Tin suresini okudum Selim bey.. Birkaç farklı yorumunu.. Mustafa Islamoglu, Bayraktar Bayraklı, Ibni Arabi ve Muhammed Esed'in yorumlarını..
Benim en etkilendiğim ayet ise şu oldu:
"Gerçek şu ki biz insanı en güzel şekilde yaratırız"
Muhammed Esed'in yorumu ise aşagida:
Yani, bu özel varlığın yaratılış amacının gerektirdiği fonksiyonlara tekabül eden bütün olumlu maddî ve zihinsel (dış ve iç) vasıflar ile donatılmış olarak. "En güzel şekil" kavramı, Allah'ın yarattığı her şeyin, insanoğlu ve insan kişiliği (nefs) de dahil olmak üzere, "yaratılış amacına uygun şekilde" var edildiği (bkz. 91:7 ve ilgili not 5, ayrıca -daha genel anlamda- 87:2 ve not 1) şeklindeki Kur'an hükmü ile bağlantılıdır. Bu ifade, bütün insanların bedensel ve zihinsel donanımlar açısından aynı "güzel şekil"e sahip olduklarını kesinlikle göstermez; o sadece, her insanın tabii avantaj veya dezavantajlarına bakılmaksızın, doğuştan getirdiği vasıfları ve içine doğduğu çevreyi mümkün olan en iyi şekilde kullanabilme yeteneği ile donatıldığını anlatır. (Bu bağlamda bkz. 30:30 ve ilgili notlar, özellikle 27 ve 28.)
Burada, tefsir dediğiniz şey komple yorum, yazarın bakış açısından ibaret (bence).
Bildiğim kadarıyla Allah , Hac Suresi 16. Ayette şöyle söylüyor: "İşte böylece biz o Kur'an'ı açık seçik âyetler halinde indirdik. Gerçek şu ki Allah dilediği kimseyi doğru yola sevkeder."
Bu durumda, biz neden başkalarını yorumuna, tefsirine, ihtiyaç duyuyoruz?
Yukardaki adette insanın düpedüz "müsmükemmel" olduğunu ima ediyor. Ama gerçek öyle değil. Gayet muazzam olduğu tartışılmaz insan vucudunun, ama müsmükemmel değil. O tefsirde de, yazar bunun farkında olduğundan anlamı eğmiş, bükmüş...ben böyle görüyorum yani
Ayrıca o tefsirde "içine doğduğu çevreyi mümkün olan en iyi şekilde kullanabilme yeteneği ile" ifadesi ile yazar evrime yeşil ışık yakmış. Böyle bir yorumu ilk defa gördüm. Dini otoriteler özellikle bu gibi ifadelerden kaçınıyor diye biliyordum ben.
Ayrıca bu tefsiri esas alacak olursak, atıyorum, karıncalara da kitap inecek olsaydı, onlara da "sizi en güzel şekliyle yarattık" denebilirdi. Yanlış mı düşünüyorum?
Evrimin sonucu olarak, tüm canlılar zaten içinde bulundukları ortama adapte olmuşlar. Aslan kendisine verilen rol açısından mükemmel! Karınca kendisine verilen rol açısından mükemmel! Hamam böcekleri kendilerine verilen rol açısından mükemmel! Atlar kendilerine verilen rol açısından mükemmel! Elma kurtları kendilerine verilen rol açısından mükemmel!.....Ama hepsi şu an için! Yarın öbür gün şartlar değiştiğinde evrim (ya da adaptasyon) süreci devreye girecek ve gereken ince ayarlar yapılacak (lütfen kimse bana şu şu şu kendi kedine oluşamıyorken, bu ayarlar nasıl kendi kendine oluyor şeklinde soru sormasın - buradaki ince ayar mekanizması "yeni ortama en hızlı şekilde adapte olanın" hayatta kalabilmeyi ve üremeyi başarabilmesi).
Ve evet, insan en yüksek adaptasyon kabiliyeti olan canlı, ve en yüksek IQ seviyesine sahibiz. Ama "en güzel surette" ya da "mükemmel" değiliz. Bir sürü kusur ve eksikliklerimiz de var. Hastaneler bunun en büyük kanıtı.
Velhasıl, iyi güzel hoş. Ama, Allah "apaçık" derken, kulları hangi hadle "hayır tam anlamak mümkün değil, en iyisi ben yorumlayayım" diyor? Bu hep aklımı kurcalamıştır.
Ve ya bir gün uzayda bizden çok daha gelişmiş canlılara rastlarsak? Bu tefsir yazarlarının o zaman ne diyeceklerini çok merak ediyorum.
Uzayda başka canlı olamaz, sadece biz tekiz diye düşünüyorsanız da şu videoya bakınız:
DEMO İşlemlerdir - Kale Almayınız
Ben Sweet Mayhem'i saçları için sevmedim ki
Masum bakışlarına bittim.. Aynı bakışı benim yeğenim yapıyor bana. Anısı var dedigim bu. Masumum benim
1.03 deki bakış.
Sevgiler size ve tüm forekscilere
Viopculara değil.. Varantcilara da değil.. Kriptoculara da değil..
Şaka şaka. HERKESE![]()
Ben de zaten yorum demistimBaşkalarının yorumuna ihtiyaç duyuyorum çünkü ufkumu açıyorlar.. Bunda hicbir zarar gormuyorum. Zihnimi geliştiriyor farkli dusunceler.. Gormedigim birseyi görmemi sagliyorlar.. Zihnim gelişince kendi doğrumu buluyorum.. Yazdıklarınıza cevap yazarım ama hiç müsait değilim.. Tam idrak edemedim yazdıklarınızı ortamim odaklanmama engel oluyor..
Dini otoritelerin hepsi evrime karsi degil..
İnsanın üstün olması bence ona özgür irade verilmesinden geliyor..
Tefsir yazarları kendilerini otorite olarak görmüyorlar zaten. Benim doğrum bu diyorlar. Sizde araştırın kendi doğrunuzu bulun şeklinde ekliyorlar.. Benim okuduklarım ve canlı dinlediklerini yani.. Var tabi kendini otorite sanan şuursuzlar..
Allah herkse akıl vermiş. Kullansınlar diye..
Ve bence heryerde canlilik var
Yazarim daha..
Sn Dore, kimsenin inancına karışmak niyetinde değilim ama sizin gibi hayatın anlamını sorgulayan, araştırma içinde olan birini görünce de naçizane bazı önerilerde bulunmak istiyorum.
Ayetlerin tefsiri için 5 değil 500 tefsirciyi de okusanız fasit dairenin dışına çıkamazsınız. Eğer dairenin dışına çıkmak istiyorsanız detaylardan önce kendinize daha temel sorular sormalısınız. Okuduklarım gerçekten tanrı kelamı mı?, Tanrı kelamı diye bir şey olabilir mi? gibi...
Bu arada Ahzab suresi 50, 51, 52, 53 . ayetlerinin Türkçe mealini okuyun, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Tefsircilere sorsanız gerçekten böyle mi diye, size yok onu siz anlayamazsınız, gizli anlamları var, ancak alimler bilir diyeceklerdir.
Bu arada yeni yılınız kutlu olsun.![]()
Yazdıklarım kendi görüşümdür, Yatırım tavsiyesi değildir.
Yer İmleri