
Originally Posted by
BORA YAŞAR
Tahsilim gereği sosyoloji, tarih konusunda bir miktar okudum.
Tarihe merakım da vardır.
Uzaydan başka dünyalardan insanlar eğer bizi izliyorlarsa şunu görebilirler...İnsan dediğimiz yaratık, amaç ve motivasyon ne olursa olsun, ister dini, ister ırksal, ister ekonomik, ister sosyolojik, diğer insanlara zulüm yapmak üzere programlanmış, barışı sevmeyen, bölüşmeyi sevmeyen, zararlı bir varlık.
Hele hele de bize ortaokul ve lisede okutulan tarih konuları tümüyle savaş, fetih, kahramanlık (kesme biçme) üzerine.
İnsanlık hep istilalardan, savaşlardan, açlık ve sari hastalıklardan kırılmış durmuş.
Şöyle sağlıklı mutlu, özgür ve de barış içinde geçirdiği süre nedir acaba insanoğlunun?
20. yüzyılın ikinci dünya savaşından sonraki dönemimi acaba diye soruyorum kendime...
Bu dönemde de, emperyalist ülkelerin az gelişmiş ülkelerin insanlarını ezdikleri mevzi sayısız savaş var.
Ama kendi ülkem açısından, tüm fakirliğimize ve de Kürt kalkışmasının yarattığı dramlara, askeri ihtilallere karşın, yirminci yüzyıl ve de halen içinde yaşadığımız 21. yüzyıl çeyreği, insanların, geçmişte dedelerinin çektiği her türlü yokluğun çok ötesinde, ekonomik ve sosyal bir refahla yaşadıkları, orta gelirli insanların dahi, kendi kazançlarıyla ev araba alıp teknolojik olanaklardan yararlandıkları, teknolojinin ucuzlattığı her türlü eşya edinip, doğanın ve ülke olanaklarının keyfine vardıkları bir dönem olduğunu düşünüyorum.
İnsanlığın ve de ülkem coğrafyasının bana yaşattığı ömür için şükran duygularıyla dolu, kendini çok şanslı hisseden biriyim.
İnsanlık uzun süre barış ve mutluluk içinde yaşayamamış ne yazık ki.
Ülkemiz Balkanlar, Birinci dünya savaşı ve Kurtuluş Savaşından sonra neredeyse 100 yıldır, yaşanan mevzi sıkıtı ve kavgalara karşın insanların görece mutlu ve refah içinde oldukları bir dönemi yaşamakta.
Genç insanlar bunun kıymetini bilmeli...
Yer İmleri