların erken tarihte hazine bonosu alanların eline devlet 125bin tl, geç tarihte hazine bonosu alanların eline devlet 250bin tl vermiştir.
Yani aynı banka, aynı banka tasarruf sahibine düşmanlık, aynı anda bonozede olma durumu fakat akıl almaz yarı yarıya varan farklı ödemeler..?
Hani bırakalım imar bankasına benzeri görülmemiş şekilde zorla el konduğunu, zorla likidite sıkıntısı yaşatıldığını tam hakların yıllarca gasp edildiğini, ödemelerin hak edildiği için değil aihm zoruyla daha fazla tazminat ödememek için yapıldığını vs.
Chp en azından aynı anda bonozede olmuş imarbankası bonozedeleri arasında bile akıl almaz kadar büyük ödeme farklılıklarını, hak gasplarını normal karşılaması, chp nin gerçek anlamda ADALET arayışı içinde olmadığını bana çok net gösteriyor..
Böyle zorla banka batırma, bununla birlikte zorla anayasal suç işleyerek insanların haklarının gasp edilmesi, aynı banka ve aynı yatırım aracında ödemelerde bile akıl almaz farklı hak gaspları yapılması dünyanın hiçbir yerinde yok.
Zaten türkiye de gerçek anlamda hak , hukuk, ADALET vs artniyetli ve kasıtlı olarak ezilip geçilen başka bir olay yok.. (bunda çok ciddiyim)
Devletin hiçbir kusuru olmayan insanların yıllarca bu derece art niyetli ve kasıtlı olarak haklarını gasp etmesi, gasp ettiği insanların sosyo,ekonomik koşullarını hiç araştırmadan bunu yapması ve bu ekonomik şartların insanlara TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN maddi ve manevi zararlar vermiş olduğunun düşünülmemesi..
Devletin bu telafisi mümkün olmayacak zararları haksız-hukuksuz, anayasal suç işleyerek yapması ve en önemlisi BU ZARARLARI YAŞATMAMAK İÇİN YAPMASI GEREKEN SADECE İNSANLARIN HAKLARINI (BANKA SAHİBİNDEN FAZLASIYLA TAHSİL ETTİĞİ DURUMDA ) HAK SAHİPLERİNE İADE ETMESİYDİ..
BUNU AKP -FETÖ YAPMADI, CHP DE İZLEMEKTEN ÇOK KEYİF ALDI..
SAYGILAR..
-
CHP YE GÖNDERDİĞİM BİR YAZI..
Chp ye tek bir soru soracağım. Adalet, hak , hukuk derken devlet memurları, gazeteciler, akademisyenler ve açlık grevi yapanları MERKEZ E oturtuyor, yani en çok adaletsizliğe uğrayan insanları bunlar olarak görüyor..
BU İNSANLARIN GEÇMİŞE DÖNÜK 25/30 YILLIK BİRİKİMLERİ DURDUK YERDE GASP EDİLDİ Mİ? CHP YE BUNU SORMAK İSTİYORUM… akp ye en küçük bir zararı dokunmayan insanların (sıradan vatandaşların) durduk yerde asgari ücretle, emekli primiyle 25/30 yılda yaptığı konut birikimleri, çocukların gelecekleri için yaptığı tasarruflar gasp edildi.. (artniyetli ve kasıtlı olarak ve tabi ki haksız-hukuksuz)
Chp nin bu saydığı insanlar yani devlet memurları, gazeteciler, akademisyenler öyle yada böyle akp ve/veya rte nin tabir i caiz ise damarına basmışlardır (en masum olanları)
Peki bunu ne adına yapıyorlar “gazetecilik” gazetecilik kimin için yapılır? Halk için,, işte halk için en önemli olan 30 yıllık birikiminin durduk yerde gasp edilmemesi..
İktidara gelmek için, menfaat-çıkar için akp yi eleştirenler, kuyusunu kazanların sadece memurluktan atılması, yargılanırken tutuklu olması önemli bir şey mi?
Tabi bunların hemen hepsi sıradan insanlar değil yani tüm malvarlıklarına ve tasarruflarına el konsa yine elit kesim içnide olduklarından lux içinde yaşamaya devam ederler (yani bunlara parasal destek sağlayacak güç odakları her zaman bulunur) peki ya 30 yıllık birikimi gasp edilen sıradan emekçi insanlar?
İşte akp-fetö nün çok demokrat dediğniz, AB standartlarına uyum sağlıyor dediğimiz. Yani akp den çok memnun olduğunuz 2003 yılında 380 bin insanın mevduat bankası devlet eliyle zorla batırılarak , sahibinden ödendiği iddaa edilen tasarrufun 5-6 katı tahsil edilerek, yasal ve anayasal suç işlenerek tasarrufları gasp edildi..
Chp nin bu hiç umrunda değildi.. akp nin çıkar -menfaat için kuyusunu kazanların tüm mal varlıkları ve tasarrufları gasp edilsin bakalım NEYİN ÖNEMLİ OLDUĞUNU BİZLERDE GÖRELİM..
-
chp şakamı yapıyor?
Chp Maltepe mitinginde 10 maddelik liste açıklamışâ€¦ çok basit bir soru; 80 milyon insana sorun bu 10 madde hemen uygulamaya mı geçsin, yoksa bütün mal varlığınıza ve tasarruflarınıza devlet el koymasınımı tercih edersiniz?
80 milyon insandan 1 tane fire vermeden herkesin kimse tapulu evime ve tasarrufuma dokunmasın ülke nasıl yönetilirse yönetilsin der.. buna kemal kılıçtaroğlu da dahildir.
Bu ülkede 380 bin insanın herkesin gözü önünde bütün hayatlarının birikimi gasp edildi h aksız-hukuksuz..
-
BİMER E YAZDIĞIM BİR YAZI..
Bu güne kadar devletin ilgili kurumları devletin neden sadece imar bankası tasarruf sahiplerinin haklarının "gasp" edildiğine dair imalı bir söylemde bile bulunmadı.. doğal olarak burada yaptığım belki 100 ü geçmiş başvuruya da dolaylı yoldan bile esasen devlet yöneticileri ve mahkemeler (şu yüzden) haklarınız gasp edildi demedi..
ben herşeye rağmen imar bankasındaki tasarrufların gasp edilmesinin nedenini yıllarca imar bankası üzerinde yapılan "algı" ile ilgili olduğu kanısındayım..
yani bu banka yüksek faiz veriyor, uzanlar banka ile ilgili "batacak" dedikodusu çıkardı.. tasarrufları kendi şirketlerine kredi olarak veriyor vesaire.
şimdi bunları irdelediğimizde bankalar özellikle mevduat toplama yetkisi olan bankalardaki faizlerin devletin ilgili kurumları tarafından kontrol etmelerinin görevleri olduğu göze çarpıyor..
yani bankaların mevduat, kredi hertürlü faizi tcmb , bddk vs ilgili kurumlar tarafından sürekli kontrol edilmekte bu doğrultuda bankalarca verilen faizler esasen devlet tarafından onaylanmaktadır.
yani tasarruf sahibine "şu banka yüksek faiz veriyor , o yüzden batabilir , bu bankaya para yatırmak risktir" gibi söylemlerin hiç bir anlamı olmadığı ortaya ç ıkıyor.
devletin geçmişte verdiği yıllık %200 dibs faizleri, %7500 repo faizleri düşünüldüğünde ayrıca imar bankası tasarruf sahibini suçlamak nasıl bir zihniyetin ürünü bunuda tartışmak gerekir.
ayrıca devletin bu "bahaneyi" gerekçe göstererek tasarruf sahiplerinin haklarını gasp edebilmesi için ciddi , akla-mantığa uygun bir yaklaşımda olması gerekir
şöyle ki; imar bankasına tasarruf sahiplerinin kaç yıl birikimlerini yatırdığını, başka bankalara oranla ne kadar fazla faiz aldığını, yani toplamda farklı en yüksek faizi veren bankadan ne kadar fazla getiri elde ettiğini kişi bazında tek tek inceleyip orta koymak zorunda..
zira devlet ve ilgili kurumlar bu güne kadar devletin ve bankaların verdiği yüksek faizleri kabul edilebilir buldu, yani hiç bir bankada tasararuf sahipleri aldıkları yüksek faizden ötürü suçlanmadı. ve bu hakların gasp edilmesi için gerekçe olarak gösterilmedi..
madem imar bankası sıradışı bir faiz verdi ve bu hakların gasp edilmesi için gerekçe olarak düşünülüyor.. bunu devlet CİDDİ BİR HESAPLAMA YAPARAK TEK TEK HER TASARRUF SAHİBİ İÇİN ORTAYA KOYMAK ZORUNDA.
bunları yapmadan işine geldiği gibi ödeme planı çıkarmak dünyanın hiçbiryerinde yok.. yani devlet , kurumları ve mahkemeler imar bankası tasarruf sahiplerine bu yapılanların hangi gerekçeyle yapıldığını ortaya koyamıyor.. bu büyük bir zaaf..
aynen hiç birşeyle suçlayamadığınız bir insanı idam etmek gibi bir olay,, afedersiniz burası dingonun ahırı değil. burası türkiye cumhuriyeti geldiğniz makam ne olursa olsun devletin kurumlarını işinize göre, keyfinize göre, insanların haklarını gasp edemezsiniz..
zaten insanların haklarını keyfi olarak gasp ettiğinizi gösteren çok açık bir örnek var.. ; aynı bankada, aynı anda bonozede olmuş yatırımcılar arasında yaklaşık 2 katına yakın farklı hak gaspları yaptığınız çok açık ve net..
imar bankasından 2002 yılı ağustos ayında hazine bonosu alan bir yatırımcı, 2004 yılı ocak ayına kadar 1 tl fark alamıyor (sizin ödeme planınıza göre) 2003 yılı haziran ayında imar bankasından hazine bonosu alan bir yatırımcı başka bankalarda yada imar bankasında yaklaşık 1 yıl (yüksek faiz ve yüksek enflasyon döneminde) tasarrufunu değerlendiriyor ve bu yatırımcının sadece 7 aylık faiz hakkı gasp ediliyor. ve tabi gelecek yıllara ait faiz ödenmeyip sözüm ona enflasyon farkı ödeniyor.
günümüzde 5 hatta 10 yıllık hazine kağıtları var, imar bankası döneminde 5 yıl önce hazine bonosu almış bir kişi yani 1998 yılında hazine bonosu alan bir kişi devlet imar bankasını zorla batırdığında 2003 yılına kadar 1 tl faiz almamış olacaktı, 2003 yılı haziran ayında hazine bonosu alan kişi nin kaybı 1 ay , fakat 1998 yılınnda dibs alan kişinin kaybı tam 5 yıl olacaktı..
yani hazine bonoları için ; YATIRIMCILARIN HAZİNE KAĞIDI ALDIĞI TARİHİ BAZ ALMAZSANIZ AKIL ALMAZ BİR FARKLI HAK GASPI YAPMIŞ OLURSUNUZ.. NEREDEYSE BAZI YATIRIMCILARIN BİRİKİMLERİNİ SIFIRLARKEN, BAZI YATIRIMCILARA ÇOK ÇOK AZ ZARAR VERMİŞ OLURSUNUZ.
bu ödeme planını yapanların bunları görmemesi mümkün değil, belli ki devletin yönetecilerine yalakalık yapmak adına böyle bir ödeme planını bakanlar kurulunun önüne getirmiş..
imar bankası tasarruf sahiplerine farklı uygulamar yapılmasını zorlayarak kabul etmiş olsak bile, aynı yatırım aracına aynı bankada yatırım yapmış insanlar arasında bu derece akıl almaz hak gaspı farklılıkları gerçekten akıl dışı bir uygulama..
sizler devlet görevlisi değil , muhtemeler başka birşey olmalısınız..
-
imar bankası faizi konusunda asla atıp tutmalara izin vermeyeceğim. bununla birlikte yüksek faiz döneminde devlet yıllık %200 ile borçlanıryorsa %300 faiz alanların cezalandırılmasını da makul görüyorum.
fakat kilit nokta şu olmalı gerçekten anlamlı şekilde atıyorum %50 daha fazla faiz aldığı net olarak ortaya konmalı
yani imar bankasında böyle insanlar varsa devlet bunlara o faizleri ödememeli (bana göre) peki ne yapmalı ; o dönem en yüksek faiz veren bankanın faizini uygulamalı..
fakat devlet asla kurnazlık yapmamalı, bilindiği gibi faiz o dönemde hızlı değişebiliyordu yani 3 ay önce %90 olan faiz , 3 ay sonra %60 olabiliyordu..
esasen böyle düşünmekte çok abes bibr durum. eğer bir banka da devletin istemediği bir faiz veriliyorsa o dönem de devlet müdahale etmeli. etmiyorsa bu faizi onaylıyor demektir. ve işin özü ; devlet kendi onayladığı faizi ödemek istememesi akıl ve bilgi ile bağdaşmaz.
imar bankası tasarruf sahibini suçlamak ancak sıradışı bir faiz aldığını kanıtlamak ile mümkündür sadece imar bankasına para yatırdı diye insanların haklarını gasp edemezsiniz..
yani bir ceza olması için ortada bir suç olması lazım.. yada hak gasp etmek için ortada haksız bir kazanç olması lazım.
ben açıkça imar bankasından sıradışı bir faiz almadığımı net ve kesin olarak ortaya koyabiliyorum. o zaman benim hakkımı gasp edemezsin.. gününde ve faizi ile birlikte ödemek zorundasın.
yani imar bankasından atıyorum o konjonktürde piyasanın %50 üstünde kim faiz aldıysa (böyle insanlar olduğunu sanmıyorum) onların haklarını gasp edebilirsin. buda haksız kazanç elde ettikleri ölçüde olabilir.. yani en yüksek faiz veren başka bir banka kadar faiz işletirsin arta kalan kısmını gasp edersin.
imar bankası hazine bonosu satması dolayısıyle ilk defa imar bankasına para yatıranlar oldu.. onların ne suçu var? yani devletin yaptığı baştan aşağı , gasp, hırsızlık, teröristlik..
-
uzanların kapitalist (sömürü) sistemine dahil olmadığı ile ilgili görüşler var, zaten uzanların genel olarak dışlanmasının ana nedeni de bu olarak açıklanıyor.
sistem , sistemin dışına çıkanları barındırmak istemiyor. tabi ilginç olan sıradan insanların tasarruf sahiplerinin bunda suçu ne?
bir grup, holding vs bankacılık yapma izni vermek, mevduat kabul etme izni vermek esasen "bu banka sömürü sisteminin bir parçası" demek.
yani tasarruf sahibi senin kapitalist (sömürü ) sisteminin bir parçası olduğunu işaret ettiğin yere tasarrufunu yatırmış.
peki ne yapılması lazım; bu banka yada sahibi sömürü sisteminin dışında hareket ediyorsa, bankaya el koyabilirsin.
fakat tasarruf sahibini hiç bir şekilde suçlayamazsın.. senin adres gösterdiğin yere tasarrufunu yatırmış daha ne yapsaydı?
beni istedğin gibi sömür demiş,, uzanlara elden para vermemiş.. istedğin haracı alamıyorsan o benim sorunum değil..
ben devletin , kapitalist sistemin dışına çıkmamışım öyle olsaydı uzanlara daha farklı şekilde paramı yatırırdım...
insanların tasarrufunu ödersin , bankayı kapatırsın yada kapatmazsın , sömürü sisteminin içine yine alırsın.
nitekim tasarrufunu bütün imarzedeler senin adres gösterdiğin bankalara yatırmaktalar..
bu neyin çifte standardıydı, neyin ötekileştirmesiydi. bunu bir türlü anlayamadık. sıradışı bir faiz ortaya koyamadın, hazine bonalarında anayasal suç işlediğin ortada
-
imar bankasında tasarrufların gasp edilmesi konusunda haklı bir gasp , hatta az bile ohh olsun zihniyeti var (genel olarak)
çok azınlık bir kesim " haksızlık , başka bankalarda ödendi imar bankasında da tasarruflar ödenmeliydi" diyor.
bu iki düşüncenin "fikir" farklılığı olduğu herkes tarafından savunuluyor.
tabi ikiside bilimsellikten tamamen uzak.. doğruyu bulmak için işimize geleni düşünerek/söylerek hareket edemeyiz.
öncelikle bir mevduat bankasına tasarrufunu yatırmak suç olamaz. bunun aksini söylemeye çalışan insan ya cahildir , yada zihniyeti bozuktur yani algı oyunu yapmaya ve gaspı normalleştirmeye çalışıyordur.
devletin çalışan bir bankayı planlı ve art niyetli olarak batırması suçtur (tasarruf sahipleri açısından) bununla ilgili bütün gereken bütün araştırmaları yaptığınızda bunu net olarak görürsünüz.
mevduat kabul etme izni olan bir bankada verilen faiz için tasarruf sahibini asla ve kata suçlayamazsınız. (yüksek faizi ödemek istememek başka bir konudur)
zira herşey devletin , bddk nın gözünün önünde olmaktadır, faizi serbset bırakmak, sınırlamak hepsi devletin yetkisi ve görevidir.
bir banka yüksek faiz veriyorsa bunun nedenleri vardır, banka da suçlamaz nedenleri araştırılır ve çözüm aranır.
devlet mevduat kabul etme ve bankacılık yapma izni olan bir bankayı diğer bankalardan farklı göremez, farklı uygulama ve yaptırımlara tabi tutamaz.
devletin bir bankayı "banka olarak görmemesi" ancak mevduat kabul etme iznini ve bankacılık lisansını iptal etmekle gerçekleşir.
bu bağlamda tasarruf sahipleri mevduat toplama izni ve bankacılık yapma izni olduğu süre içerisinde tasarruflarını bu bankaya yatırmışsa
tasarruf sahiplerine farklı bankalardaki tasarruf sahiplerinden , farklı hak gaspları, farklı suçlamalar , farklı ödeme şekilleri düşünmesi ve bunu anayasal suç işleyerek yapması mümkün değildir.
kısaca imar bankası tasarruf sahiplerinin düşman olarak ilan edilmesi , düşman kanunları/hukuku uygulanması " konuda uzman olanların kafaya yapısıyla düşünüldüğünde "mümkün değildir.
bununla birlikte devlet varsa sıradışı faizlerin olduğu bir konjontur de ayrıca sıradışı faiz veren bir bankadaki faizleri ödememesini normal karşılamak lazım.
fakat bu belgeleriyle mutlaka ortaya konmak zorunda, keyfi olarak bu banka yüksek faiz veriyrdu deyip yine keyfi olarak
hak gaspları, ve imar bankası tasarruf sahipleri arasında akıl almaz farklı hak gaspları yapılamaz
hı bunu yaparsan ne olur? yargıya gidilir, yargı senin köpeginse ve insanların alnına silah dayayıp taahütname imzalatıp hak gaspını imza altına alıyorsan ve aihm de abd den destek alıp hak gaspını tamamen meşrulaştırıyorsan.
haklarını hertürlü hukuksuzluk, düşmanlık vs gasp ettiklerin bddk, spk ,tcmb nin dibine bomba koyup içindekilerle birlikte havaya uçurur. bu durumda terörist, gaspçı, hırsız, haksız, hukuksuz olduğunu bil ve kabul et..
bu yeterli..
Son düzenleme : casual; 12-08-2017 saat: 09:22.
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri