
Originally Posted by
djoz
Bu ne şimdi?
Başkasına bok attığında bizim başımız göğe mi eriyor?
Bizde aynısı olsa başbakan değil başhekim bile özür dilemez..
Aynısı olmaz deme, her türlüsünü yaşıyoruz.
Geçen yıl hisarda bisikletle kaza geçirdim. Kaşım patladı.
Baltalimanı hasanesinde kayıt alan dallama "burası kemik hastanesi, istinyeye gidecen" diyerek beni geri çevirdi.
Bir elimde bisiklet, diğer elimle bir parça kumaşı gözüme bastırıyorum, üstüm başım kan içinde, ve şerefine tükürdüğümün çocuğu beni o halde istinyeye gönderiyor.
Az ötedeki eczanede kaşıma bir bant yapıştırttım oldu bitti.
Eczacı da beni hastaneye yönlendirmek istedi, olayı anlatınca adamın aklı mantığı almadı.
Bir bant ulan!
Koca hastane bir bant yapıştırmadı kaşıma!
Boşa traş yapma şimendifer..
ben doktor olsaydım , o hastanede görevli bir doktor olsam bırak görevli olmayı , arkadaşıma merhaba demeye bir mırra veya süvari ya da devebatmaz kahvesi içmeye yanına gitmiş olup da o vaziyette gelen birini görsem müdahale ederim ettiririm... ya enfeksiyon kapsan ne olacak açık yara ile nereye böyle , istinye yolları ?
not : süvari kahvesi dediğim , traz-ı hususi yani ...
Samurayların pirinç tarlalarındaki çay seramonilerinde , çay kaselerinin içine dalıp , suikast için vakit kollayan hain ninjalardık. Hamza Sütbıyık , rasyonel akla atılan imza. İnsanlığın ebedi mutluluğunun anahtarı olacak olan Mazardium EF87 madeni mucidi. Yaşasın !
Yer İmleri