Siyaset İlmi
Medreseden yeni mezun olan genç ilk görev yerine gitmek üzere yola çıkar.
Hocaları;
-Evladım bütün ilimleri hatmettin, siyaseti öğrenmedin. Gel onu da öğren öyle
yola çık
derler. Gencimiz;
-O da eksik olsun
deyip bu teklifi geri çevirir.
Giderken beş vakitten bir vakit yolu bir köye düşer. Ezan sesini duyunca camiye
girer, safa durur. İmamın namazı yanlış kıldırdığını görünce dayanamaz cemaate
dönüp;
-Ey cemaati müslimin hocanız cahil cühelanın biridir. Ardına geçip namaz kılarak
günaha girmeyin.
der. İmam boş duracak değil ya;
-Ey müminler bu münafığı tez dışarı atın
diye kükrer. Cemaat de kolunu, bacağını kırıp kendisini caminin kapısına bırakır.
Dayağı yiyince bizim gencin aklı başına gelir.
-Hocalarımın sözünü dinlemedim, onun için bu musibetle karşılaştım
diye düşünür ve medreseye geri döner. Siyaset ilmini de hakkıyla öğrenir.
Ardından ikinci kez yola düşer. Hikaye bu ya yine beş vakitten bir vakit yolu
aynı köyden geçer. Çağrıya icabet eder, namazını eda etmek için camiye girer.
Bakıp görür ki imam aynı imam, cemaat aynı cemaattir. Ve imam yine bildiğini
okumaktadır. Bu kez namazın sonuna kadar sesini hiç çıkarmaz. Namaz bittiğinde;
-Din kardeşlerim imamınız pek mübarek bir kişidir. Her kim ki sakalından bir tek tel
koparır, cennetlik olur
der. Bunu duyan cemaat hocanın üzerine çullanır. Bu kez onun kolunu, bacağını
kırar.

Yer İmleri